Keyifli Okumalar.....
Tarih: 09.04.2022
Başımda hissettiğim ağırlarla gözlerimi aralamaya çalıştım. Göz kapaklarım dirensede gözümü yavaş yavaş açtım.
Etrafımda ki hiç bir şeyi net göremiyordum.
Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdım. Görüntüler netleştiğinde gözüme giren Los ışık sağolsun gözümü sımsıkı kapattım.
Güneşti. Güneşten nefret ediyorum.
Güneşe sırtımı döndüm. Sırtımda ağrılar hissedince inledim.
Bir yatakta olduğumu ve koluma takılan serumu yeni fark etmiştim.
Yatak ses çıkarıyordu. Yavaş yavaş yataktan doğruldum. Ayaklarımı yere sarkıtırken çorabımın ve dün ki kıyafetlerimin üzerimde olduğunu görüp rahatladım.
Yerde ayakkabılarımı bulamayınca komdinin yanındaki terlikleri giyindim.
Hiç yoktan iyiydi. Kolumdaki serumu korka korka çıkardım. Filmlerdeki gibi ya da kitaplardaki gibi olmasada.
En son olanlar bir bir aklıma gelince yüzümü buruşturdum. Çığlık sesleri yüzünden mi bayılmıştım yani? Lanet olsun!
Zihin okuma böyle bir şey miydi? Çığlık sesleri duymak? Yok ya. Ne alaka? İnsanların düşüncelerini duymadım ki! Yemek masasında bir şeyler duymuştum ama sonra sadece çığlık sesleri duymuştum.
Belkide bunların hepsi palavraydı. Psikolojik olabilirdi. Zerrine gitmeli miydim? Hayır. Zaten 4-5 aydır ne gidiyor ne de aramalarını cevaplıyordum.
Babam, abim ve Atakan. Kesin beni aramışlardır. Yanıt alamayınca da... Düşünmek bile istemiyorum.
Komdinin üstündeki su dolu sürahiyi alıp yanındaki bardağa doldurdum. Su dolu bardağı dudaklarıma götürdüm. Bir yudum almamla kurumuş boğazım yandı ve çok sıcaktı. Böğhk!
Gözlerim kapıyı buldu. Bir oda daha vardı.
Çıksam mı? Çıkmasam mı? Önce aynaya bakmalıyım.
Odadaki ikinci odanın banyo olduğunu düşünerek girdim. Kapıyı açar açmaz sadece bir musluk ve klozet ile karşılaştım. Bir de bir ayna. Küçük olsada idare ederdi.
Elimi yüzümü yıkadım. Aynadaki görüntüm ile karşı karşıya gelince ofladım.
Saçlarım kabarmış, dudaklarım su içmeme rağmen kurumuş, kirpiklerim çapak doluydu.
Duvara montelenmiş dolaba yürüdüm. İçinde bir tel toka ve tarak vardı. Bu da iyidir.
Tarağı ıslatıp saç tellerime daldırdım. Tamamen düzeldiğinde avucuma su doldurup ağzıma götürdüm. Gargara yapıp tükürdüm. Bunu bir kaç kez tekrarlayıp banyodan çıktım.
Hala kimse gelmemişti. Şimdi ne yapacaktım? Doğru düzgün bilmediğim yerden kaçacak mıydım?
Evet!
Siyah pantolonumu yukarı çektim. Üstümü düzelttim ve elimi kapı koluna koydum.
Ya kilitliyse?
Kapı kolunu indirdim. Açıldığında bu gün ne güzel bir gün dedim içimden.
Erken demiş olabilirim.
Koray ifadesizce yüzüme bakıyordu. Sanki be yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu.
"Dün kriz geçirdin." Zaten ifadesizsin birde soğuk ses yapma be.
Sanki söylemesi gerekmiyormuşta birisi tarafından zorlanmış gibiydi.
"Sonra?"
"Çığlık attın." bunu hatırlamıyordum. Aklıma gelen şeyle donup kaldım. Olamazdı. Ben iyileşmiştim.
Artık ihtiyacım yoktu.
İyileşmedin!
İhtiyacın var!
"Ne dedim?" teyit etmek istiyordum. "Bilmiyorum. Sadece bağırdın." İstediğim cevap bu değildi.
"Benimle gel." diyip arkasını döndü. Peşinden ilerledim.
Her şey çok karışıktı.
Daha dün gittiğimiz, kriz geçirdiğim odaya girdik. Dün ki kadın. Cadı olan. Neydi ismi? Ayris.
Tek değildi. Yanında tanıdık yüzler vardı.
Atakan, ablam, Ediz ve bir kız.
Sırıtıyorlardı.
Onların burada ne işleri vardı?
6. Bölümün Sonu...
Okullar başlamadan bir bölüm daha atayım dedim. Bundan sonra ya pazar ya cumartesi bölüm atacağım. Hafta içi mümkün olacağını düşünmüyorum.
Kısa bir bölümdü, diğer bölümlere göre.
Hepinizi seviyorum! Kendinize iyi bakın<3
Görüşürüzz <3333
Umarım okul günleriniz güzel geçer.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Seçkin~
FantasyHenüz seçkinliğinin farkında olmayan bir kız.. Onun gibi bir kaç seçkinin bulunduğu bir okul.. Sıradanlık onu deli ediyor! Kitap okuyup, Hayal ediyor. Bilmiyor ki kendisinin bir seçkin olduğunu! Daha doğrusu böyle bir şeyden haberi bile yok! Birisin...