"Jungkook evladım çiçekleri sulamayı da unutma. Hergele Jin söz dinlemiyor, sen yokken hiç sulamamış. Ölmek üzereler şunlara bak."
Jin ve Jungkook'un birlikte kaldığı evin sahibi Yoongi amca kirayı almak için gelmişti fakat yarım saattir gitmek bilmiyordu.
"Elbette ilgilenirim amca sen dert etme ölmezler."
Yoongi amca gülümsediğinde Jungkook'da ona gülümsedi. Ev sahibi cimri ve sinir bozucu olsada güldüğünde çok sevilesi bir amca oluyordu. Gitmek için sırtını döndüğünde Jungkook derin bir nefes aldı.
Ev sahibi bahçe kapısından çıkarken Jungkook, sonra unutacağını düşünerek çiçekleri sulamaya karar verdi.
İçeri geçip ıslanmaması için çorabını çıkardığında şu taşıyacak bir kap aradı, malesef evde sulama hortumu bile yoktu.
Boş bir şişe bulup ağzına kadar doldurduktan sonra terlik yada ayakkabı giymeye ihtiyaç duymadan bahçeye, çiçekleri sulamaya çıktı.
"Off en sevmediğim şeylerden biri bahçe ile uğraşmak. Keşke Jin olsaydı ona yaptırırdım."
Söylenerek çiçeklere su dökmeye devam ederken bir ses duyuyor gibi hissettiğinde durdu.
Evet ses geliyordu fakat çok kısık bir ses."Hey! Bahçede biri mi var?" Yüksek sesle bağırıp etrafına bakınırken ayağında hissettiği şeyle yere baktı.
Çıplak ayağının üzerinde, tam olarak göremesede insanı andıran minicik bir figürün zıpladığını gördü. Daha önce hiç atmadığı kadar yüksek sesli bir çığlık attı. Şok olduğu için hareket dahi edemiyordu.
"Ne bağırıyorsun be salak! Üzerime su döktün heryerim ıslandı ve çamur oldu!"
Bir dakika... ayağının üzerindeki minik yaratık konuşuyor muydu?
Jungkook girdiği şoktan çıktığında derin bir nefes aldı. Kesinlikle rüya görüyor olmalıydı bunun başka bir acıklaması yoktu.
Ürkerek yere eğilip hala ayağının üzerinde duran küçük varlığa daha yakından baktı.
Gerçekten bir insana benziyordu ama minicikti."Nesin sen? Ben rüya görüyorum öyle değil mi?"
Taehyung, kendini inceleyen dev adam konuştuğunda kulaklarını kapatıp başını yukarı iyice kaldırarak bağırdı. "İnsanım ben asıl sen nesin? Dev! Neden üzerime su döktün?"
Jungkook büyük bir şaşkınlıkla minik varlığı dinleyip incelerken kekeleyerek konuştu.
"B-ben sadece çiçekleri sulayacaktım yanlışlıkla oldu üzgünüm.""Ne çiçeği bunlar ağaç değil mi?" Taehyung başını çevirip etrafı inceledi. Neden heryer kocamandı?
"Ben nerdeyim böyle? Sen bir dev misin?"
Küçük beden korkuyla gözlerini kocaman açtı ve az önce çıktığı büyük ayakların üzerinden yere atlayıp koşmaya başladı. Bu dev ona kötü şeyler yapabilirdi.
"Hey nereye gidiyorsun küçük şey? Buraya gel Jin'in köpeği Baekhyun seni bulursa yer."
Cidden Jin köpeğini neden burda koymuştu ki?Taehyung hızla koşup kaçmaya çalışırken Jungkook hareket etmeden kolunu uzatıp minik varlığı avucuna aldı. Avcunda kıpırdanıp çığlık atan miniği sıkıca tutup ayağa kalktı ve eve yürüdü.
Taehyung minik bedenini sıkan büyük eller tarafından nefes alamazken daha fazla dayanamayıp bayıldığında Jungkook şaşkınlıkla gözlerini açtı.
Ne yani ölmüş müydü?
Kşk Bnde bahçemde böle bişi bulsam.
Bu hikaye eski ve o yüzden elimde hazır bölümler var. Yorum çok gelirse hemen yaynlarm🤭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
finger tae • kooktae✓
FantasyJungkook bahçesindeki çiçekleri sularken, minicik neredeyse parmağı boyutunda sevimli ve huysuz bir insan bulur.