OİD*2- ÇIRAK

116 3 0
                                    

Vote ve yorumlar bizim için çok değerli...
Haydi bizimle halaya...
Afra ve Derin Saygın.
Sizi seviyoruz.

**3 yıl önce**
Otobüse bindiğimizde annem ve yengemin ne dediğini umursamadan, bir haftadır ezberlediğimiz biletin üstünde yazan yerleri bulup Derin'le yan yana oturduk.

Şimdiden elimizde olan elektronik aletleri hazırlamış bekliyorduk. Sonuçta önümüzde yaklaşık 20 saat sürecek bir yolculuk vardı.

"İnternet paketimin olmaması seni şaşırtmadı demi kuzenlerin Megan Fox'u."
Ona dik dik baktım. Ciddi problemleri vardı. Hemde çok ciddi.

"Sen tam bir gerizekalısın. O kadını sevmediğimi biliyorsun ve sana interneti vermemem için çok büyük bir neden verdin."

Tam yapamasa da yarım yamalak bir yavru köpek bakışı yaptı.

"Ama o çok tatliş birisi. Hem sen neden onu sevmiyorsun ki?" dediğinde "Sevmiyorum ve tatlı felan deme. Tanımıyosun bile. Belki o jaguar kafalı, goril popolu bir şempaze yavrusu." dedi.

"Lütfen Afra! Gerçekçi olalım Taylor Lautner sana "Ben yunan tanrısıyım." dese ağzının suyu aka aka kabullenirsin." Ona küçümser bir bakış atıp "Taylor işi gücü bırakıp bana bunu söylerse, söylediğine inanırım ama onun benle konuştuğuna inanmam." dedim.

"Kuzen iyi ki bir internet istedik." dedi ve camdan dışarı bakmaya başladı.

Bir süre sonra otobüs haraket etmeye başladı. O sırada yavaşça kafamı Derin'e çevirdim.

"Bu arada cam kenarına oturduğunu atladım sanma dönüşte ben cam kenarını alırım." dediğimde bana bakıp ofladı ve önündeki minik televizyonu açtı. Anlaşılan sinir olmuştu. Anlaşılan baya baya sinir olmuştu.

Bende kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Bir yandan da oyun oynayıp eğlenmeye çalışıyordum.

Bu uzun yolculuğun sonu Malatya'ydı. Yani benim ilk defa göreceğim köyüm. Tabi Derin'in her yaz köye geldiğini var sayarsak bu konuda cahil kalacaktım.
Derin bana köyle ilgili bir kaç şey anlatmıştı ama ne kadar etkili olurdu bilmiyordum.

Oynadığım oyunda yenilince ani bir tepki verdim. Bütün otobüsteki kafalar bana tek tek çevrilince tepkimin gürültü çıkardığını anlamış oldum. Ne kadar güzel bir şeyde olsa yüksek sesle müzik dinlemenin kötü yanlarıda vardı. Meselâ sesini kontrollü bir şekilde kullanamıyordun. Şuanda olduğu gibi.

Bu yüzden kulaklığı kulağımdan çıkarıp, müziği kapattım. Geriye kalan sorun bu yolculuğun nasıl bitecekti?

Bizim arkamızda oturan annem ve yengeme döndüm. Biraz zor oldu ama olsun. "Anne yanınızda yemek var mı??" diye sorduğumda "Sen daha yeni yemek yemedin mi?" diye soruyla karşılık verdi annem.

"Demek ki doymamışım. Anne bana börek ver." Yalvarışlarım sonuçlandı ve bir kap börekle önüme döndüm ama sorun şuydu ki, çok sıkılmıştım.

Kuzenime baktığımda televizyonda ki şeye çok odaklanmışa benziyordu. Koluna vurup "Kuzen ne izliyon?" diye sordum.

Kulağında ki kulaklığı çıkarıp "Hı!" dedi ama bana göz ucuyla bakmasından interneti vermediğim için tripli olduğunu anlamıştım.

"Diyorum ki, ne izliyosun?" diye tekrarladığımda film dedi. Sahte bir şaşırma ifadesiyle "Ciddi misin?" dediğimde gözlerini kısarak bana baktı. "Of Afra! Ne söyliyeceksen söyle." Atarlı ergen.

Elimde ki börekleri gösterdim. "Eğer bunlardan istiyorsan benimle barışacaksın ve şu saçma filmi beraber izleyeceğiz." dediğimde göz ucuyla baktı böreklere. "Neyli onlar?" diye sorduğunda kutuyu açtım ve elime bir tane börek aldım. Böreği yediğimde patatesli olduğunu anlamıştım.

OTUZ İKİ DİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin