13

149 6 0
                                    

Vücudum sanki ateşle buz arasinda gibi cayır cayır yanıyordu. Gözlerim yavaşça açıldı. Dün olanlar beynimden gecmeye başladı. Alaz hemen yanımda elimi tutmuş uyuyordu ablası köşedeki büyük koltukta uyuyordu. Ve üç tane büyük pufta da peri olduklarını bildiğim 3 peri uyuyordu asafsa Asuman ablaya sarılmış yarı uyuyordu. Yavaşça gözlerimi açıp kapattım. Acı katlanilabilir değildi karanfilin yine toz olmuştu. Alazdan elimi kurtardım. Yavaşça kalkıp odadaki tuvalete gittim. İşim bitince elimi yüzümü yıkadım leş gibi kokuyordum. Odadaki eşyaları alıp hızlıca alazın odasında duş alıp odaya geri döndüm beni iyi hatırlamasını istiyordum. Kaç gün oldu bilmiyordum. Odaya gelip yavaşça kapıyı açtım. Herkes o kadar huzurlu uyuyordu ki hiçbirini uyandırmak istemedim. Alt kata indiğimde 20 ye yakın farklı canlı uyuyordu muhtemelen evdeki heryer böyleydi. Mutfakta devasa bir bardakta su içtim çok susamıştım.
Suyu içer içmez tohumların yanına gidip yeni bir çiçek büyüttüm bana herşeyi anlatacak tek şey o ufaklikti. Çiçek uyanır uyanmaz yapraklarını bana doğru uzattı. Ben yokken olayları izlemişti herşeyi anladıktan sonra deniz kizlarinin olduğu odaya gittim. Odanın kapısını yavaşça açtım uyuyorlardı. Ağrım çok olmasa asla uyandirmazdim ama vücudum iyileşmek için o kadar çaba sarf ederken benimde birşeyler yapmam gerekti. Yatağın köşesine geçip bir kişiyi kaldırmak için ona dokundum. Gözlerini yavaşça açtı gözleri pespembe ve çok güzeldi.
"İnanamıyorum uyanmışsın"
Ağzını kapadım.
"İlaç"
Gülümseyip çekmeceden bir kese çıkardı ve elimden tuttu. Evin balkonuna bir bardak su ile beni götürdü.
"Bunları yavaşça çiğne tamam mı işin bitince ağzında dagilicak o zaman su ile yut"
Başımı salladım. Yavaşça ilacı içtim. Alaz doğru söylüyordu iyilestiriyordu.
"Sonunda birşey beni iyileştirdi"
"Deniz kızları gözyaşı herkesi iyileştirir kimera olsa bile"
"O ne demek"
"Karma güçlüler siren ve denizkızı gibi"
Gülümsedim.
"Onları uyandirmalisin 8 gündür uyanmani bekliyoruz büyük kuzenim uyandigin için ilk kez bu gün uyudu ve ağlamaktan içimiz dışımız deniz incisi oldu."
Başımı eğdim.
"Çok özür "
"Ne özrü uyanmasan alaz ölecekti"
"Ne neden"
Ağzıyla sessiz işareti yaptı.
"Çünkü sirenler tek eşlidir eşi ölünce kalbi durur ve ölür bunu ona söyleme bana kizabilir"
Başımı salladım.
"Git hadi biraz dinlen ilaçlar seni uyutur kese sende kalsın içinde bir ay yetecek kadar var"
"Teşekkür ederim bende sana birşey vermek istiyorum"
"Ne verceksin"
Köşede duran elma ağacına yöneldim. İçimden şarkı söylemek geliyordu. Çığlık atmak ama sadece fısıldadım ağacın kolları yeşerip çiçek açtı ve meyve vermeye başladı. Meyvelerinden birini alıp ona verdim.
"Ne yazık ki uyanıştan beri gücümü kullanmadım ve ancak bu kadarını biliyorum rüyamda görmüştüm."
"Bu hayat meyvesi"
"Anlamadım "
"O ağaç ölüydü yani hem yaşıyor hemde üstüne meyve verebiliyor ve izlediğim en güzel şeydi sanki siren gibiydin"
"Oh ölüm perisi ile doğa perisi güçlerimi karıştırdım "
Gülümsedi. Gözlerimin içine baktı.
"Çok güzeller uyanmani beklemeye değdi "
"Ne güzel anlamadım"
Siritip suyu bana doğru sektirdi yüzüme baktığımda şok oldum.
"Çok güzel"
Göğsüm ağrıdı iyide kalbim artık iyi olmalıydı.
"Arman parlıyor "
Göğsümün olduğu kısmı tutarak hafifçe kaldırdım cidden Arma vardı ve parlıyordu. İçi yeşil beyaz ve mavi dışı ile siyah bir ip gibiydi. Hepsi uyumlu duruyordu.
"Odaya gitmeliyim galiba "
Başını salladı. Odama geçtim herkes uyuyordu. Bu anın huzuru ile alazı yavaşça yatağa uzandırdım. Güçlerimin bir kısmı uyanışta bana yardım etmiş ve nasıl şeyler yapacağımı göstermişti. Onun kollarının arasına girdim. Ona yaklasıp dudaklarına sıcak bir öpücük bıraktım ve geri yattım.
Sabah kalktığımda herkes başımda endişe ile bekliyordu. Gözlerim ile değil ışık gücü ile etrafı görebiliyordum bu harika birşeydi.
Gözlerimi yavaşça açıp alaza doğru baktım.
"Günaydın"
Bana bakıp sıkıca sarıldı. Kemiklerim kırılacak sandım ama günlerdir onu görmemek onu özlememi sağlamıştı.
"Günaydın"
Yatakta uzandım.
"Hepinize teşekkür ederim uyanışım için yardımcı olduğunuz için"
Mavi gözlü ve siyah gözlü olan peri önümde gülümsedi beyaz gözlü olan muhtemelen ışık perisi kız bana doğru gelip sıkıca sarıldı.
"Uyandığın için teşekkür ederim o kadar çok kutsal su kullandım ki amirim beni öldürecekti ama hepsi seni uyanışın için tebrik ediyo"
"Ben gerçekten uyandım mi"
Güldü.
"Kesinlikle uyandın artık tam bir perisin"
"Oh üzgünüm sadece emin olmak istedim"
Alaz gelip kucağına aldı.
"Hadi aşağıya inelim ve harika bir kahvaltı için biryerlere gidelim millet ha"
"Oh harika Türk kahvaltısı yemeyeli asırlar oluyor"
Mavi gözlü olan konuştu.
"Selam ufaklık sen arianin kızı olmalısın anneni iyi tanırdim."
"Nasıl iyi tanırdın?"
"Kalan son doğa perisi olduğu için bize sığındı istediğin an gelebilirsin sana eski evraklarınızı vereceğiz ne yazık ki yanımda getirmedim ama ışık perileri ile hizla getirticem sonuçta artık uyandın "
"Uyandığıma bu kadar sevindiyseniz buna daha çok sevinirsiniz"
Alazın kucağında iken onu terasa gitmeyi istediğimi söyledim.
Bahçedeki çiçeklere ve dev gibi olmuş elma ağacına baktılar.
"Bunlar hayat meyvesi uyanış hediyem olarak kabul edip her biriniz bir tane alabilirsiniz"
Hepsi gözlerini kocaman açmış bahçeye bakıyordu aşağıya baktığımda bende şok oldum. Evin her tarafı bu ağaç ile kaplanmış heryer elma ağacı doluydu bütün bahçe.
"Vay canına teşekkürler"
Siyah gözlü olanın sesini ilk defa duymuştum.
"Teşekkür"
Birden ağzımdan tutamadigim büyük bir çığlık çıkınca ölüm perisi hariç herkes kulağını kapadı.
"Güzeldi ama daha çok ölümü değil de ölecek birini işaret ediyor gibiydin"
"Alaz bırakır mısın "
Beni yavaşça yere bıraktı. Deniz kızları ve diğer yaratıklar evdeki meyvelerden yediler. Dünkü deniz kızına gülümsedim. Uyanışım için herkes hediyeler veriyordu ve çok mutluydum.
"Alaz yemek için sipariş verirmisin"
"Gitmemiz daha iyi olmaz mı"
"Alaz 40 kişiyiz yada dur"
Yeni bir çığlık attığımda küçük bir yarık ortaya çıktı.
"Bu ne"
"Hadi gel"
Geçtiğimiz an büyük bir kahvaltısının onundeydik.
"Şaka yapıyorsun cennet yarığı bu"
"Saçmalama cehennem yarığı olduğu çok belli"
"Hey ne ilahi bir güç nede olu bir beden var bu doğanın kucaklaması bakın bahçede çiçekler var"
Gülümsedim. Herkes yarıktan geçince yarığı kapattım.
Kahvaltıcıda herkes kahvaltı yaparken . Alaz sadece benimle ilgilenmişti. Ne bulduysa bana yediriyordu.
"Alaz biz artık gitmeliyiz malum 1 hafta oldu"
Hepsi yemek sonrası toz oldu. Onlara şok içinde bakarken alaz gülümsedi.
"Henüz yeteneklerini bilmediğin için böyle sen daha güçlüsün "
Gülümsedim.
Eve gectigimiz zaman alaz kollarını açtı beni bekliyor gibiydi. Kollarının arasına girip ona sarıldım.
"İç bunu"
İlacı alıp ictigimde vücudum acımaya başladı.
"Alaz acıyor "
"Sht sadece güçlerin bir süreliğine uyuyacak benden kacmana izin veremem lavinyam"
"Alaz bana ait olan birşeyi engelleyemezsin"
"Güzel gözlerin eski rengine döndü yemyeşil "
Ona bakmadım bile korkuyordum hemde çok. Gözlerimin içine bakıp bir şarkı söyledi. Sanki şarkıyı beklermis gibi bende gözlerimi kapattım...

O benimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin