finger tae • kooktae✓

27-Seni seviyorum Taehyung. [M]

"Yaah! Jungkook, senin yüzünden oyunda öldüm!"
Taehyung sızlanarak söylendi ve başını çevirip omzunun üzerinden Jungkook'a bakmaya çalıştı.

"Umrumda değil. Randevumuzu iptal ederken beklentim senin oyun oynaman ve benim sıkılmam değildi!"
Elini Taehyung'un tişörtünün altına götürüp çıplak tenine dokundu.

"Yaah! Ellerin buz gibi."

Jungkook ona cevap vermek yerine ellerini daha da yukarı çıkardı.
Dudakları ise küçük olanın ensesinde ve çenesinde geziniyordu.
"Sende telefonu bırak ve benimle ilgilen." Sızlanarak söyledi.

"Tamam tamam bırak beni, dönmeme izin ver."
Taehyung söylediğinde Jungkook, istemeyerekte olsa onu bıraktı ve yatağın boş kısmına oturdu.

Taehyung telefonu bırakıp döndüğünde Jungkook'un parlayan, haylaz gözleriyle karşılaştı.
"Eee ne yapıyoruz?"
Beklentiyle sordu.

Taehyung uzandığı yerden doğrulup oturdu ve Jungkook'un gözlerine bir süre baktı.
"Şu an seni öpmek istiyorum."

Jungkook onun başka bir şey söylemesine izin vermeden hızlıca küçük olana yaklaştı. Dudakları dudaklarına değdiği inledi. Öpüşü sahiplenici ve talepkardı. İçinde umut yeşerdikçe kalp atışları daha da hızlanıyordu. Taehyung'u istiyordu. Hemde çok uzun süredir.

Sıkıca Taehyung'a sarıldı. Dili dudaklarının üzerinde gezinirken yumuşak saçlarını okşuyordu. Taehyung sessizce inleyip ağzını açtı, dilini içine aldı. Jungkook o kadar derin ve yoğun bir şekilde öpüyordu ki...

Jungkook dudaklarını ayırdı ama geri çekilmedi. Öylece kaldılar. Ağızları kapalı ama değmiyordu. Dudakları ıslak ve şişmişti; nabızları hızlı ve güçlüydü.
Başparmağını küçük olanın yanağında gezdirdi ve gülümsedi.

"Beni durdurmazsan çok geç olabilir Taehyung.."
Taehyung yutkundu, durmak istemiyordu, nefes gibi ihtiyacı vardı ona. Her noktası ona değiyordu ama yeterli değildi. Kıyafetlerinin altında hissettiği kasları görmek istiyordu.

Elleri Jungkook'un kemerine yöneldi, ve onun gözlerine baktı.
"Sen de beni soy," pantolonu çekiştirirken.

"Siktir.."
Jungkook, Taehyung'u ellerinden tutup ayağa kaldırdı. Parmakları sevimli geceliğin düğmesini açmaya başladı.
Çok kısa bir süre içerisinde ikisi de soyunmuştu.

Jungkook yatağa oturdu.
"Buraya gel de sana dokunabileyim. Siktir.. çok güzelsin Taehyung."
Küçük olanın çıplak bedenini süzerken ilgiyle söyledi.
Parmakları bileklerinin etrafını sardı ve Taehyung'u kendine doğru çekti.

Hızla yatırınca kalçaları yatağa çarpan Taehyung şaşkınlıkla minik bir çığlık attı. Parmakları bacaklarının arkasından kalçasına doğru ilerlerken Jungkook bir kaşını kaldırıp haylazca sırıttı. Eğildi ve dudakları küçük meme uçlarından birini yaladı.
"Seni ne kadar arzuladığımı tahmin bile edemezsin Taehyung."

"Her noktanı tatmak istiyorum."
Köprücük kemiğindeki çukurdan başladı, yalayarak, kalçasından omzuna kadar tekrar dolaştı. Göğüsleri avuçlarını doldurmuyordu tabiki ama yumuşacıklardı. Daha da yakınında olmasını isteyerek, kollarının arasında kıvranana kadar, Taehyung'u sıktı.

Taehyung, derinlerinde bir yerde, yeni tanıştığı hazdan çok daha fazlasını isteyen bir acı duyuyordu.
"Jungkook lütfen..."
Nasıl söyleyeceğini ya da ne istediğini bilmiyordu ama sadece sarılarak ona doyamayacağının farkındaydı.

Jungkook kapkara gözleriyle baktı konuştu. "Ben de seni istiyorum."
Eli yolculuğuna kasıklarında devam etti.

"Sırada ne var, göster bana."
Taehyung sızlandı.
"Bana sevişmeyi öğretmeni istiyorum. Lütfen ne yapmam gerektiğini söyle."