your voice.

501 81 43
                                    

cavetown - juliet

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

cavetown - juliet

*

"Park Chanyeol. 17 yaşındayım. Buraya Kanada'dan geliyorum, lütfen zayıf Korecem için kusura bakmayın."

Şimdi kürsüsünden beni izleyen yaşlı hocanın -rahat altmış yaşında vardı bence- kendimi tanıtmam için işaret etmesiyle koca sınıfın önünde eğildim ve kendimi tanıttım. Kendimi tanıtırken iyice eğilmemi okula gelmeden önce annem söylemişti, bundan öncesinde hiç bir kalabalığın içinde böyle bir hareket yapmamıştım. Yine de gelenekleri bildiğimden ses etmemiştim.

"Park Chanyeol'e okula alışana kadar yardımcı olacağınızı ve arkadaşınızı okula alıştıracağınızı biliyorum. Chanyeol, yerine geçebilirsin." Sınıfa bütün suratsızlığıyla konuşurken bana dönünce gülümseyen kadına ben de nezaket gereği gülümsedim ve sınıftaki tek boş sıraya geçip oturdum.

Okuldaki her şey çok değişik geliyordu, geldiğim yerle alakası olmayan bir yerdi ve ne kadar sürede alışacağım hakkında fikrim yoktu. Tek umudum buralarda kafa dengi birilerini bulmaktı. Okulda milyon tane öğrenci vardı, illaki biriyle anlaşacağımı az çok biliyordum aslında. Çok da dert değildi.

"İlk teneffüste okul hakkında bilgi edinmen için okul başkanı seninle birlikte olacak, ondan sonraki teneffüslerde arkadaşlarının sana yardımcı olacağını umuyorum." Okul başkanının benimle ilgilenmesinin bana karşı yapılmış saçma bir şov olduğunu düşündüm sadece. Sınıftan herhangi biri de zaten okulu tanıtabilirdi.

"Şimdi gidiyorum, birazdan hocanız gelir. İyi dersler." Hoca sınıftan çıktıktan sonra herkes gürültülü haline dönerken tüm dikkatin üstümden çekilmesine sevindim, dikkat çekmeyi isteyecek son kişi bile değildim şu durumda ve böylesi kesinlikle daha iyiydi.

🏐

İlk teneffüsteki okul başkanıyla olan görüşmemde okul başkanı -isminin Junmyeon olduğunu söylemişti- cana yakın davransa da bu okulu sevmediğini yeterince belli etmişti. Özellikle hocalarına olan nefretini çok iyi anlamıştım ve saçma şekilde hocalara karşı ön yargıyla yaklaşmaya başlamıştım. Bu arada dediği gibiydi, gördüğüm her hoca yaşlı çıkıyordu ve bu daha da gericiydi.

Onun yanından ayrıldıktan sonra sınıfıma geri döndüm ve yerime geçtim. Sınıftakilere bakarken sırtımda hissettiğim elle ürperdim. Kafamı çevirince arkamda oturan çocuk bana epey parlak gözlerle bakıyordu. "Selam."

"Selam." dedim ben de gülümsemeye çalışarak.

"Kim Jongin ben." Elini uzattığında sıktım hafifçe. "Okul başkanıyla görüştüysen artık okula karşı biraz ön yargın oluşmuş olabilir. Junmyeon bir okul başkanına göre okulundan fazlasıyla nefret ediyor, evet."

"Gerçekten dediği kadar var mı?"

"Hocalarımız berbattır." Gülerek söyledi, kesinlikle içimi rahatlattığı yoktu. "Sana teneffüste okulu gezdirebilirim. Yani çok bir şeyi çok, tarihi eser gibi yıkık dökük okulun teki ama en azından ne nerede öğrenmiş olursun. Okul çıkışında da merak edersen spor salonuna gidebiliriz. Şu anda ders yapıldığı için okul saatlerinde içeri girmemiz yasak. Yani kulüp üyelerine değil ama sen şimdilik bir kulübe üye değilsin."

stardust // chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin