𝙄'𝙢 𝙀𝙧𝙤𝙨~𝙎𝙤𝙥𝙚

15-Senin Güzelliğini Seyrediyorum

Yoongi;

Hafif hafif süzülen kar, dudaklarımızı birbirimizle buluşturan biz kulağa bir romantik kitabın kapağı gibi geliyordu ama değildi benim ve sevgilimin yaşantısıydı...

"Üşüdün mü Yoon?"

"Senin kollarında mı üşüyecekmişim?"

"İstersen bir yerden kahve falan alalım?"

"Güzelim saat gecenin üçü ve hava soğuk ben diyorum ki yatacak bir yer mi bulsak?"

"Bulalım Yoon, senin sıcacık yorganın altına girip huzurluca uyuduğunu görmek istiyorum."

Sahil tarafında bir otel görmüştük, içeri girince yüzüme yayılan sıcak hava dalgası mayışmama sebep olmuştu danışmayla zar zor olsa da anlaştık ve bize verdiği odaya gittik sevgilimle, el ele.

Hoseok odaya girer girmez üzerinde ki montu çıkardı, yatağa uzanıp yorganı üstüne çekti ben de hemen yanına yattım, yorganı üzerime çekip mis kokuluma sarıldım.

Uyandığımızda kar o kadar şiddetli yağıyordu ki göz gözü görmüyordu, telefonumu elime alıp usulca saate baktım öğlen olmuştu.

"Yoon kalk yataktan sana mont falan alalım."

"Sen beni burada bekle ben kendime alıp geleceğim."

"Ya ama..."

"Daha fazla ısrar yok."

Diyerekten dudağında ki bene ufak bir öpücük kondurdum ve sandalyeye asılı olan montu aldım, çarşıya indim. Sadece mont almamıştım kendime her ikimize de atkı, bere, eldiven, kalın kıyafetler almıştım ve yemekte almıştım. Otele gelmiştim ve kaldığım odanın anahtarını çevirdim Hoseok yorgana sarmalanmış telefona bakıyordu.

"Ben geldim."

"Hoşgeldinn Yoonnn."

Aldığım yemeklerden ve içeceklerden birini Hoseok'a uzattım.

"Bu ne Yoon?"

"İngilizce bilen genç kesimin en çok tavsiye ettikleri yemekten biri, doritoslu çiğ köfte ve yanında ayranmış."

İkimiz de yemeğimizin paketini açtık ve tadına baktık.

"Kar oynamak istiyorum ama ne berem ne atkım ne de eldivenim var."

Hoseok oyuncağı elinden alınmış çocuklar gibi dudak eğrince gülmeden edemedim ve aldığım şeyleri özenle önüne koydum.

"Bunları nereden buldun?"

"Aldım mont almaya gidince."

"Yaa, sen var yaa bir tanesin bir tane."

Sevinçle boynuma atladı ve dudağımın hemen üstüne bir öpücük kondurdu, hızlıca hazırlandık ve sahile indik.

"Yoon hadi kardan adam yapalım!"

Hoseok çocuklar gibi elini çarpıştırınca gülmeden edemedim.

"Sen yeter ki iste emrine amedeyim."

Beraber kardan adamımızı yaptık, en yakın markette gidip zeytin ve havuçta aldık dönünce taktık mı daha çok bir şeye benzeyecekti.

"Yoon dikkat et!"