17

86 2 0
                                    

Alaz alis ile birlikte oturuyordu mutfakta küçük kız için birşeyler hazırladım odaya girdiğimde alaz uyuya kalmıştı. Kucağından alisi aldım. Bana sıkıca sarıldı. Ardından çantasını işaret etti.
"Onu al teyze"
Kaslarim çatıldı çantayı aldım.
"Bahçeye gidelim lütfen"
"Peki birtanem"
Çantayı ve onu kollarıma aldım bahçeye gelince arka bahçeye doğru gittik. Aşağı inmek istedi onu indirdim çantasını alıp kavanozu çıkardı içinde parlayan birşey vardı. Gözleri dolmuştu tohum parlıyordu. Sapsarı bir ışıktı.
"Bu ne alis?"
"Tanıyamadın mı teyze bu annem"
Tohumu kavanozdan çıkartıp ellerine aldı.
"Anne"
Tohuma doğru ağladı.
"Hadi o tohumu ekelim ağlama tamam mı?"
"Teyze güçlerin hala sende mi"
Gözleri yeşil rengini almıştı.
"Neden sordun"
"Çünkü tek başıma ekemem"
"Alaz abinde güçlerim"
Omuz silkip kavonoza tohumu geri koydu.
"Ondan geri alırmısın"
"Alabilirim ama şuan uyuyor birtanem"
Gülümsedi. Elimden tuttu odaya girince alaza doğru bağırdı. Kulaklarımı tıkadım benim aksine güçlerini çok rahat kullanıyordu.
"Lavin güzelim ne oldu uyuya mi kaldım."
Bana doğru uçması ile şok oldum bu kızın yapamadığı birşey var mıydı?
"Gücü al onu tekrar uyutucam"
"Üzgünüm hayatım"
Yaklaşıp öptüm üzgünüm teyzecim bunu görmen pekte güzel olmasa da.
Gücüm geri geldiğinde alazdan ayrıldım anında uyuyakaldı.
"Hadi teyze çabuk olalım bu gece ekmezsek asla gerçekten büyümez"
Kaşlarımı çattım ama bu çiçeğin özel olduğunu her zerrem hissediyordu. Bahçeye indigimizde çiçek tohumunu kavanozda bulunan toprakla buluşturdu. Elimi tuttu.
"Teyze nasıl bir çiçek büyür biliyormusun"
"Elbette doğa perisi Lütfü ile"
"Evet o yüzden hep bir tane doğa perisi yaşamak zorundadır"
Başımı salladım.
"Annem bir anlasma yaptı"
"Ne anlaşması"
"Güneş ve su perisinin büyük atalariyla bir anlaşma yaptı"
"Onlar ölüydü"
Başını salladı bu kız bana göre sanırım ötedeydi.
"Güneş ve su perileri ona ikinci bir hayat bahsetti. Güneş perisi olarak doğucak ve babamdan iki çocuğu olucaktı güneş ve suyun soyu bu sayede devam edicekti."
"İyide nasıl dönecek "
"Bu güneş halkının sembolü olan güneş çiçeği "
"Nasıl yani"
"Teyzecim masalları biliyorsun değil mi?"
"Elbette neden?"
"Yıllar önce güneşten bir damla dünyaya düştü ve dünyada can buldu çiçek o kadar değerliydi ki soyunu korumak için sürekli tohum verirdi ama doğa perileri oldukce tohumun çimlenme gücü zayıfladı ve soyu tükendi güneş perilerinin güçleri kayboldu ataları oldu çünkü çiçeğin son doğa perisi çiçeği yesertemedi."
"Annem mi"
Başını salladı.
"Anneannem buyutemedi çünkü 2 peri bunu yapabilirdi bu çiçek sadece ruhu ile değil bedeniyle de güçlüydü eğer bu çiçek büyürse annem olarak hayata dönecek ve tohumları dünyaya yayılabilir olucak biz bunu yapacağız annem de perileri yeniden dünyaya getirmeye yardım edicek böylece yeniden hayata döndü."
"Yani o aslında hiç ölmedi "
Başını salladı.
"Ellerini tohuma koy şuan uyuyor onu uyandirmamız gerek"
"Pekala nasıl yapacağız uyandırmaya bir kere yaptım oda ölü bir ağaçtı"
Gülümsedi.
"Çiçekler de insanlar gibi şarkıları sever"
Gözlerim açıldı rapunzelin şarkısı gerçek miydi?
Ellerini tuttu saçları bembeyaz olmuştu gözleri koyu bir yeşile dönüştü.
"Merak etme güçlerime göre gözlerim ve saçım renk değiştiriyor"
Ellerindeki toprağı hissettim tohumu hissettim. İçimdeki peri gücü ortaya çıkmaya başlamıştı bile. Başımı salladım.
"Çiçek parılda bolca ışılda dön bak geçmişe getir onu bana yarayı onar savrulsun kader bana ait şeyi getir bana"
Şarkı bittiğinde göz yaşlarım toprağı ıslattı.
"Sanırım işe yaramadı."
"Yaradı toprağa dokun teyze"
"Ne demek istiyorsun hala uyu"
Durdum toprak mi titredi. Hayır bu o değildi.  Tohumdu uyanmıştı.
Gözlerim doldu alis bana hızla sarıldı eski haline geri dönmeye başladı.
"Harikasın teyze sonunda onu uyandirdik annem yakında gelicek onu kurtardık"
"Evet öyle oldu değil mi"
Başını salladı eve geçtiğimizde çığlık attı alaz uyandı.
"Günaydın yinemi uyudum sanırım yoruldum ha"
Başımı salladım. Alisi misafir odasına götürdük. 2 yaşına nazaran bedeni 5 yaşındaki bir kıza aitti sanki. Yatağa yattı.
"Teyze"
"Efendim birtanem"
"Seni çok seviyorum"
Yanakları al al oldu. Gülümseyip ona sarıldım.
"Bende seni çok seviyorum yakında annene kavuşup mutlu bir aile olacaksınız söz"
"Biliyorum sizde öyle"
"Efendim"
Elini karnıma tuttu.
"Bebekler uyuyor ama yakında bir tane kuzenim olucak bunu hissediyorum"
Kasımı çattım alazdan bir çocuk istemiyordum ondan kaçmak istiyordum beni sürekli korkutuyordu.
"Üzgünüm balım uzun bir süre böyle birşey olmayacak"
"Lavin hadi güzelim odaya gidelim"
Kapıda bekleyen alaz geldi.
Başımı salladım yatak odasına gittiğimizde üstümüzü değiştirdik eve gelince alisin üstünü değiştirmiştik. Yatağa uzandım alaz beni kollari arasına alıp öptü.
"Hayatım iyimisin çok şey yaşadın"
Başımı salladım.
"Ne kadar iyi olabilirsem o kadar iyiyim"
"Merak etme yakında herşey biticek mutlu olucaz alis harika bir hayata sahip olucak benim kim olduğumu biliyorsun değil mi ona harika bir baba olucam söz veriyorum "
Alnımı öptü.
"Teşekkürler "
"Biliyorsun kendi çocuklarımız içinde harika bir baba olabilirim"
Kulağıma doğru fısıldadı.
"Alaz"
Kızardım alisin dedikleri muhtemelen gerçekti ama buna hazır değildim ve alaz bu halde bana bu kadar saplantılı iken.
"Pekala seni bekleyebilirim"
Gözlerimi kapadım.
Sabah uyandım.
Alaz çoktan kalkmıştı. Aşağıdan sesler geliyordu. Bahçeye doğru gittiğimde birden biri beni kollarına aldı alazı görmem ile rahatladım.
"Ya bırak"
"Olmaz bugün ilk defa ailecek kahvaltı yapicaz"
"Ailecek mi"
Alis asuman ablası abileri birkaç deniz kızı ve alazın annesi ve babası olduğunu gördüğüm kişi ve biricik doktorum Asaf bey vardı.
Asuman abla gelip bana sarıldı.
"Lavin seni uyanışından beri görmedim seni çok özledim."
"Bende ablacım"
Alisi kucağına aldı.
"Keşke benim de yeğenim olsa"
Tebessüm etmeye çalıştım.
"Birgün olucak elbette abla hadi kahvaltıya"
Kahvaltıda gördüğüm garip yemeklere baktım çoğunluğu balıktı.
"Alaz"
"Ah deniz kızları deniz ürünlerini çok sever ve genelde balık yerler."
Dudaklarımı kıstım.
"Peki biz"
"Oh sirenler insan denizkızı karışımı sayılır istediğimizi yeriz perilerde"
"Anladım"
Alisi kucağına aldı onunla birlikte kahvaltı yaparken bir varlığı hissetdim tam arkamızda duruyordu. Aliste arkasını döndüğünde birden omen çıktı. Ortalık birden soğumaya başladı.
"Siz"
Gözleri alisi ve beni bulunca alaz kaşlarını çattı. Alisi yanıma aldım.
"O bizden biri bunu nasıl başardı onu nasıl aldı bilmiyorum ama bize ait birini sana veremem o benim soyumdan geliyor"
"Senin soyundan gelebilir ama ablamın soyuna ait o benim ona ellerini sürmeyi aklından bile geçirme"
O sırada bahçeden gelen ışık ile alis kucağımdan  inip arka bahçeye koştu.
Onu takip ettiğimde. Bahçedeki tohum devasa bir çiçeğe döndü. Çiçek aşağı doğru eğilmişti o kadar parlaktı ki. Birden yapraklar döküldü. İçinden çıkan ablam ile yutkundum. Bahçedeki herkes ona bakıyordu. Beyaz bir elbise ve altın rengi ince kemeleri vardı. Siyah saçları ve sapsarı saçları ile şimdi tamamen alise benziyordu.
"Abla"
Kollarımı ona doladigimda çiçekten boncuk boncuk tohumlar çıktı yüzlerce binlerce. Bahçede olan herkes ablamı görünce diz çöktü alaz bile.
"Güneşin yeni taşıyıcısı sendin demek"
"Halkımızı koruyacak olana sadığız"
Alaz gelip alisi aldı.
"Duydun omen güneş perisi soyunun tek vadisine ve kızına artık zarar veremezsin"
Omen güldü.
"Farketmemis olmalısınız size söylediğim şeyi"
Kaşlarımı çattım.
"O benim ruh eşim ona zarar veremeyeceğini en iyi sen bilirsin alaz"
Alaz bana baktı ve dişlerini sıktı.
"Bana ruh esin olduğumu söylemen gerekirdi ve bu kızı pardon yanlış oldu değil mi kızımızı"
Gözleri buz mavisi rengini alırken ablam kaşlarını çattı.
"Ölmeni istemedim"
"Öldün ve tekrar döndün"
Başını salladı.
"Benimle gelmek zorundasın sen benim ruh eşimsin birdaha benden gidemezsin"
Etraf buz kesilmeye başladı alaz ve diğer herkes birden döndü etraf o kadar soğuktu ki ben bile bunu hissediyordum.
"Onları rahat bırak çöz hemen"
Ablam bana bakıp saçımı okşadı.
"Sorun yok kızımı 1 günlüğüne bile olsa korudugun için teşekkür ederim yapmam gereken şeyler var ama seni görmeye geleceğim"
"Ama abla o kötü"
Gülümsedi.
"Bana zarar veremez ve karakteri de değişecek o şimdilik kötü liderler ruh eşlerine karşı daha serttir alazda bu yüzden daha kötü ve sinirli ilişkin arttıkça alaz iyilesicek şimdi gitmeliyiz ama geri gelicez ve herşeyi anlaticaz söz"
Alnından öptü.
"Çiçekleri güzelce buyutmeni istiyorummm"
"Ama bir kişi yapamaz"
Elleriyle tohumlara dokundu.
"Artık yapabilir"
Omene doğru yaklaşıp dudaklarına bir öpücük koydu heryer ısınmaya başladığında alis o ve omen birden yok oldu. Etraf ısındığında alaz bana baktı ve yerdeki büyük tohumlara.
"Sadece bir süre bekleyeceğiz alaz"
Dudaklarıma kapandı.
"Seni koruyacağım her zaman"
Kollarının arasında iken yutkundum.
"Alazda bir liderdi. Ama işin kötü tarafı bende aslında en yaşlı üye olarak liderdim bende mi delircektim"
Bu düşünce ile yutkundum. Böyle birseyin olmasına asla izin vermezdim. Vermeyecektim de...

O benimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin