Who Has The Blood?

5- Aldatmak mıydı?

Levi eve dönmek için kalktığında Hange de onunla beraber gitmek için evden çıkmıştı.

Çünkü Hange çok merak ediyordu.. aklında bir sürü soru vardı Levi ve Erwin ile ilgili.

"Hey! Levi!"

Kısa boylu adam yürümeyi kesti ve arkasına baktı. Seslenen gözlüklü kadındı.

Kadının yanına gelmesini bekledi.

"Biliyor musun? soracağım soruların hiç birine cevap vermeyecekmişsin gibi hissediyorum."

"O cinayet ile alakalı değilse evet."

"Peki o zaman.. cidden katili biliyor musun?"

Levi, Hange'ye yaklaştı. Parmak ucunda durup boyunu yükseltti ve kadının kulağına doğru fısıldadı.

"Bence katil çok yakınımızda."

Hange, adamın nefesini teninde hissetmesiyle tüyleri urpermisti. Ayriyeten adamın sesi ve söylediği şey ise baya ürkütücüydü.

Bu yüzden Levi'a birşey demedi.

♤♤♤

Levi soğuk hava yüzünden ellerini cebine sokmuş evine doğru yürüyordu. Hange bırakmayı teklif etmişti ama istememişti.

Evine doğru yürürkende niye bu işin içine girdiğini sorguluyordu. Levi için katili bulmak önemli değil, neden katili bulmaya çalıştığıydı.

Erwin'e karşı borçlu hissettiğini biliyordu. Evet, bir can borcluydu.

Ama o borcu şuan Kenny tam 8 yıldır komada canıyla savaşarak veriyordu.

Sonra ise Levi doğru cevabı buldu.

Erwin'e olan can borcunu ancak kendi canıyla ödeyebilirdi.

"Levi abi!"

Levi başını kaldırdığında evine geldigini, ve apartmanın onunde oturan Isabel'i gordu.

Kızıl saçlı kız koşarak Levi'a sarılmıştı.

"Senin okulun yok mu?"

"Hayır, son ders boştu. BAKMA OYLE GERCEKTEN BOSTU!"

"okuldan direkt buraya mı geldin?"

"Evet."

"Açsın o zaman. gel hadi gidelim."

Beraber eve girdiler.

♤♤♤

"Hange? niye tekrardan geldin?" Erwin telefonu telaşla kulağına koyup kahve saçlı kadına baktı.

"Erwin, şimdi sana soracağım soruları cevaplayacak mısın ona göre soracağım."

"sor tabi."

"Neden Levi? Birşey mi biliyor?"

Erwin derin nefes aldı ve yutkundu.

"Birşey bildiğini bilmiyorum. Tek bildiğim şey katili bulmak için elinden geleni yapacağı."

"İyide niye yapıyor? Siz küs değil-"

"Bana kendini borçlu hissediyor. Onu tanıyorum."

"Neden ki?"

Erwin birkaç dakika sessiz kaldı.

"Siz bir iz buldunuz mu?"

Hange sorusunun es gecilmesiyle sinirlendi ama belli etmedi.