Destan - 18. Bölüm (Dağ Baskını)

591 11 36
                                    

Elimden geldiğince bir şeyler yazdım, umarım beğenirsiniz :)

------------------------------------------------------ 

Dağ'ın yeni Han'ı Batuga ilk buyruğunun savaş ya da ölüm olmasını istememişti. İlk buyruğunun umut olmasına karar verdi ve Sırma ile Yaman'ın düğün toyunun kurulmasını istedi. 7 günlük yasın ardından toy günü geldi çattı. Saltuk Beg canından çok sevdiği Çolpan'ı, Temur ve Tutkun'a emanet edip, Sırma ve Yaman'ın toyu için obaya doğru yola çıktı. Gök'ün hain planından kimsenin haberi yoktu.

Gök'ün planı dışarıdan bir saldırı yapmak değildi ama tüm planlar dışarıdan yapılacak bir saldırı üzerine kurulmuştu. Han dahil kimse Gök'ün obaya sızacağını ve içeriden bir saldırı olacağını düşünmemişti. Obanın etrafına türlü tuzaklar kuruldu, tuzaklara dağbanlar yerleştirildi, bunları yaparak tüm önlemleri aldıklarını düşündüler.

Tüm gün sorunsuz geçmişti, herkes oldukça mutluydu. Gece ateşler yakılmış, ziyafet sofraları kurulmuştu. Akkız, Batuga ve Saltuk saldırı olur düşüncesi içindeydiler ama gecenin ilerleyen saatleri olmasına rağmen her hangi bir saldırı ibaresi görünmüyordu.

Daha sonra Sırma hariç toydaki herkeste bir yorgunluk hali belirdi, insanlar durmadan esniyor ve sürekli sağa sola yalpalayarak hareket ediyorlardı. Halkın durumunu gören Akkız bir sorun olduğunu sezdi, herkesin aynı durumda olması hiç normal değildi. Tam o an aldakçı başıyla göz göze geldi ve aklına içeriden bir saldırı olabileceği düşüncesi geldi. İçtiği kımızı koklayınca içine afyon şurubu katıldığını anladı "gök bize saldırmayacak, gök saldırdı..." dedi ve ekledi "afyon var, kımız ve ayranda afyon var."

Akkız cümlesini bitirir bitirmez aldakçı başı saldırı emrini verdi. Herkesin elleri kılıçlarına gitti, Dağ halkı ne olup bittiğini ilk anda anlayamadı. Saltuk kendinden geçmek üzereydi, Batuga onu sarstı ve biraz kendine getirdi, durumu gören Saltuk "hanı koruyun" diye bağırmaya başladı. Dağbanlar Batuga'nın etrafını sardı ve onu oba dışına doğru götürmeye başladılar.

Aldakçı başı hanın olduğu masaya yönelmişti, karşısına ilk Kün Ata çıktı. Kün atayı öldürmek için kılıcını kaldırdığı sırada, nereden geldiği belli olmaya bir ok tam boynuna saplandı, şah damarını ve boğazını paramparça etti. Aldakçının cesedi ayakta zor duran Kün atanın önüne düştü. "Tüm aldakçıları öldürün..." Çolpan Han'ın gür sesi fırtına gibi çöktü obanın üzerine, Saltuk ve Akkız başlarını çevirdiğinde Çolpan'ı gördüler, Dağ Han'ı elinde yayı tüm heybetiyle ileride dağbanlarının başında duruyordu, ardında ellerinde kılıçlarıyla Tilbe, Temur tegin ve Kırçiçek bike vardı. Aldakçılar bir karşı saldırı beklemediği için afallamıştı, dağbanlar üzerlerine ok yağdırmaya başlayınca hepsi canının derdine düşüp kaçmaya başladılar. Dağ halkı 7 gün doğumu önce kurgana koydukları hanı karşılarında görünce çok şaşırmışlardı.

"Hiçbir aldakçı buradan sağ çıkmayacak..." Dağ Han'ı Çolpan'ın emri kesindi, Dağbanlar hanlarının emri üzere harekete geçtiler. O sırada Çolpan Han'ın gözü Dağbanların etrafını sardığı Batuga'yı gördü, dağ hanı olan yeğeni halkını bırakıp kaçıyor muydu yani, gözlerine inanamadı inanmak istemedi. Yarası sızlamasına rağmen halkının canı için savaştı, bir iki aldakçıyı öldürüp Saltuk ve Akkız'ın yanına vardı. "Çolpan'ım ne işin vardır senin burada?" Saltuk hasta yatağında bıraktığı kadını elinde kılıçla karşısında görünce şaşırmıştı. "Erlik hanı yenip koruyamadığınız halkımı korumaya geldim" dedi soğuk bir sesle Çolpan.

Çolpan Han obadan çıkmak üzere olan dağbanlara seslendi "tehlike geçti, yeğenimi geri getirin" dedi gür bir sesle. Dağbanların çevrelediği Batuga Çolpan'ın yanına getirildi. Tüm aldakçılar öldürülmüştü, cesetleri Dağ Han'ının ayaklarının önüne serildi. "Çolpan Han'ım, emriniz üzere hiçbir aldakçı buradan sağ çıkamadı" dedi dağban başı ve hanının önünde bağır basıp diz çöktü.

Destan - Alternatif EvrenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin