Bölüm 1

31 2 0
                                    


Bina duvarından dökülmüş boyalarıyla ve güneşin ışığı altında aydınlanmakla birlikte etrafını hafif bir rutubet kokusu da sarıyordu. Binanın kırık dökük duvarları gri tonundaydı. Çok eski olan bu binanın ön girişi yola bakıyordu arka girişiyse hastalar için ayrılan bahçeye bakıyordu. Bahçe yaklaşık 1900 metre kareydi; binanın eskimişliğine karşın bahçe bakımlıydı. Bahçıvanlar sürekli güzel kokulu fideler getiriyor, hastaların ruhuna dokunacak çiçekler ve ağaçlar dikiyorlardı... Bu fidanlar iki blokta çalışan iki psikolog tarafından düşünülüp binaya tahsis edilirdi. Bahçede uzunca bir yol vardı. Burada gezen lavanta kokularını için içine çekebiliyordu. Bahçede lavanta ağaçlarının arasında leylak ağacı da göze çarpıyordu. Lavantanın sinekleri geri püskürttüğü bilinen bir gerçek olduğu için hiçbir şekilde hastalar bu canlılarla karşılaşmıyorlardı. Bu bahçeye her cuma ve cumartesi günü ziyaretçiler de geliyordu; hastalarla konuşuyorlar onların gün geçtikçe iyileştiklerini gözlemleyip içlerini huzur kaplıyordu. Hastalar ise bu 'hapishanede' kendilerini ziyaret eden birileri olduğu için mutlu oluyorlardı... Ne yazık ki herkes bu şansı bulamıyordu. Bu binanın giriş kısmının karşısında ise nöroloji, beyin cerrahisi ve genel cerrahi için ayrılan büyük bir bina vardı. Binanın giriş kısmının sağından yaklaşık 200 metre uzaklıkta da göğüs hastalıkları, dahiliye, gastroenteroloji bölümleri vardı bu bina hastanenin en büyük binasıydı. Dışarıdan bakınca koca koca apartman şeklinde 5-6 birleşik yapı göze çarpıyordu. Aynı şekilde bu binada personel yemekhanesi vardı. Hastanedeki tüm personeller bu binaya yemek yemeye geliyordu.

A blok tamamen kadınlara hizmet veren ve aşçı Hamdi Bey ve çırağı Halis Bey dışında kadın çalışanların çalıştığı bir bölümdü. Yaklaşık 60-70 yıllık olan bu yapı, onlarca veyahut yüzlerce depreme göğüs germesine rağmen, çökmemesine şaşılmaktaydı. Bu bloğa B bloktan psikolog Yücel Bey gelirdi. Çünkü; Deniz Hanım ve Ahu Hanım'a bazen akıl danışmaları gerekir, bu bilgileri de Yücel Bey, Tolga Bey'e iletirdi. Aynı şekilde B bloğa da Ahu Hanım, Tolga Bey ile Yücel Bey'e akıl danışmaya giderdi. Çünkü; ikisinin de psikoloji ilminde çalıştıkları alanlar farklılık göstermekteydi. Yücel bey bilişsel davranışçı terapide uzmanlaşmışken, Ahu Hanım daha çok psikanaliz terapisinde kendini geliştirmişti. Buna karşın kimi hastalar bilişsel terapiyle iyileşebilirken, kimisinde psikanaliz teknikleriyle daha farklı sonuçlar alınabiliyordu ya da her ikisinde de iyileşemeyen hastalar bulunuyor bunlara da ilaç fayda edebiliyordu.

Bunun dışında A blok B bloğa kıyasla daha fazla hastaya barınma (!) alanı sunuyordu. A blokta yaklaşık farklı bölümlere dağılmış hastalar ve görevliler olmakla beraber 100 hasta vardı. B blokta ise bunun yarısından biraz fazlaydı, 55 hastaya barınma alanı sunuyordu oysa her iki bloğun da ayrı ayrı kapasitesi 80 kişiydi. A bloktaki bu taşkınlık ataerkil toplumun çıktısı olan kimi erkeklerin, eşleri üzerinde baskılar kurarak kendi deliliklerini reddetmeleriyle bu özünde iyi kadınları tımarhaneye kapatıyorlardı. Tabii ki kimi hastalar bu sebeple gelmiyordu ama gelen hastaların yarısından biraz daha azı bu sebepleydi. Diğerleri; ya babasının veyahut annesinin intiharını görmüş, ya geçinememiş, ya tecavüze uğramış – hemcinslerinden veya karşı cinsten- ya da travma sonrası kişilik sorunlarıyla uğraşıyordu veya ülke sorunlarını dert ediyor bunun sonucunda delirme eşiğine geliyordu. Erkeklerse daha çok geçim sıkıntılarından, omuzlarında büyük yük hissetmekten, kız arkadaş sorunlarından hastaneye ya kendi istekleriyle müracaat ediyor – bu çok nadirdir- ya da tanıdıkları zoruyla bu korkunç geceleri geçirecekleri yerlere kapatılıyorlardı. Nitekim kadın olup bir erkeğin eline bakılsa bile bir erkek olup bir kadının eline bakılamayacağından, kimi erkekler dünyanın yükünü kendi omuzlarında hisseder gibi taşıyorlar bu sebeple de ruhsal sıkıntılar yaşıyorlardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tımarhane KoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin