bu göletin hikayesini gerçekten bilmiyor musun?
rivayete göre yıllar önce iki genç her gün buluşmak için buraya gelirlermiş halk onların arkadaştan fazlası olduğunu anlayınca onları lanetlenmiş ve onları burdan sürgün etmişler o günden sonra buraya...
"sultanım ya saate dikkat etmemişiz ben bunu sürüklemesem daha gelmezdi"
"bu derken Niki'cim?"
"dünyanın en tatlı en mükemmel hyungu LEE HEESEUNG"
"bağırma oğlum gidin yatın hadi"
"tamamdır kaptan"
"bu arada Heeseung yine otlarla parfüm yapmaya mı çalıştınız bu koku ne üstündeki? yapmayın demiyor muyum ben sana zararlı çıkacak ot canın yanar bak"
"tamamdır anne bir daha yapmıcam hadi iyi gecelerr"
"iyi geceler"
Heeseung odaya girip kapıyı yavaşca kapatmış ve yatağına atmıştı kendisini annesi anlamadığı için mutlu hissediyordu ama aynı zamanda annesine yalan söylemek kötü hissettiriyordu ne yapacağını düşünürken üstüne örtülen battaniyesiyle düşüncelerinin arasından çıkmıştı.
"iyi geceler hyung"
"iyi geceler Niki ve teşekkürler"
Niki gülümsemiş ve kendi yatağına gitmişti gözleri kapalı hyungunu izlemeye başlamıştı hayatta en değer verdiği kişiydi Heeseung onu korumak istiyordu ona zarar veren her şeyden her zaman mutlu olsun istiyordu tüm kötülüklerden uzak mutlu bir hayat yaşasın onun her şeyiydi Heeseung
~~~
"YARDIM EDİN KİMSE YOK MU?"
"NİKİ ANNE BABA"
"ben varım güzel omega"
"s-sende kimsin?"
"fermonlarının beni getirdiği hale bak deli ediyorsun beni"
alfa omegayı kolundan yakalamış ve kendisine çekmişti. alfanın fermonlari yüzünden omega daha da kötüleşiyordu midesi bulanıyor başı dönüyordu. kurtulmak için çırpınmaya başlamıştı o sırada ağzından istemsiz bir şekilde inleme çıkmıştı
"duydun mu sende beni istiyorsun artık benimsin"
çığlık atmaya başlayacağı sırada sarsılmaya başlamıştı birden etraf aydınlanmıştı
'hyung uyan HYUNG"
"benim Niki benim güvendesin bak ben burdayım"
Heeseung yatakta doğruluğu gibi mide bulantıları artmış ve kusmuştu. kendisini rahatlamış hissediyordu ama hala tirtir titriyordu. Niki ilk hala Heeseung'un üstünde duran kirli battaniyeyi alıp kirlilerin arasına atmıştı sonrasında hemen hyungunu sarmalamıs ve rahatlaması için fermonlarını yaymıştı.
"kabus mu gördün hyung?"
sorusuna karşılık Heeseung'un onaylar şekilde kafa sallamasını almıştı Niki iç çekip hyungunu saran kollarını sıkılaştırmıştı. Heeseung kardeşinin fermonlarıyla mayışmış kendini uykuya bırakmıştı Niki'nin de gözleri yavaş bir şekilde kapandığında Annesi kapının aralığından onları izlemeyi bırakmış içeri girerek üstlerini örtmüş ve oğullarının başlarına ufak öpücükler bırakarak odadan çıkmış kapıyı yavaşca kapatmıştı. oğullarının birbirlerine bu kadar değer vermesi onu sevindiriyordu birbirlerine olan bağları kesinlikle gururluydu iyi oğullar yetiştirdiği için
~~~
"Jungwon sen o çocuktan hoşlanıyor musun?"
"ne? çocuk? çocuk kim?*
"Niki miydi ismi? ya kibar ya da sana aşık bir alfa"
"n-ne aşığı hyung arkadaşız sadece kibar birisi"
"benden bir şey gizleme won seni yargılamam bunu biliyorsun seni her halinle seviyorum"
"tamam hyung sus ağlıcam şimdi gir eve hadi"
Minho kardeşinin dediğine sesli bir kahkaha attıktan sonra kardeşinin arkasından eve girmişti ikili sessizce odalarına çıktıktan sonra karşılıklı yataklarına oturmuş ve ikili birbirlerini izlemeye başlamışlardı
"Jungwon niye öyle bakıyorsun korkutma beni"
"Hyung hadi ben neyse omega olabilirim o tip varda sende hiç omega tipi yok sen nasıl omegasın ya bence gizli alfa falansın sen bence"
"Jungwon aşkın kafana vurmuş bunun tiple ne alakası var abicim yat uyu yeter"
"iyi geceler hyung-nimm~~~~"
"iyi geceler wonnie"
~~~~
dürüst olayım utanarak atıyorum bu bölümü aticam diyip atmadım falan üzgünüm gerçekten :(
biraz saçma oldu ama beğendiyseniz oy ve yorum atarsanız sevinirimm~~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
