Yıllanmış Şarap (Karanlık)

1.Bölüm -Asil-

Yaklaşık yarım saattir baştan aşağı bedenimi süzen adam,ona attığım iğneleyici bakışlara rağmen gözlerini üzerimden çekmiyordu.Adamlarımdan birini yanıma çağırdım ve mesajımı iletmeleri için gerekenleri kulağına fısıldadım.

"Beyefendinin bir isteği var sanırım.Aksi takdirde kimse baş düşmanının kardeşi ile bu kadar uzun süre göz teması kurmaz diye düşünüyorum.Ona,bir arzusu varsa masama gelmesini ve benimle konuşmasını söyleyin."

Anında isteğimi yerine getirmeye giden adamımı izlerken yerimde biraz kıpırdanarak elbisemin yırtmaçlı olan kısmının daha da açılmasını sağladım.Adamın bakışı hiç beklemeden bacaklarıma kaydı.Onu şimdi anlayabiliyordum.Tek istediği,bu gece bir türlü yenemediği adamın kardeşini uysallaştırıp ona sahip olmaktı.Bakışları bile hiç dokunmadığı halde genç kadını bitirmeye yetecek cinstendi.Ama o da biliyordu ki,bu kadın çözülmesi basit biri değildi.Bir iki cilveli lafa aldanmayacağını tahmin edebiliyordu.Bu yüzden ona daha fazlası lazımdı.

Yardımcının ona söylediklerinden sonra,adamın suratında tehlikeli bir tebessüm belirdi.Tam da ondan beklendiği gibi ayaklandı ve genç kadının masasına doğru ilerledi.Kadın bunun olacağını biliyormuş gibi sinsi ama bir o kadar da sahte bi gülümseme takındı.

Sonunda genç kadının masasına varan adam karşı sandalyeye oturdu ve genç kadına elini uzatarak sert bir tonda konuştu;

"Merhabalar.İclâl hanımdı değil mi?" Kadın gülümsemesini hiç bozmadan adamın elini tuttu ve ona karşılık vererek konuştu;

"Zaten tanıdığınız birine bunu sormanız pek acayip.Siz de Barış Bey olmalısınız.Yanılıyor muyum?"

Adamın bakışları soldu,bir an bozuntuya uğradı fakat belli etmeden devam etti;

"Ah evet bu doğru.Bilirsiniz,bazen birini çözmek için çoğu şeyi unutmak gerekir.Güzelliğiniz öyle büyüleyici ki,bir an kim olduğumu bile unuttum."

Kadın istemsiz tebessüm etti.Fakat bu sözlerin bir çıkar doğrultusunda söylendiğini o da biliyordu.

"Bu sözleri sizden duymak şaşırtıcı olsada gerçekten çok hoş.Yine de bakışlarınız hiç hoşuma gitmedi Barış Bey.Sizce de bütün soyunuzu tek bir hamlede bitirebilecek olan birinin kardeşine bu denli rahatsız edici şekilde bakmak biraz tehlikeli değil mi?"

Adam bu sefer gülümsemesini hiç bozmadan devam etti;

"Eğer böyle bir korkum olsaydı,davetinize icaabet etmezdim değil mi? Üstelik böylesine ilahi bir güzelliği izlememek elde değil doğrusu."

Kadın ufak bir kahkaha attı.İstediği vuruşu yapacak gibiydi.

"Ah bayım,siz beni yanlış anlamışsınız.Ben bir isteğiniz varsa sizinle konuşmak istediğimi belirttim.Geldiğinize göre,bir amacınız olmalı.Saf biri değilsiniz,mutlaka bu lafların arkasında yatan bir istek olmalı değil mi?"

Adamın yüzünün düşmesini bekleyen kadın şaşırdı.Çünkü genç adamın gülümsemesi daha da büyüdü.

"Bunu zaten ikimiz de biliyoruz.Yine de sizinle bir bağ kurmaya çalışan her erkeğe bu bakış açısıyla yaklaşmanız,evde kalmanızı tetikleyebilir."

Kadın öfkelendi.Kendini beğenmiş biri değildi fakat ne kadar güzel olduğundan ve etrafındaki erkeklerin onun için kıvrandığından bihaberdi.

"Bunları düşünecek seviyede olduğunuzu düşünmüyorum.Zira sırf boşta kalmamak için önünüze gelen her kadınla flörtleşip onları yatağınıza attığınızı buradaki tüm insanlar biliyor."

Ve bam! Adamın yüzü tam da kadının istediği gibi sinirli bir hâl alıyor.Adam elini uzatarak kadının elini tutup sıkıyor.

"Emin olun,bu konular hakkında konuşup canımı sıkmak istemezsiniz."