Yine yatağıma oturmuş gözlerimi duvara kilitlemiş annemleri düşünüyorum.Acaba annem benimde kaçırılmamdan korktuğu için mi kreşe göndermemişti?Daha anneme Meriç'ten bahsedicektim sonra annemin ona karşı iğneleyici laflarını dinleyecektim.Sonra belki ablamdan bahsederlerdi,onu bulmaya çalışırdık.
Ben ağlamamı durduramazken telefonum çaldı.
"Ne!"diyerek açtım telefonu kim olduğuna bakmadan.Sinirimi konuştuğum insanlardan alıyordum.
"Ne kızıyorsun ya?"
"Pardon Eliza bu aralar sinirimi neyden çıkaracağımı şaşırdım.Özür dilerim."
"Yok aşkım sorun değil sende haklısın.Neyse ben seni şey için aradım...Seni işten kovdu."
"Ne,neden,niye,nasıl ya?"
"Senin İzmir'e gidiceğini duymuş.Nasıl bilmiyorum ama şey dedi izninin son 3 günü İzmir'e gidicek,sonra buraya gelip ağlayacak falan dedi.Ama istersen her ay maaşımın yarısını sana verebilirim."
"Gerek yok babamların hesaplarındaki parayı kullanabilirim.Sonra zaten yeni bir iş bulurum.İyi ki varsın Eliza teşekkür ederim yanımda olduğun için."
"Birtanem ben teşekkür ederim benimle arkadaş olduğun için."
"Eliza,benim bir...a-ablam varmış.Onu bulucaz onu bulabilmemiz için fotoğraflar atmış.Annemlerin eve gidip fotoğraflarla ablamı bulucam."dedim yeniden ağlamaya başladım.
"Yaa,çok sevindim eminim bulursun.Bir yardımım dokunursa hemen söyle."
"Bir şey var aslında Sütlaç'a bakabilir misin?"
"Tabiki bakarım bende senin evin anahtarı vardı."
"Tamam,seni seviyorum teşekkürler."
"Bende seni aşkım görüşürüz."dedi ve kapattı.
Bende kaldığım yerden 1-2saat daha düşünmeye devam ettim.2 haftadır gözlerimi duvara kilitliyor kendime sorular soruyorum,annemlerle olan anılarımızı düşünüyorum.
İlla ben düşüncelerdeyken gelmek zorundamıydınız?Gidip çalan kapıyı açtım.
"Ayy,kızım kaç kere aradık mesaj attık.Sen bakmayınca çok korktuk.Gerçi yine gözlerin sulu.O duvarda ne var anlamıyorum ki.Oraya bakıp bakıp ağlıyorsun."dedi Meral biraz dalga geçerek.Ama tabiki ben bu haldeyken dalga geçilecek son kişiyim.
"Evet ağlıyorum sürekli ağlıyorum.Rahatsız oluyorsan ağlamamdan kapı şurada."
"Be-ben yani ben şey diye öyle söylemek istemedim.Özür dilerim."
"Mira,biraz sakinleşir misin?"
"Ben sizi üzdüysem özür dilerim.Patron bozuntusu beni kovmuş biraz da ona sinirliyim de.Şu an gidip o adamı parçalamak istiyorum.Neyse ne zaman çıkıcaz ya."
"İsrerseniz şimdi çıkalım zaten saat 11.30 ."
"Tamam o zaman bekleyin çantalarımı getiriyim."
Yola çıktık ve ben her saçının alt kısmı sarı olan kişiyi annem sanıyorum ve daha çok ağlıyorum yada gri araba görünce.Meral sürekli arkaya bakıp bir şey söylüyor,sonra Meriç dönüyo bakıyor.Ama dediklerini duymak istemiyorum ve resmen istemediğim için duymuyorum.Yolun geri kalanımda ben ağladım onlar dinledi ben uyurken kabus gördüm onlar sakinleştirdi.Yolun geri kalanı hep böyle geçti.
Yeni bölümler nasıl ya kötü değil mi özellikle son iki bölüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tabiki Cesaret(biraz texting)
AdventureBu hikaye tamamen can sıkıntısından yazılmıştır hiçbir mantık aramayın.