20

51 3 0
                                    

Kafesin içinden çıkan ablam ile rahatlamıştım ancak delirme olayı kafamı kurcalayıp duruyordu. Özellikle son 3 gecedir gördüğüm kabuslar beni çok yoruyordu alaza bahsetmemeyi tercih ediyordum sürekli konserlere katılıyordu. Evde sürekli bitkiler hakkında kitaplar okuyordum buz krallığına gitmek istesem bile korkum buna engel oluyordu. Alis ve ablamı görmek hakkımda ama sinirle inledim alaz için yoğun bir dönemdi yani kaçmam için en yoğun dönemdi. Derin bir nefes alıp üstümü bir saniyede değiştirdim. Kucağımda olan çiçeği köşeye bıraktım ellerimi havaya kaldırıp buz gücüm ile bir protal açtım gördüğüm kristal kapı ile yutkundum harika içeri giremiyordum. Bir adım atıp içeri girdim. Soğuk bir nebze de olsa hissettiriyordu kendini. Devasa buz kapısına bir bakış açtım. Bedenimde hissetdiğim güç kışın gücü idi. Kapı birden açıldı hızla içeri girdim. Manzaraya aşk ile bakıyordum. Buzdan yapılan devasa yapılar ile kocaman bir ülke gibiydi portal açmayı uzun zamandır yapmadığım için yorgundum. Gördüğüm devasa saraya doğru ilerlerken bir kısım bana bakıyordu. Saraya vardığımda güvenlikler hemen köşeye çekildi. İçeri girdiğim anda alisin görüş acıma girmesi bir oldu. Koşarak ona doğru gittiğimde beni görmesi ile bana doğru kollarını açması bir oldu onun sıcacık bedenine sarılırken ruhum rahatlamıştı yeğenim iyiydi.
"Teyzee"
"Sizi özledim ve hemencecik geldim gün ışığım"
Bana gülümsedi .
"Annem yataktan kalkamıyor babam onu feromonları ile dizginliyor"
Suratı asılan yeğenime gülümseyip evden getirdigim güneş çiçeğini ona verdim.
"Bu senin için seromoninde kullanmamız için aylardır büyütüyorum soğuktan korumak için üstüne büyük bir büyü gücü verdim"
Yanaklarımı öptü.
"Hadi annenin yanına gidelim babana gözükmeden"
Başını salladı sessizce üstünde büyük bir kristalin olduğu odaya ilerledik. Kapıyı gücüm ile açtım. Ablamı görünce koşarak ona sarıldım bu ilk sarılmamızdı.
"Lavin"
Yataktan kalkmak istese de kalkamıyordu.
"Nerde o piç"
"Kütüphanede istediğim kitapları getiriyor geleceğini anladığım için yolladım istediğin kitapları alması için"
"İstediklerim derken?"
"Kabuslarından haberim var ufaklık lar bazen haylaz olabilir alise hamile iken bende cok yaşamıştım."
Eliyle alisin saçlarını okşadı.
"Ben hamile miyim?"
"Sayılır şuan bebekler çimleniyor buda içindeki anne doğa perisinin bunu yaptığını düşünüyorum"
"Bunu nasıl yaptı feromon kullanarak seni yatağa hapis edemez"
Ellerimi kaldırıp onu kurtarmaya çalıştım ancak bir türlü olmuyordu.
"Bu ruh eşleri ile ilgili birşey çok az kişi bunu yapmayı biliyor ruhunun içinden gelen derin istek bedeninde feromon oluyor ve isteğini gerçekleştiriyor alis bu sayede doğdu."
"Anladım ama bu vahşice "
"Katlanmaya çalışıyorum 1 haftadır böyleyim belirli şeyler hariç odadan çıkmıyor o varken beni yatağa yapıştırmıyor"
Ablama acı ile bakarken kapı açıldı omeni görmem ile sinirle ona yöneldim. Elimde tuttuğum devasa buz kılıcı ile ona doğru atıldım. Hızla köşeye çekildi.
"Sen kaç yıllık perisin ben kaç yıllık periyim bana gücün sökmez "
Sırıtıp ellerimi ona doğru uzattım sarmaşıklar etrafını sararken hızla kırıldı.
"Eğlenceliydi bunlar senin için annecik"
Sırıttı. Onu suya gömmek istiyordum.
Ablamın yanına gittiğinde ablam hareket etmeye başladı. Ablam bana doğru koşup sıkıca sarıldı.
"Merak etme birtanem ben iyiyim şuan delirme evresinde bebek dünyaya geldiğinde iyilesicek"
Ona şok ile bakarken kulağıma fısıldadı.
"Delirmemek için 1 yıl içinde bebek sahibi olmam gerekiyor"
Başımı salladım omen ablamı kucağına aldı.
"E lavin alaz senin burda olduğunu biliyormu"
"Konserde"
O sırada dışarıdan gelen derin bir ses ile kale sallandı. Yutkundum.
"Sanırım konseri çabuk bitmiş "
Dudaklarımı ısırdım.
"Burada geçirdiğin zaman dünya zamanı ile orantısı 9 katıdır. Yani 9 saatdir yoksun"
Saatin gerçekleri yüzüme vurması ile yutkundum ablam ve yeğenim yaslanacaktı.
"Ve hayır biz yaşlanmayacağız zamanımız dünya zamanı ile birlikte gider"
Kapıya kadar ablamla çıkıp sarılacak iken buzdan kapının kırılması ile dudaklarımı dişledim.
"Sanırım bir kapı borcum var"
"O kapı için çalışacak işçilerin parasını ondan alacağım"
Omen ablami alnından öpüp kapıya doğru ilerledi erkek periler ablamı ve beni savunuyorlardı. Oysa bize asla zarar veremezlerdi. Alazın simsiyah gözlerini görür görmez ışınlandım.
"Omen gitme sakın"
"ne neden?"
"Ölüm şarkısını söylerken gözleri bu renk oluyordu ona yaklaşırsan ölürüz"
"Sende yaklaşmazsın sen ölürsen bizde ölürüz"
"Bana zarar veremez sen hemen bir buz kalkanı hazırla halkını korumak için"
İleriye doğru adımladım. Gücüm azalıyordu.
"Alaz"
Bağırmam ile gözleri daha koyu bir renk alırken dudakları kıpırdamaya başladı. Ablamın çığlığı ile az daha bana gelecek buz kütlesinin kaldırıldığını gördüm periler beni buzdan koruyordu.
"Alazzzz"
Gözleri gözlerime kitlendi hala simsiyah olan gözleri ile yutkundum. Bana doğru hareket ederken dudaklarından çıkan fısıltılar heryeri kırmaya başlamıştı. Ona doğru daha hızlı hareketler edip ışınlandım. Gücüm tükenmek üzereydi çok yorgundum zayıf olan gücümü kullanmak beni yormuştu. Kalan üç beş adımlık mesafede gözlerim kararmaya başlamıştı. O sırada içimde hissetdiğim yemyeşil bir parıltı ile kalakaldım. Beni koruyan ve beni saran ışığa bakarken adımlarımı bitirdim. Gücüm yerine bir nebze olsa da gelmişti. Ona doğru eğilip kan gelen gözlerini sildim. Ve kulağına yaklaşıp ona sarıldım.
"Ben hamileyim"
Gözlerinin içine baktığımda eski rengine geri dönmeye başlıyordu dudakları eski rengine dönüyordu. Dudaklarıma kapanması ile yutkundum. Benden ayrıldığı anda gözleri yemyeşil oldu. Attığı çığlık ile heryer eski haline gelmişti. Etrafta gördüğüm deniz kizlari ve sirenler ile yutkundum onlar nasıl gelmişti ve hepsi ışık saçıyordu. Kış klanı ve ablam bana doğru gelmişti. Bana sıkıca sarıldığında alaz sonunda kendine gelmişti.
"Neredeyim ben"
O sırada gözlerinin kararması ile yere düştü.
"Alaz"
Deniz kızları gelip alazi tuttu. Birden yok olduklarında onlara baktım asuman abla yanıma geldi.
"Seni tebrik ederim alaz korktuğu ve çok güç kullandığı için arınmaya götürüldü akşama eve gelir benim gitmem lazım yoksa donacağım."
Ablama sıkıca sarılıp eve gittiğimde gördüğüm şey ile dehşete uğradım evimiz yok olmuştu heryer simsiyahti ağaçlar çiçekler heryer kurumuştu güneş çiçekleri bile.

O benimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin