1- 'Adına alınan son karar'

3.9K 353 519
                                    

Sessiz adımlar atmaya özen göstere göstere, havaya karışan fısıltı misali sessiz bir şekilde tırmandığı bahçe duvarının üstünden atlayıp, yerdeki çakılların avucuna batmasından dolayı oluşan küçük acıyı umursamadan kimsenin onu fark edip etmediğini anlamak için etrafına bakındı.

Kimsenin gelmediğini anladığında yerden kalkıp avucundaki tozu pantolonuna temizledikten sonra gözünün önüne gelen gri tutamlarını havalı bir hareketle arkaya tarayıp malikanenin duvar dibine yanaşarak sanki ayağının altında yumurtalar varmış gibi yavaş ve sessiz bir şekilde gecenin bastıran karanlığında kendi odasının bulunduğu pencerenin tam altında durup ikinci kattaki penceresine baktı.

Şimdi yapması gereken tek şey kimse yokluğunu fark etmeden, akşam yemeğinden önce odasına varmasıydı gri saçlı çocuğun

İki elini de tesisat borusunun yanındaki çıkıntılara koyup başını yukarı kaldırarak ayağını yerden kaldırıp onunda koymuştu ki ayağının altındaki çıkıntı kırılmıştı.

O daha şansına küfretmeye vakit bulamamışken evin ön tarafından "Kim var orada?!" diye bir ses yükselmişti. Evin korumaları dikkatliydi. Böyle bir sesi tabikide duymuşlardı.

Yaklaşan adım seslerini duyan çocuk panik olup hiç beklemeden hızlı hareketlerle boruya tutuna tutuna kendi penceresine varıp içeri atmıştı kendini.

Rahat ve derin bir nefes verirken elini sanki alnında ter varmışda terini temizliyormuş gibi yapıp "oh. Bu sefer de ucuz kurtuldun Felix" diye kendi kendine söylemişti.

Alttan korumanın birşeyler aradığına dair sesler gelirken o bir nefes daha verip köşedeki dolabına ilerleyip açarak kendine temiz birkaç parça çıkararak hemen orda üstüne giymişti.

Üstündeki ter kokusu gitsin diye de deodorant şişesini üstüne bocaladı. Babası bu kadar terledigini görse sebebini sorar ve 'hasta olacaksın' deyip onu azarladı

Kendisi küçük bir çocuk değildi. 18 yaşındaydı, kendi kararlarını kendisi alabilirdi ama bunu babasına anlatmak neredeyse imkansızdı. Zenginlerdi, her şeyleri vardı ama kendi babasının hastalıklı takıntıları yüzünden rahat bir şekilde evden bile çıkamıyordu.

Aslında babasının takıntıları say say bitmezdi... Temizlik takıntısı vardı herşeyin başında. En küçük kire deli oluyordu. Felix'e takıntısı vardı, onun temizliğini, sağlığını, güvenliğini herşeyden önce tutar, başına en küçük şeyin gelmesine izin vermezdi.

Oğlu bu yaşına gelmesine rağmen tek başına değil arkadaşlarının yanına, bahçeye çıkmasına bile izin vermezdi

Ama tabikide Felix'de gençti. Kanı kaynıyordu. Kendini belaya atmaya bayılıyordu ve son günlerde babasıda bunun fazlasıyla farkındaydı.

Felix'in üzerine bu yaşına kadar toz kondurmazken son iki aydır Felix'in kıyafetleri evden gizli gizli kaçtığı için kır ve toz içindeydi

Babası onun gizlice çıktığının farkındaydı ama Felix babasının bildiğini bilmiyordu.

Babasının kızdığı başka bir konu ise saçlarıydı. Kahverengi saçlarını bir yıl önce beyaza kaçan bir griye boyamış, babasıda boyanın zararlarından dolayı kızmıştı.

Ama yalan yok, babası gerçektende anlayışlıydı. Felix'in genç olduğunu biliyordu ve kararlarına elinden geldiğince saygı duymaya çalışıyordu ama her konuda değil. Bazılarını onun iyiliği için reddediyirdu.

Yinede Felix babasını çok seviyordu, onun dediği her şeyi yapıyordu ama iki ay önce sanal bir şekilde takıldığı sevgilisinin onu aldatması üstüne morali bozulduğu için babasından zor bela arkadaşlarıyla kafa dağıtmak için dışarı çıkma izni almış, sonuç; özgürlüğün tadını alıp bir daha bırakamamıştı.

Black Venom "Hyunlix"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin