Hayatımda Biri Yok

439 62 8
                                    

Maçın ardından dinlenmek için hepimiz yerde oturduk, gerçekten yorulmuştuk bu belliydi ama aynı zamanda eğlenmiştikte.

Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştik, hava kararmak üzereydi. Jimin çok yorulduğu için bir an önce eve gitmek istediğini söylemişti, Jungkook'ta oralarda bir işinin olduğunu bahane ederek beraber gitmek için ayaklanmışlardı. Onlar gittikten sonra Hoseok'un telefonunun çalmasıyla işinin çıktığını söyleyip gitti.

" En iyisi hava iyice kararmadan bende gitsem iyi olacak."

Jin konuştuğunda ayağa kalkmıştı ve Namjoon'da onunla beraber ayağa kalktı.

"Tamam, hadi gidiyoruz Yoongi. Jin'in evi yakın onu bırakıp eve geçeriz."

Onu onaylayıp ayağa kalkacaktım ama elimde hissettiğim el ile duraksadım ve göz ucuyla baktığımda Taehyung'un elini elimin üzerine koyduğunu gördüm.

"Siz gidin, ben gecikmem gelirim Namjoon."

Namjoon bana ve Taehyung'a baktıktan sonra konuşacak gibi olduğunda Jin'in onu çekiştirmesiyle hiçbir şey demedi. İkili beraber yanımızdan ayrıldığında Taehyung'a döndüm. Gözleri gözlerimdeydi ve sanırım bir şeyler dememi falan bekliyordu çünkü konuşmadı.

"Kalkmak için biz neyi bekliyoruz Taehyung?"

"Dongwoo sana göz kırp-"

Yanılmamıştım, konuyu açacağını biliyordum ama ben gerçekten bu konudan Taehyung'a bahsetmek istemiyordum. O sözünü tamamlamadan elimi elinden çekip ayağa kalktığımda ne yaptığıma bakıyordu. Onun da  destek alıp kalkması için elimi uzattım, bir süre baksada elimi tuttuktan sonra usulca ayağa kalktı. Kalktığı için elimi elinden çekmek için geri çektiğimde bırakmadı onun yerine beni kendine çekip yaklaştırdı.

"Tanımıyorsun değil mi Dongwoo'yu?"

"Tanımıyorum."

Tereddüt etmeden söylemiştim tanımadığımı ama hâlâ şüpheyle bakıyordu bana. Yalan söylememiştim ki, gerçekten tanımıyordum. Sadece ismini söylemişti bana o kadar. Taehyung daha çok yaklaştı, alt dudağıma öpücük kondurup geri çekildiğinde etrafa bakındım, birilerinin görmüş olma riski beni geriyordu. Ayrıca beni istediği her yerde bu şekilde öpemezdi, geri çekilmek istediğimde ise buna izin vermedi.

"Yapma şunu Taehyung."

"Ne yapıyorum?"

"Dışarıdayız ve beni durduk yere öpüyorsun farkında mısın?"

Bir şey demek yerine bu sefer üst dudağımı öptü. Hoşuma gidiyordu asla inkar edemezdim bunu ama dışarıda olduğumuz için rahat değildim.

"Bu yaptığımı sevgililer yapar değil mi Yoongi? Hani dediğin gibi durduk yere öpmeyi falan."

"Biz-"

"Biliyorum, biz sevgili değiliz diyeceksin ama biliyorsun bu olmayacağımız anlamına gelmiyor."

Boş bir anında ondan uzaklaştım. Uzaklaştığımda ifadesi değişmemişti, daha çok uzaklaştığımı tahmin ettiği için tepki vermemiş gibiydi. Şimdi hâlâ gözlerime bakıyordu.

"Geç olmadan gidelim mi Taehyung?"

"Gideriz Yoongi ama önce bana tanımadığını söylediğin hâlde Dongwoo geldiğinde neden gerildiğini ve aynı zamanda bu konuyu açtığımda neden kaçmak istediğini söyle."

"Taehyung tanımıyorum sadece..."

"Sadece ne?"

Söyleyecektim, zaten söylemesem ve sonradan öğrenirse haklı olarak kırılıp kızabilirdi. Eğer söylemezsem ondan bir şeyler sakladığımı düşünebilirdi, onu önemsemediğim için söylemediğimi düşünebilirdi bu yüzden kırılmasını istemiyordum.

We Are Forever / TAEGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin