yüzleşme

28 2 1
                                    

ben bileklerimde sönmez yıldızlar taşıyorum

ve kızılca telleri saçlarımın

ağustos perilerini asıyor kadim çınarlara

bende bana yabancı pek çok şeyin arasından

illettir ki

aynalara takıyorum kafayı

İskender fısıldıyor kulağıma

"yalnızlıktan kalma bir aynalara bakma alışkanlığı"

ve gelince hususuna sönmez bilek yıldızlarımın

iki kanlı ışıkta boğulmak geliyor içimden

ruhunu böylesine kaybetmiş

hiçbir peri görülmemiştir

aynalarda aradığım çocukluğumu

nedendir bulamayışım

insan aynalarda dışına

yalnızlığında içine yabancıysa

nasıl tanışır kendiyle?

Camus fısıldıyor bana

Prag'da turşu kokan bir akşamüstü

yürüdüğü yollarda düşmüş rastladığında

"yaşama umutsuzluğu yoksa yaşama aşkı da yoktur"

ve aşka doğuyorum, ruhumu cilalayan bir varolma aşkına..

kanlı yıldızlar pranga olup bileklerimde

göğe taşıyor beni

ait olduğum

yegane

eve.

iç döküşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin