Yongbokun içinde bir çok kişi vardı. Bir çocuk vardı mesela. Küçük bir kalbi vardı. Vicdanlı bir çocuktu Yongbok. Yanlış bir şey yapınca özür dileyen biriydi. Fakat o hala annesinin küçük bebeğiydi. Bir birey vardı mesela. Zor durumda kalınca bir büyük gibi davranırdı. Babası kardeşine bağırınca sorumluluk alıp tıpkı bir büyük adam gibi babasına karşı çıkardı. Yongbok sevdiklerini korumayı severdi. Bir katil vardı mesela. Yongboku öldüren bir katildi. İçindeki çocuğu öldürmüştü o katil. Acımasız biriydi. Sorumluluk duygusunu hiç e saymıştı artık. Hiçbir şey umurunda değildi. Annesinin bebeği Yongbok ölmüştü artık. Yerine onu öldüren bir katil gelmişti.
Aynaya bakınca ne görüyorsunuz? Eminim sadece aynaya yansımış bedeninizi görüyorsunuzdur.
Peki Yongbok ne görüyordu? Aynaya neden tiksinircesine bakıyordu ki? Yakışıklı yüzüne bakarken inci dişleriyle güzel bir gülüş atmalıydı. İpek saçları çok dağılmıştı. Onları bir güzel taramalıydı. Ama o bizler gibi düşünemiyordu. Morarmış göz altlarına dokunduktan sonra solmuş çillerine göz gezdirdi. İçinden bir şekilde "Siktir" diyerek dişlerine baktı. Sigara yüzünden dişleri sararmıştı. Biraz olsun gülümsemek için kendini zorladı. Tebessüm ederken bile çirkin gözüküyordu.
"İlgilendiğin aktiviteler neler Yongbok?"
"Oradan bakılınca hayattan zevk alabilen biri gibi mi gözüküyorum?"
"Ah şey.. Pekala, hayattan zevk aldığın dönemde yapmaktan hoşlandığın herhangi bir şey var mıydı?"
Genç çocuk umursamaz fakat bir o kadar meraklı bir tavırla avukata anlamaz bir şekilde baktı.
"Sadece merak ediyorum. Söylemek istemiyorsan zorlamam."
Genç çocuk sessizliği bozdu. "Gitar" dedi sessizce. Tekrar konuştu. Avukata baktı ve tebessüm ederek "Gitar çalmayı seviyorum" dedi.
Avukat bir sonraki görüşmede elinde tatlı bir gitarla geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahkum . Hyunlix
FanfictionYağmurlu bir havada evden kaçan üvey kız kardeşini aramak niyetiyle kendini dışarı atan bir genç, düştüğü hapishanede bir avukatla tanışır.