5. Bölüm

62 4 0
                                    

Oha

Vay anasını.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Bu gece ortamlara akıyoruz Arkadaşlar!"

İçeri girmeden önce duyduğum tek ses Yiğit'in haykırışıydı. Sonradan bir şey duyamazdım zaten.

DJ olduğunu tahmin ettiğim adam Anaconda çalıyordu. Ve herkes parlıyordu.

Evet.

Fosfor.

"Neon partiyyyyyyyğğğğ"

Evet, doğru tahmin bağırdım.
Herkes bana doğru bakarken bugün ilk kez sarhoş olacağıma söz verdim, sapıtıcam, yarın midem bulanacak, ama ben sarhoş olup hayatın yükünü taşımak için mola vereceğim, sonra devam edebilirim dimi?

Bahar'la Elif'i görünce şaşırdım.
Bahar yüzüne pembe parlak bir kelebek, Elif ise yeşil, içi içine geçmiş iki üçgen çizdirmişti.

Daha yeni girdik lan?!

Bahar Kaan'a doğru giderken:

"Children çıldırın!" Dedi ve uzaklaştı. Vay be bro, satıldık anammmmm.

"Ok beyb!" Didim ben de...

"Elif?"
"He gülüm?"
"Nerden yaptırıyoz şunları gıı!"

Elif kolumu çekiştirdi. İnsanlar 3 farklı gruba ayrılmıştı. Küp şeklindeki barın sağ kenarında bizim gibi dostlar sol tarafında ise bildiğin biçler vardı. Ortada dans pisti olduğundan Elif'le insanlarla Geçme Savaş'ı yapmıştık insanlara "Hıyar geliyo gaçııııınnnn"
Diye bağırmak eğlenceliydi.

Bara geldiğimizde barmenden rakı aldım ve diktim. Yüzümde 'ıyk acı lan bu' bakışı oluştuktan sonra barı geçip fosforcuyu gördüm, Ateşli zaaaaaa...

Metealik görl vuuuuuuuu

Fişing fişing

Dış dış dış

Ay em dı metealik görl

Diyordu pembe, kısa kazıtılmış saçları, metealik görlll YAŞASIN

EVET RAKI İŞE YARADI SANIRIM!

Sanırım mı?!

İçses iyiki varsın zaaaa

Wat?!

Zıııtt Erenköy

Sarhoş mal.

"Abla karnıma kafatası çizer misin?"

"Tabii"

T-shirt'ümü üstümden sıyırdım. Lan iyiki sportif muhallebiyen giymiştim.

"Gıdıkhahahahlıyhahhahaaorhaha"

"Bitti."

Karnıma baktım, cidden güzel olmuştu.

"Abla ressam çıktın zaaa."
Kıyafetimi yerden aldım. Ceketimi giydim. Çok tarzım. Ver bi Sebastian Nurellammmm...

Arkama baktım.

"Elifffffff"
Yohhh. Nerede lan bu karı!"'

Gözlerim dans pistine kaydı.

"Kışı -kar-ı anladınız umarım ;)-yohhhh!"

Bara doğru yürümeye başladım, bir rakı daha diktim kafaya.

Dans pistine ayak bastım. Burayı fethettim ben löööö!

"İlk hedifimiz hıyarlardır."

Bir ses: dın dın dıınnn!!!

"Naber bebek?"

Uuuuuu Kumral jojuk.

"İyiiii"

"Birini mi arıyorsun?"

Napıyordum lan ben daha demin?!

"Sanırım..."

"Ben nerede olduklarını biliyorum. Gel."

Heee doğru ben hıyarlarımı arıyom.

"Tamam."

O onları tanıyor mu looo !!!Neyse...

Daha önce görmediğim merdivenlere yürümeye başladık, birinci merdiveni çıktım. Ben arkadan gidiyordum ama o jojuk yada taş mı diyim ne, arada beni kontrol etmek için arkasına bakıyordu.

"Eda!"

"Aaaaa Emre!"

"Hey olum git başka birini bul sıra bende."
Ve Kumral jojuk konuştu.

Ne dedi lan bu daha demin.

Obaaaa Emre Bey bir rövaşata indirdi.

Kazanan belli oldu.

Kumral jojuk yerde yatarken ben havalanmıştım. Emre'nin kolları arasında süzülüyordum.

"Uçuyomm."

"Mal."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Emre'nin gözünden;
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kim ona içmesini söylediyse var ya onun anasından içtiği sütü burnundan getirmezsen bana da Emre demesinler.

OÇ çocuk. Resmen yavşadı lan!

Odaya götürüyor bide harbi pezo.

"Emreeeee!!!"

Ve yine o ses tonu.

"Yaparsan gebertirim hahahahh bah lan nasıl gülüyom zaaaaa!"

"Özür dilerim güzelim."

Ve kollarımı açtım.

Denize cumburlop.

"Bana boşuna dememişler Keçi Emre diye gızıımm!!!"

"Sen Kuzu Emresin olommm havan kime, yada Öküz Emre de olabilirsin beni attın buz gibi suya sıkıyosa gel şimdi."

O istiyorsa olur uleynnn yakarım dağları anammm.

"Cıbıl cıbıl girmeyecen dimi tontişim bah sana dadlu dille gonuşacam bal dudaklım!"

Espri mi yaptı bu leyynn!!!

"O bal dudakları şimdi görücezzz!"

Ve Eda'nın deyimiyle cıbıl cıbıl suya atladım. Cidden soğukmuş lan bu su!?

"Öküz."

"Hıyar"

"Orangutan"

"Seni"

"Keçi"

"Çok"

"Köpek"

"Seviyorum."

"Ben de seni"

HIYARLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin