{6}

1.2K 123 112
                                    

Sabah gözlerimi alarm ile açtığımda yataktan kalkıp yerdeki telefonumu kapattım. Daha sonra banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Aynadan sırtıma baktığımda gördüğüm manzara hiç iyi değildi. Banyodan çıkıp üzerimi değiştirdim. Bugün okula gitmeyecektim. Yani jeon ile öyle anlaştık. Üzerimi değiştirdikten sonra aşağı indim. Babam koltukta sızmış yatıyordu. Ayak seslerimden olacak ki gözlerini aralayıp bana baktı

"Nereye gidiyorsun küçük surtuk "

"Arkadaşımla bulusacagim "

"Onu da mı becereceksin"

"Baba ben kimseyi becermedim dün herşeyi yanlış anladın"

"Uff kes sesini defol git, eve saat 10 dan sonra gelirsen olacakları biliyorsun"deyip sırıtmıstı.

Sinirle evden çıkıp kapıyı çektim. İğrenç pic.

Jeonginle bulusali yaklaşık onbeş dakika olmuştu.

"Ee hyung anlatsan mi artık"

"Peki, bak şimdi hani bizim üst sınıfta Chan varya Avustralya li olan-"

"Seni merdivenlerden işten mi"

"Ha işte o, dün yine okul çıkışında karşılaştık. Bu yine zirvalamaya başladı. Bende gitmek isteyince izin vermedi. Sonra ben birazcık bağırınca susturmak için öptü, ayrılmaya ne kadar çalışsam da daha da bastırdı pislik. Ve en büyük sıkıntı babam da oradaymış gördü bizi"

"OHA NE DEDİ!"

"Bağırdı çağırdı eve gelince de sinirini çıkarttı"

"Vay şerefsiz vay eee bundan sonra ne yapacaksın"

"Bilmiyorum ya kafam çok dolu"

"Gel biraz gezelim"

Jeonginle neredeyse 4-5 saattir geziyorduk. Her yere gitmiştik. Jeon da moralimi bozmamak için konuyu bir daha açmamıştı.

Saate baktığımda dokuzdu. Burdan eve anca giderdim.

" Jeongin ben gideyim artık geç oldu biliyorsun durumu"

"Tabi tabi okulda görüşürüz"

Evime birkaç sokak kalmıştı. Müzik dinleyerek ilerlerken bileğimde hissettiğim parmaklar ile bir ara sokağa sürüklendim. Elin sahibine baktığımda Chan olduğunu gördüm. Aniden durup kulaklıklarımı çıkardım.

"Sen ne yapti-"

Ağzıma kapanan eliyle öylece kaldım. Beni duvarla arasına sıkıştırmış bir şekilde süzüyordu.
Birden gülümseyip

"Selam küçük kopekcik özledin mi beni?"

"Şimdi elimi çekeceğim bağırmayacak sın anlaştık mı?"

Mecburen başımı salladım
Elini yavaşça çekip yanıma koydu.

"Minik kopekcik bugün neden okula gelmediği anlaşıldı, erkek arkadaşlarla takılmaca ha? "

"Seni zerre ilgilendirmez çekil git eve geç kalıyorum "

"Ahh çocuk musun Seungmin ne bu geç kalma endişesi?"

"Seni ilgilendirmez dedim çek kolunu"

Bana daha da yaklaşıp

"Ama daha yeni gelmiştik özledim seni"

Bir an duraksadim. Chan ve beni özlemek bdhdbsbzb rüyamda görsem inanmam.

"Chan siktir git işine gerçekten vaktim olsa durur saçmalıklarını dinlerdim ama gitmem gerek"

"Hadi ya... Gitmelisin demek hmmm... O zaman şöyle yapalım sen benim engelimi aç bende seni bırakıyim"

"Off bunca zaman kırk tane hesap açıp yazıyordun da şimdi ne oldu?"

"Canım böyle istedi"

Arada gözleri dudaklarıma kaydığı için tirsmistim
"Tamam acicam bırak artık"

"Şimdi aç "

"Offf" cebimden telefonumu çıkarıp şifreyi girdim. Girdiğim gibi telefon elinden çekildi

"Ben bir bakayım su telefona"

"Chan ver şunu saçmalama, CHAN VER ŞUNU!!"

"Bana bagirabilecegini kim dedi?"

Cümlesiyle birlikte susmustum. Lanet şey çok kötü bakıyordu ve korkuyordum.
Biraz oyalandiktan sonra kasları catildi. Bana anlamaz bir bakış atıp konuştu

"Baban ile aranızdaki sohbet ne değişik neden böyle?"

Siktir ya.

" Sanane ver şunu artık"
Telefon a gelen bildirimle derin bı iç çektim. İşte şimdi sıçtım

"Baban yazdı- siktir Seungmin ne diyo bu adam sikerim lan belasını ne saçmalıyor!?"
Bagirmasiyla gözlerim dolarken bir yandan da eve gitmeye korkuyordum.

"BANA CEVAP VER! LAN BABANIN ALTINA MI GİRİYORSUN SEN?! SEUNGMİN SİKERİM SENİ KONUŞSANA ÇOCUK!"

Ben daha da şiddetli ağlayınca bir an sustu. Olduğum yerde çöküp kulaklarımı ellerimin arasına alıp ağlamaya devam ettim.
Chan sıkıntılı bir nefes verdi ve kolumdan tutum kaldırdı

"Seungmin konuş yoksa seni bırakmam"

Keşke konusabilsem ama ben nefes bile alamiyordum. O da anladı mı anlamadı mı bilmiyorum telefonumu arka cebine attı. Ardından bacaklarim ve belimi kavrayarak kucağına aldı. Onu itmeye calişsamda bagirmasiyla sustum

"SEUNGMİN RAHAT DUR!"

Biraz sonra bir arabanın yanına geldiğimizde kapıyı açıp içeri oturttu. Kemerimi takacagi sırada
"İstemiyorum" manasında elim ile ittirdim.

"Olmaz takmalıyız"
Sesimi çıkaramadım. Onu sinirlendirmek istemiyorum.

Kendi de koltuğa geçtiğinde kemerini takıp ayndan bana kısa bir bakış attı. Ona bakmasamda fark ettim. Daha sonra arabayı çalıştırıp yola çıktı...

Woah 110 okuma
Çok mutlu oldum:)
Keşke bir de yorum olsa:(

/ CHANMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin