Destan - 22. Bölüm (Ulu Yargı)

332 9 22
                                    

Arkadaşlar beni bilen bilir, bir devam hikayesi de yazıyorum Destan için. O hikayemde de bu hikayelerimde de geçmişi işime yarayacak şekilde değiştiriyorum bazen, bunu bilerek okursanız sevinirim. Balamir, Kırçiçek ve Çolpan'ın saraya getirildiği yerden başlıyor hikaye, o kısma kadar olan 22. bölüm sahneleri dizi ile aynıdır. Umarım beğenirsiniz :)

----------------------------------------------- 

Saltuk Beg ve Akkız, Balamir ve Çolpan'ı sefere gidecek orduyu aç bırakmak suçundan tutukladı ve yargılanmaları için gök saraya götürdü. "Saltuk, teyzem ve amcamın burada ne işi vardır?" onları avluda ilk karşılayan Batuga oldu. "Teginim, Çolpan ve Balamir Gök Orda'daki tüm buğdayları satın almışlar, tarlaları kireçlemişler, hayvanları telef etmişler. Çolpan'ı getirmek istemezdim ama Gökbenler oradayken serbest bırakamadım onu" Saltuk sevdiğine yaptığından dolayı kızsa da yine de ona kıyamıyordu. "Teyze amacınız ne sizin, halk aç kalacak, ordu aç kalacak, yapılacak iş mi bu?" diye sitem etti Batuga. "Benim Dağ'ıma kıydılar, Dağ halkı katledilirken hiçbir şey yapmadınız, şimdi Gök halkının aç kalmasına mı kıyamazsınız yani?" Çolpan Han bu hayatta yalnız olduğunu tekrar anlamıştı. "Teyze etme bunun yolu bu değil, amcam laflarıyla zehirlemeye çalışır seni izin verme ona. İntikamı alınacak ama bu şekilde değil" Batuga teyzesinin üzüntüsünü anlıyordu ama halkı aç bırakmak bunun çözümü değildi.

Balamir'i her fırsatta Çolpan'ın yanından görmek Saltuk'u deli ediyordu ama sakinleşmesi ve Çolpan'ı idamdan kurtarması gerekiyordu "teginim bu Balamir umrumda değil ama Çolpan'ı kurtaracak bir yol bulmamız gerekir, onun gözlerimin önünde ölmesine izin veremem, o ölürse ben yaşayamam" dedi. "Saltuk hiçbir zaman yanımda olmak için uğraşmadın, şimdi canımı kurtarmak için de uğraşma. Ben gururumla ölmesini bilirim" Saltuk üzülmesin diye en büyük acıyı baharlardır tek başına sırtlayan Çolpan, şimdi oldukları bu durumdan nefret ediyordu. Balamir, Kırçiçek ve Çolpan yargılanmak üzere taht odasına götürüldüler.

Taht odası oldukça karışıktı, bir yanda Tılsım ve Dağ halkını katletmekle suçlanan Ulu Ece ve Kaya, diğer yanda kendilerini öldü gösterip halkı aç bırakmaya çalışan Çolpan ve Balamir vardı. Bu yargılama kimsenin beklemediği şekilde sonuçlanacaktı.

Alpagu Han yargılamayı başlattı, söz Danış Ata'daydı "Balamir Yabgu suçlamalar ortadadır kendini savunasın" diyerek Balamir'e söz verdi. "Amca iznin olursa önce ben konuşmak isterim, çok önemli diyeceklerim vardır" diyerek öne çıktı Kırçiçek. Alpagu çok önemli görmedi bu konuyu ama yine de konuşması için izin verdi. "Babam Balamir ile ilgili çok önemli şeyler diyeceğim, ona karşı canımı koruyacağına han sözü verir misin?" Kırçiçek'in bu dediğinden sonra ortam iyice gerilmişti. "Canın korumam altındadır, anlat ne biliyorsan" dedi soğuk bir sesle Alpagu han. "Kırçiçek kızım ne edersin sen?" tehditkar bir sesle sordu Balamir. "Sen sus Balamir, söz verilince konuşursun" Danış ata sert bir sesle uyardı Balamir'i.

"Gök Tengrim bana güç ver" dedi Kırçiçek ve uzun zamandır düşündüğü planı uygulamaya başladı. "Amca, babam tüm bu işleri tek başına yaptı, beni canımla Çolpan Han'ı da halkından kurtulanların canıyla tehdit etti" Kırçiçek'in sözleri büyük şaşkınlık yaratmıştı. "Kırçiçek kendine gel ne dersin sen" diye hiddetle bağırdı Balamir. "Çolpan Han doğru mudur Kırçiçek'in dedikleri?" diye sordu Alpagu. "Kırçiçek ne derse doğrudur Alpagu han" Çolpan'ın sözleri Balamir'i daha da şaşkınlığa uğrattı. "Doğru değildir bu, yalnız değildim, Çolpan da en az benim kadar suçludur" Balamir'in yüksek sesi taht odasında yankılandı. "Kanıtın var mıdır Kırçiçek bike?" Danış Ata kanıt deyince Balamir rahatlamıştı.

Destan - Alternatif EvrenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin