Sevdiğini Hissediyorum

499 58 12
                                    

Yeol'a attığım mesajın ardından telefonu cebime geri koyup Taehyung'a döndüğümde kafasını çevirmişti önüne. Az önce mesajları okumaya çalıştığının ve büyük ihtimalle bir kısmını okuyabildiğinin farkındaydım ama ona baktığımda önüne hemen kafasını çevirdiğine göre o fark etmemi istemiyordu. Pekâlâ onu bozuntuya vermemek en iyisiydi.
"Yeol mesaj atmışta, nerede kaldığımızı merak ediyormuş."

Yeol'la mesajlaştığımı bildiği halde yeni öğrenmiş gibi yapıyordu, başıyla onaylarak bana döndü. Onun bu haline gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Sen ne dedin?"

"Ne diyeceğim? Tek başıma geliyorum dedim, sonuçta seninle geldiğimi söyleseydim kesin kızardı bana."

Güldü, bu gülüş aslında Yeol'a" Taehyung'la geliyorum" mesajını okuduğunu kanıtlıyordu. Tabi ki inanmamıştı tek geliyorum yazdığıma sonuçta okumuştu mesajı. Gülüşün ardından önüne döndü ve biz daha fazla konuşamadan yürümeye devam ettik. Yürürken arada hâlâ ayrılmadan duran ellerimize bakıyordum, onunla bu şekilde yürümek neden bu kadar rahattı bunca şeyi yapmasına rağmen emin değildim ama artık umursamıyorum. Sorgulamaktan kaçındığım tek şey Taehyung'un sürekli hatalar yapmasına rağmen onun en ufak temasında rahat hissediyor olmamdı.

Jongin'in evine yaklaştığımızda çekmiştim elimi, biraz homurdansa da bir şey demedi bu sefer. Kapının önüne geldiğimizde zili çalmıştım, Jongin'in ailesiyle kaldığı bu ev büyüktü, arka bahçede bir havuz vardı ve her zamanki gibi orada yapıyorlardı doğum günü partisini. Kapıyı açan olmayınca herkesin eğlendiğini bu yüzden duymadıklarını düşünmüştüm. Zaten kapıyı çalmam tamamen benim hatamdı şu an herkes eğleniyor olduğu için duymayacaklardı kesinlikle, Taehyung yanımdayken mantıklı düşünmeyi bir kenara bırakıyordum büyük ihtimalle?

Taehyung'a döndüğümde etrafını inceliyordu.
"Boşuna bekliyoruz, arka bahçeye direkt geçelim. Büyük ihtimalle duymayacaklar."
Konuştuğumda bana dönmüştü ve beni onayladıktan sonra önünden yürümem için eliyle işaret etmiş ve arkamdan geliyordu. Arka bahçeye geldiğimizde kalabalığı görmüştüm, Jongin'in bir sürü arkadaşı vardı, her doğum gününde daha çok artıyordu bu kalabalık. Ben genellikle bu kalabalıkta durmak yerine pasta kesilir kesilmez içeri girip, içeride onları bekliyordum. Ama bu yıl Taehyung olduğu için kalabalığın içinde duracaktım.

Hemen ilerimizde Jongin, Yeol ve Hoseok vardı. Onları gördüğümde Taehyung'un da görmesi için işaret etmiştim ve beraber onların yanına doğru ilerlerledik. Yanlarına vardığımızda Hoseok ayaklanmış ve hemen ortamıza gelip durmuştu.
"Sonunda geldiniz! Neredeyse pasta keseceklerdi."
Hoseok heyecanlı bir şekilde konuşurken Jongin ve Yeol Taehyung'a odaklanmıştı, Jongin'e olanları geç anlatmıştım ve ne yazık ki henüz bir kısmını bile anlatmamıştım bir kısmını anlatmama rağmen birazdan Taehyung'u dövecek gibi bakıyordu ve bu gerici ortam beni de germeye başlamıştı.
Taehyung'u doğum gününe davet ettiğimi söyleyince ilk başlarda bana kızıp ardından Taehyung'a karşı bir şeyler hissettiğimi söyleyince daha fazla itiraz etmemişti.

"Oturmayacak mısınız? Yoksa ayakta durup birbirinizi gözlerinizle mi döveceksiniz?"

Hoseok haklıydı, şu an resmen gözleriyle dövüşüyorlardı. Onu onaylarken Taehyung'u çekiştirip benimle beraber boş kısımlara oturmasını sağladım.
"Neden geç geldin Yoongi?"
Jongin konuştuğunda en azından Taehyung'a kötü bir şey söylemediği için ortamın biraz olsun yumuşadığını düşünüyorum, eh bu iyi bir şeydi. Ama geç kalmanın sebebin bir kısmı Taehyung'du, diğer sebebi ise annem. Şimdilik Taehyung'u araya katmasam iyi olacaktı.

We Are Forever / TAEGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin