Bruce heykelin altında uyanmıştı normalde evde uyanırdı arkadaşları onu bulur eve getirirlerdi.
ancak üzerindeki battaniye önündeki yemek ve yanındaki çiçek ile arkadaşlarının yine onu bulduklarını anladı genç.
Yavaşça ayağa kalktı hemen yanında bir dilenci uyuyordu battaniyeyi dilencinin üzerine bırakıp yemeğide dilencinin önüne koydu bir miktarda para bırakıp gitti.
Özlüyorsu genç sevgilisini hayla aklından çıkamıyordu.
Ne kadar sevgilisinin ölümüne almışsa bile yapamıyordu o gün söylediği sözü aklından çıkartamıyordu Bruce.
"Ya ölüm gerçekten ayağımıza gelmişse Bruce ve ölmesi gereken kişi bensem"
Hayla çıkmıyordu aklından hızlıca hayla yağan kardan kurtulmak için bir kafeye girdi ve kafeden kahve alıp şirkete geçti.
Evraklarla uğraşıyor kendini masadan kaldırmıyordu.
Tam o sırada bir sıcaklık hissetti genç.
Sanki birisi ona sarılıyordu ve adını söylüyordu.
Kafasını hızlıca etrafına çevirmeye başladı ama kimse yoktu ve hala o sarılma hissi vardı.
Elini bellerine doğru koyduğu anda sanki bu his aniden yok olmuşçasına yavaşça kayboldu.
Bruce iyice delirdiğine kanât getirdi genç ve hızlıca masadan kalktı.
Hızlı kalkması nedeniyle yere düşen birkaç ağır evrak kağıt ve çiçek vazosu ile içeriye menejeri girdi.
"E-efendi Bruce iyimisiniz?"
Bruce cevap vermedi ve dışarı çıktı menejeri arkasından bakarken konuştu.
"Evrak işlerimi hallet lucy ve bugünkü toplantılarını iptal et acil olsa bile"
Menejeri kafası karışmış bir şekilde onayladı ve odaya girdi.
Hızlıca hala kar yağdığı için ofisten aldığı şemsiyeyi açtı ve heykele doğru gitti.
Heykelin önüne geldiği zaman sabahki dilenci yemeği yemiş battaniyeye sarılmış önüne bıraktığı para ile de kendine bir takım kıyafet almıştı.
Onu umursamadı ve heykele doğru daha çok yaklaştı.
"Neden bana sarıldım Clark? Bunu hissettim hala yanımdamısın?"
Dilenci garip bir şekilde ona bakarken yerden kalktı ve yanına geldi.
"Efendim neden heykelin uzağından konuşuyorsunuz bende bu heykelle çok konuşurum ancak siz mesafeli gözüküyorsunuz heykele"
Bruce ilk başta cevap vermese bile konuştu sonradan;
"Superman 1993 yılında doğdu ve 2022 yılında öldü kendisinin gerçek adı Clark benim sevfilimdi ancak geldiği yerdeki kendi insanları onu öldürdü ve gözlerimin önünde onu kaybettim onun tokluğuna yenice alışmışken ona yaklaşmak istemiyorum. Peki sen niye bu heykel ile konuşuyorsun?"
Dilenci söyledikleri ile ilk şaşırsa bile sonra dan konuştu.
"Onun bir akrabasıydım diyelim anne tarafı ancak babasını tanımdaım tek bildiğim onun çok iyi r kahraman olduğuydu ancak karım bana ihanet edince buralara düştüm kimseden de yardım istemediğim için sokakda yaşıyorum."
Bruce şaşkınca dilenciye döndü yalan söylemiyordu gözlerinden ciddiyet akıyordu bu adamın.
Tam o sırada wonderwoman geldi ve Bruce birşeyler söyledi.
"Bruce Robin kulede birini paraklıyor ve sen gelmeden durmayacağını söylüyor."
Bruce onaylarcasına kafasını salladı ve dilenci adama bir miktar para verdi adam istemediğini söyleyemeden Bruce kuleye doğru yol aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
don't leave me (superbat)
Random( tamamlandı) ya gerçekten ölüm ayağımıza gelmişse Bruce ve ölmesi gereken kişi aslında bensem... hayır diye haykırdı sevdiği kişi gözlerinin önün de ölürken yapma gitme dedi beni bırakma diye bağırdı sevdiği kişi gözlerinin önünde ölürken
