HIYARLAR

1. Bölüm

Yine iğrenç sesle gözlerimi açtım, akşam severek seçtiğim alarm sesi şimdi kulak zarımı patlatmak istercesine çalıyordu. Ne lan benim çektiğim çile.
"Çile bülbülüm çile,
Çile bülbülüm,
Çileğğğğ"
O sırada annem kapıyı açtı, ve harika şarkımı bozdu, bozdu derken konuşmadı, resmen anırdı lan!
"Ölüyon mu lööö!"
Benim annem de böyleydi işte.
"Hee ölüyom."
Tövbe bismil yaaa.
"Üstünü giyin sonra hazırladığım mıhtişim kahvaltıya geç bakam, yaaaaavruuuummm."
"Tımam yavrummm" dedim anneme sırıtarak. Anam da genç gibi tabi o da sırıtıverdi.-nasıl bağladım lööö ben gençlikle sırıtmayı-

Üstümü giyinmiştim. Eşofman Artı tişört, soriy bat ay em nat biç pliz. Okulda, götünü açmak isteyen kızlara da takıntılıyım zatin.

Merdivenlerden aşağı ışınlandım, buna yere düşme teknolojisi deniyor. Bir an kendini yerle sevişirken buluyosun ama sevgilin yoksa sorun olmuyo. Hızlıca ayağa kalktım.

Annemin hazırladığı 'mıhtişim' kahvaltıyı görünce çığlık attım anneme koşarak sarıldım.
"Anne, kornfleks yapmışsın inanamıyorum(!)"
Annem bana baktı ve sert ifadesini takınarak- o sert sanıyordu ama sanki üstüne orangutan kusmuş gibi gözüküyordu, şimdi diyceniz orangutanın kusmuş olduğu birini gördün mü? Hayır görmedim.-
"Beğenmediysen yeme!"
"Okey" deyip evden çıktım.Yaşasın kötülük muhahahhaha.
Tabi ki geri döndüm, benim triplerim bir dakka bile sürmez, neyin kafası. :D Eve girince anama selam verip kornfleksimi yedim. Yerken aklıma bişey geldi. Bunun kapağında tavşan var, bunların boku kahverengi ve küçük olmuyor mu hani top gibi olanlar. O anda kaşığı bıraktım. Beynim düşünsem üretemeyeceğim açıklamalar yaptı örnek olarak tavukların yumurtalarını almak için işgence ediyorlar ya acaba bu manyak insanlar tavşanların kakalarını almak için her gün bal ve süt içirip işgence ediyo olabiliiirrrllleeerrr.Bir daha konfleks yemeyeceğine dair kendime söz verdikten sonra dışarı çıktım ve bi baktım servisten bana biri el sallıyor aman tanrım, "Hıyaaaaarrr" diyerek bağırırken içeri girdim tabii ki bağırmaya devam ettim, ne sandınız beybiler. Herkesin uyandığından emin olmak için baktığımda 10-c sınıfının hıyarının uyanmamış gördüm. Düdüğümü ağzıma götürdüm tabiki diğerlerinin kulağının kapamasına işaret verdim. O kadar da değil.
Hızlıca üfledim ve bizim Aleyna uyanmış oldu.
"Napayosooon yaa maol mısaaan!"
"Hee ondan"
Niye yayarak konuşuyo ki bu salak. Herkese high five çaktıktan sonra her zamanki yerime oturdum. Bizim grubun yanına.
Hıyaaarlar. Yani niye taktım bilmiyom hıyara, ama telefonumun kapağında bile hıyar resmi var.
"İyidi."
Dedi Kaan.Tabii ki Bahar'la yanyana, el tutuşuyorlar, ve arada sırada öpüşüyorlardı. Iyk. Şimdi siz 'ne ara' diye sorcanız. Aynen şöyle:

"Kızım anlatsana loo ne oldu!" Demiştim. 2 sene önceydi. Bu malı konuşturmaya çalışıyordum.
"Baahiiş!!!!!Lan konuş sanki seni si-"
"Lan tamam, kapa çeneni töbe yaaaa!"
Kıpkırmızı olmuştu, ben anlarım bişi olmuş zaten.
"Anlatsana! Okula dün niye gelmedin!" Diye atladı Elif.
"Tamam kızım yavaş gel."
-fesat anlamayın-
diye laf atınca Bahar kırmızıdan daha da kırmızıya dönmüştü. Domatese benziyordu.
"Tövbe yaaaaa!"
diye bağırınca yerimde zıpladım.
"Anlatcan mı?"
Diye sordum, söylemek istemiyor kesin. Baharcığım sonunda konuşmaya başlamıştı.
"O zaten bana aşıkmış yani öyle...çıkmaya başladık."
Elif söze hemen atladı:
"Eeeeee"
"Anlayacağınız çıkmaya başladık, sonra sahildeki lunaparka gidip eğlendik, sadece BU KADAR!"
demişti bizde Elif'le birbirimize 'abartmayalım' bakışlarını atıp uzatmamıştık.

Ben Elif'in yanına oturmuştum, sarışınım cam kenarındaydı.
Kırmızım da Kaan'ın yanına oturmuştu. Emre'yle Yiğit de yanyana oturmuş kızlara 10 üzerinden puan veriyorlardı. Manyaklar, sapık var lan kaçııınnn!!!

"Gezi için bişey getirdin mi Pembem?" Diye sordu.
-Şu ana kadar fark etmediyseniz, evet renklerle birbirimize hitap etmeyi seviyoruz, çok tatlış oluyo.-
"Gezi? Ne gezisi?"
"Orman, kamp, piknik,marşmelo? Hiç mi hatırlamıyorsun?"
"Abi yandım lan ben! Niye atmıyosunuz Wattsapp'tan!?"
Gezi var ve bana haber verilmiyor, bu senenin gezisi yaaaa.. -yazarın notu: altta okuyacağınız
konuşmadaki harfler şöyle:
Yiğit=Y
Kaan=K
Emre=E
Bahar=B
Elif= EL
Eda=ED
Not bitti-
Y:"Ben attım da takan yok ki."
EL:"Çünkü sen küpe değilsin!"
Herkes:"ıyy"
ED: "Elif öl geber, git şu köşeye biraz utan da gel!
B:"Kafiyeli oldu lan!"
Aleyna malı atlamasa olmaz zaten:
"Ya maol mısanoz buarda uyumoaya çalaşıyoz!"
K:"Anan Aloyna anan."
Herkes Kaan'a 'laf mı koydun' bakışını yaparken bakışların bana dönmesini sağlayacak hamleyi yaptım.
ED:"Ne getiriyorduk ki?"
E: "Yedek kıyafet, su tabancası, yemek."
ED:"Yemekleri sizle yaptım
sayalım, su tabancası orda satılıyordur, yedek kıyafet var mı kızlar?"
B:"Bende var aşkım!"
ED:"Tamam da aşkım Kaan kızıyor..."
Herkes bir anda Kaan'a baktı. Cidden kaşlarını çatmıştı. Beklenmedik şekilde, Bahar Kaan'ın dudaklarına atladı. Cidden burası servis ne lan bu!
E: "Burası servis yahu, bunları yapçağınız bir merdiven altı yok mu? Iyk'sınız!!!"
Bahar dudağını Kaan'ınkinden çekti ve 'Aşığız lan biz' bakışını attı. Ve o sırada uçtuk. Bildiğin uçtuk. Elif'le popişlerimiz havada çarpışmıştı. Hasan Abi aynadan 'üzgünüm' bakışı attıktan sonra:
"Okula geldik. İyi dersler" dedi
'Teşkür' ettikten sonra yavaş yavaş indik. Özlemediğim okula gelmiştik sonunda...