1. Bölüm
BAŞLANGIÇ🎭
Bazen insan sorunlarıyla yüzleşmek için deniz kenarında oturmak ister, derdini bir suya anlatmak ve kurtulmak ister.
Dertler denize akınca ruhlar temizlenir mi?
🎭
Sevgi'yle birlikte akşam yemeğini hazırlarken yanmış bir tava ile karşılaşmak büyük bir hayal kırıklığı olsa gerek...
"İnanmıyorum Sevgi ya, eline geçen her şeyi yakmayı nasıl başarıyorsun anlamıyorum."
"Vallahi Efsun'cuğum ablacığım sende bana yemek yaptırma yani. Her seferinde aynı şeyleri yaşadığımızı ikimiz de biliyoruz." diye gülmeye başladı. Çok komik.
Son olarak sofraya sürahi de koyduktan sonra Sevgi'nin yaktığı tütsünün kokusu tüm evi sardı. Lavanta. Tanıyorum bu kokuyu, deniz kenarındaki kayalıkların arasında yetişmeye başlamış lavantalar. Sahilde dolanırken denize inip kayalıkların üzerinde fotoğraf çekinmeye niyetlenmiştim ama nereden geldiğini bilmediğim lavantalara rastlamıştım. Tohumu kayalıkların arasına kim diker ki? Hem artık o lavantalar benim lavantalarımdı. Tohumu eken den çok emeği var sevenin.
Lavanta kokusunu kafama doldurup kapının sesini duymamış olmam fazla olağan bir hareket.
Uzun zamandır görüşemediğimiz arkadaşlarımızı eve çağırmıştık Sevgi'yle. Sanırım Sevgi'yi kendi evime almam pek mantıklı bir hareket değildi. Evimi sakin yaşamından alıkoyup parti alanına çevirdi resmen.
"Zeynep 1"
"Nedim 2"
"Cem 3"
"Melike 4"
"Seher 5"
"Kaan 6"
"Egemen 7"
"Ee siz eksiksiniz ama. Ya Tuna nerede? Ben size eksik gelmeyin demedim mi? Vallahi sinirden Efsun'un tavalarını yakar, takımlarını kırarım."
"Sen neden her şeyin cezasını bana kesiyorsun kızım?"
"Senin evindeyim çünkü."
"Benim evim olduğunu kavradığın için teşekkür ederim. Annemle babamın yanına yollarım seni kırarsın annemin takımlarını."
"Ne zaman sofraya geçeriz? Kronometre tuttum, 1 dakika 18 saniye 7 salisedir tartışıyorsunuz. Bir takım da ben kıracağım şimdi Sirtaki show diye." Sevgi'yle atışmamızı sonlandıran Cem'e minnettarım.
Sevgi herkesi sofraya yönlendirip kendi de baş köşeye kurulurken Nedim'in sofraya oturmadığını gördüm. Sayı saymayı öğrenir gibi insan sayan Sevgi'nin Nedim'i de saydığına eminim. Henüz aklımı kaybetmediğime göre sofraya doğru ilerleyebilirim.
Herkes yoğun bir sohbet içerisindeydi. Ayrı ayrı konuşulan konular büyük bir kargaşaya neden oluyordu. Sevgi kızları yanına toplamış hararetli bir şekilde bir şeyler anlatıyordu. Cem de erkekleri bir köşeye çekmiş bağırarak halı saha maçı hakkında bir şeyler anlatıyordu. Düzgün hakemlik yapamadığı için takım arkadaşlarına suçu atıp sövüyordu desek daha doğru bir tabir olur aslında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzeşte Kırığı
Science FictionDenize düşmüş ay yansıması yalanlarla yüzünü yıkayan insanlar için ölüm.