Lara Cassiopeia'dan
Odin yine yapmıştı.Her zaman ki gibi 9 diyara da güvende olduklarını her şeyin kontrolünde olduğunu söylemişti ama yeni bir saldırı daha olmuştu.Biz Odin'e güvenmiştik ama o yine sorumsuzca davranmıştı.Halkım,halkımız çok zarar görmüştü.Asgarda gitmeli ve en azından konuşmalıydım.Buna bir çözüm bulmak zorundaydım.Öylece oturup halkımın mahvolmasini izleyemezdim..Umarım heimdall beni duyardı.Gerci zaten duyardi ama umarım beni oraya alırdı.
"Heimdall,hey hadi ama Heimdall"
Ve işte bu be.Asgard'a gelmiştim.
"Merhaba Heimdall,umarım iyisindir"
"Merhaba Cassiopeia,oldukça iyiyim umarım sende öylesindir"
"Bence neden geldiğimi biliyosun.Odin,o nerede?"
"Şuan Thor ve bir kaç midgardli arkadaşıyla beraber ama gördüğüm kadarıyla seninki de bi o kadar önemli geç lütfen"
"Teşekkürler Heimdall"
Bana sadece kafa sallamakla yetindi.Gökkusagi köprüsünü güçlerim yardımıyla hızlıca geçtim ve odin'in taht kapısının önüne ulaştım.kapida ki muhafızlar sadece selam vermekle yetindi.Sanırım Odin'in haberi olmasa Heimdall içeri almazdi diye düşündüler.
Odin güçlü olabilirdi elbette ama nolursa olsun halkım tehlikedeydi ve o bize sürekli sahte güven sunmuştu. Bu daha fazla devam edemezdi.Halkımı savunmalıyım.Ben bir prensesim ve gerekeni yapmak zorundayım,diyerek kendimi iyice motive ettim ve içeri daldım. Baya baya daldım
Biraz ayıp oldu tabii.Odin tahtında oturuyordu karşısında thor ve loki ve sanırım Heimdall'ın da bahsettiği midgardlilar vardı.
Ama ya hepsi bana dönmüş bakarken olmazdı ki.neyse ki hemen kendimi toparladım ve küçük bi motivasyon konuşması daha yaparak Odin'e doğru ilerledim biraz daha yaklaştığında önünde diz çöktüm. Ve onu selâmladım.
"Prenses lara sizi burda görmeyi beklemiyordum""Sizinle halkın ve gezegenim hakkında konuşmak istemiştim..."diye devamını getiricektim ki.
Tabii ki sözümü kesti.
~Eh adam biliyosa kendini~
Ay evet be iç sesim haklıydı tabii ki çünkü benim iç sesim.
Neyse biliyo kendini tabii güvende olacaksınız diye söz verip hiç bişey yapmadığını."Gezegeniniz hakkında mı? Bunu halletmemişmiydik prenses lara?"
"Ben de öyle düşünmüştüm Odin ama bugün olanlardan sonra yanlış düşündüğümüzü anladım.
Size güvenmemiz gerektiğini..""Prenses?" diyerek bana seslenen Thor'la ona doğru döndüm.Sanırım sinirimin sebebini ve babasına karşı böyle konuşmamın sebebini anlamaya çalışıyordu.
Thor'u severdim ama babasına karşı aynı şeyi hissettiğim söylenemezdi,yinede saygımı bozmazdım.Ama artık yeterdi.Herkese saygı duyardım ama kimse sınırı aşamazdı.
"Thor,merhaba.Uzun zaman oldu."
"Öyle prenses.Ama bu sinirinizin sebebini öğrenebilirmiyim acaba?"
Tam cevap vermek üzereyken Loki benim yerime abisine cevap verdi.Loki'yi her zaman sevmiştim,hep iyi anlaşırdık.Belki bunun nedeni bazı benzer güçlerimizin olması da olabilir.Odin'e karşı hissettiklerimiz de olabilir tabii.
"Sevgili abicim sen Midgard da dolanırken babamız yine yapacağını yaptı."
Odin aramızda konuşmamızdan rahatsız olmuş olmalı ki elindeki asasını sertçe yere vurdu.Hepimiz ona döndük.
"Prenses bunu daha sonra konuşalım.Akşam da buraya gelmeniz şerefine bir balo düzenleyelim.."
"Odin,hemen konuşmalıyız.Benim halkım katledildi ne yapmamı bekliyosun buna müdehale etmeliydin bana söz vermiştin.Biz sana güvendik ya şimdi buna engel olursun ya da ben daha iyisini yaparım.Neler yapabileceğimi en iyi bilenlerdensin"
Odin biraz gerilmiş görünüyordu. Hafife alınacak güçlerim yoktu benim.Güçlerimin bir sınırı olduğu da söylenemezdi.Yapabileceklerim küçükken fark edilmişti ve bunla bizzat Odin ve Frigga ilgilenmişti.
"Lütfen baloya katıl daha sonra da bunu konuşalım ne dersin?"
Balo yapmak için hiç bir fırsatı kaçırmıyordu gerçekten.Neyse sakin olmalıydım.Kendimi sakinleştirdikten sonra
"Pekala bu akşam baloya katılırım yarın sabah da konuşuruz"
"Pekala anlaştık o zaman Thor,Loki Prensese eşlik etmeye ne dersiniz?"
Ben odadan çıkarken Thor,loki ve midgardlı arkadaşları da peşimden odadan çıktılar.Thor'un bana seslendiğini duyunca ona doğru döndüm.
"Prenses,sizi arkadaşlarımla tanıştırayım."diyen Thor'la birlikte onlara doğru bir kaç adım atıp önlerinde durdum.Thor'da sırayla isimlerini sıralamaya başladı.
Sarı saçlı uzun boylu bir adamı göstererek
"bu Steve Rogers.Biz ona kaptan diyoruz"
Daha sonra sırtında okları olan bir adama döndü.
"Clint,yani Hawkeye"
Kızıl saçlı bir kadına döndü.Doğrusu kadın çok güzeldi.
"Bu da Natasha.Kendisi Black Widow."
Başka bi adamı gösterek
"Bruce.Kendisi bilim insanı"
Ve oldukça yakışıklı kahverengi saçlı benden biraz daha uzun olan bir adama döndü.
Adam "beni en sona bırakman beni oldukça üzdü Thor.Bu güzel prensesle en son tanışan ben olmamalıydım."
Diyerek sırıttı.Ve bana elini uzattı.
"Ben dahi,milyarder,hayırsever, zırhlı Tony Stark prenses.""Öyle mi tanıştığıma memnun oldum dahi,milyarder,hayırsever ve zırhlı Tony Stark.Size tam olarak nasıl seslenmeliyim acaba."
Diyerek alay ettim. Anlaşılan dalga geçmeye çalıştığımı anlamıştı ki o da sırıtarak bana bakmıştı.Ondan kesinlikle hoşlanmıştım.
TONY STARK'DAN
Bir anda Odin'in odasına dalan kadına çevirdim bakışlarımı.ilk bakışta bile ona hayran kalmıştım. O çok güzeldi.
Prenses Lara.Lara su perisi demekti.Ayni zaman da kibar ve nazik.Bi peri kadar Güzel olduğu kesindi.Ama Odin'e karşı pek kibar ve nazik değildi anlaşılan.
O kendinden emin tavırlarıyla çok daha fazla ilgimi çekmişti.
Odadan çıktıktan sonra Thor'u beklemeden kendimi ona tanıttım.
Arkasını dönüp gittiğinde arkasından ona bakakalmıştım.
Baloda kesinlikle ona bi adım atmalıydım.I.K
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vanaheim Prensesi ~Tony Stark~
FantasiaAvengers asgarda küçük bi ziyarette bulunur.Ve bu sırada Vanaheim Prensesi oldukça kızgın bir şekilde Odin'in odasında belirir.Şans o ya Avengers da ordadır...