Suga'nin anlatımıyla:Neden böyle yapmisti anlamadım. Sanırım biraz utanmıştı. Ne de olsa birbirimizi sık sık goremiyoruz ve böyle yapması gayet normal bir davranisti. Oradan çıktık ve arabaya doğru yürüdük yüzü kıpkırmızı.
SG: Sulli hadi ama bişey olmadı bana hem hala kıpkırmızısın. Biraz rahatla.
S: hayır hayır hayır daha sert itseydim senin de başına dikiş atabilirlerdi!
SG:off sen hala orada misin gerçekten bak birbirimizi o kadar çok görmüyoruz ve bunu yapman normaldi tamam mi.
S:öyle mi dersin..
Dedi masumca. Bana neden küçük kız kardeşimmiş gibi geliyordu ki...sanki böyle kimse ona zarar veremez işte ben varım kimse ona dokunamaz havasindaydim şu an. Bu arada gerçekten Nanjoon onu niye bu kadar üzmüş ve bu kadar çok bagirmisti ki.
SG: her neyse.. kolun acıyor mu hala
Galiba bir şey düşünüyordu başı öne eğik yürüyordu başını kaldırıp bana baktı gözleri çok güzeldi.
S:hm?
SG:kolun..hala acıyor mu?
S:ha şey çok değil.
SG:ama acıyor yani. Doğru mu anladım.
S:şey birazcık işte..
SG:tamam o zaman arabaya gidelim. Baş dönmen ve mide bulantin geçti mi?
S:hala var ama eve gidince ilaç falan alırım geçer.
SG: ilaçla olmaz bu iş giderken sana bir de yemek alalım. İtiraz yok
Başını yine öne eğdi. Çok sevimli duruyordu..aman ne saçmalıyorum ben ya.
SG: bu arada diğerleri gitmişler benim arabam burada ama benim arabamla gideceğiz.
S:hmhm...
Offf Allah'ım bu ne güzellik bu ne tatlılık Yarabbi suna bak yaa. Offf duygularımı kendime böyle saçma yorumlamam acayip ondan hoşlanmam hem öyle bisey olmaz şirket yasakladı evetttt olmaz yok yani unut gitsin Sulli kim hem daha güzel kizlar bulurum ileride. Aslında önemli olan yüzünün değil kalbinin güzel olmasi. Değil mi?
Hastaneden çıktık ve yoldayken hangi yemekleri sevdiğini sordum cevap vermedi, baktığımda uyumuştu. Ne kadar da tatliydi. Ya uufffff bu ne ya böyle tatlı falan değil ilk defa onu gördüğüm için öyle geliyor bana. Hem ne alaka brnnonun abisiydim öyle bişey olamaz aramızda. Yolda bir hamburgerciye uğrayıp hamburger aldım umarım seviyordur. Eve gelince içeri geçmek kolay olmadı. Zili çaldım sonra bir an tereddüt etsemde Sulliyi kucağıma aldım kapının önüne gelince kapı açıldı ve şaşkın gözlerle bana bakan bir adet J-Hope vardı karsimda.
JH:yatak odasına götürebilir misin istersen ben alabilirim.
SG: hayır sorun değil kapıyı açsan yeter
JH:tamam.
Yukarı koridora çıktık ve bana kapıyı açtı sonra odaya sinen kan kokusunu fark ettik
SG: bence burada yatmasin boş bir oda var mı?
JH: benim odamda kalsın benim odama götürelim.
SG:tamam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AGUST D
FanfictionNamjoon ve J-Hope'un abiniz olduğunu dusunsenize ve bu hikayedeki ana karakter sizsiniz bir bakıma Y/N hikayeleri gibi...