'Savaş.' cümlenin devamını getiremeyen şefimiz Kim Seokjin'e baktım. Çenesi titriyordu. Gözleri kıpkırmızıydı. Burnunu çekti ve ağzından zorla sıralı kelimeleri çıkardı. 'Kuzey Kore *hıck* ile olan savaşta bir sürü yaralı asker varmış. Ayrıca *hıck*...
Açıkçası uzun zaman sonra bu kitaba bölüm yazdım ve okunur mu herhangi bir fiktim yok yaklaşık 2 yıl olmuş.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 4: Letter
.
Mükemmel bir sabah ve enerjik bir ben ah tabiki de bunun dünkü mektupla hic bir alakası yoktu. Aptal gülümsememi acilen durdurmam lazımdı Jungkook tam karşıdan geliyordu . " Günaydın Chou. Dün sorduğum soruyu düşündün mü?" Başımı onu onaylar halde salladım . " Hmm evet düşündüm Jungkook Bey ." kaşlarını kaldırarak bana bakmaya başladı tatlı sey . " Deniz kenarında yürüyelim mi biraz zaten burda ki son gün merkeze dönme zamani geldi . " Gülümseyerek başımla onayladım onu .
Aslında aklımda olan bir soru vardı ama sorarsam ayıp olur mu pek emin değildim. Yani en fazla bağırdı dimi? " Jungkook bir şey sormak istiyorum." Meraklı gözlerle bana döndü. " Neymis merak ettiğiniz şey hanımefendi? " Tanrım cidden bunu sormalı mıydım? Umarım beni yanlış anlamazdı . "Şey yanlış anlamazsan IU eski sevgilin bana onunla benzediğimizi söylemiştin fotoğrafı var mı?" Jungkook bakışlarını yere çevirdi sanırım istemeden üzmüştüm onu " Resmi var. Ama benzeyen kısmınız görüşünüz değil." Görünüşümüz degil mi? O zaman neydi ki? " Ney o zaman?" gözleri dolmuştu. Cidden keske sormasaydım ya . " Gülüşünüz , samimeyetiniz , sıcaklığınız , kalbiniz her seyiniz iyi olan her seyiniz ." gözlerinden yaşlar düşmeye başlamıştı ney yapacağımı sasırdım.
"Ya ben özür dilerim lütfen ağlama." Kollarımı sıkıca ona sardım. " Jungkook biliyor musun? Benim yanımda hatta birinin yanında ağlayacağını hiç düşünmezdim." burnunu çekti "Niye?" Aslında cevabı cok basitti. "Çünkü o kadar çok savas yaşamış tecrübeli güçlü tuttuğunu koparan birisin . Ağlayacağını düşünmemiştim." gülümsedi tanrım çok tatlıydı tam bir tavşan.
"IU bir polisti . Çocukluk aşkımdı hatta bu yaşıma kadar sevdiğim tek kız." sanırım gerçek ask buydu. Jungkook o kıza gerçekten aşıktı. " Sonra *hıck* o ve ekibine özel bir görev verilmişti ve o görevde vefat etti 3 yıl oldu Tzuyu ." gerçekten çok sevmisti o kızı hatta hala seviyordu . " Biliyorum çok zor ama sen çok güçlü bir insansın." kafasını salladı ve burnunu çekti gerçekten cok zor zamanlardan gecmisti . "Şimdi sana bakınca o canlanıyor gözümde." kıskanmıştım şimdiye kadar beni hic Jungkook gibi seven biri olmamıştı simdiye kadar iki sevgilim olmustu zaten Taehyung ve Kai ikisi tarafından da aldatılmıştım . Nerde it varsa gidip ona aşık oluyordum zaten sorun bende .
Denize çevirdim kafamı hava çok güzeldi soğuk değildi ve esiyordu . Saçlarım yüzüme çarpıyordu. İlerde bir gemi vardı tanrım bu da neydi? Hafifce kafamı çevirdim Jungkook'la göz göze geldik beni mi izliyordu o . Utanmıştım tanrım ya . Uzun bir sure ikimizde ağzımızı açmadık " Gemiden biri sanırım içtiği içkinin sisesini denize atmis ." Jungkook'un gösterdiği siseye baktım sanki içinde bir şey vardı. Yavasca denizin icine doğru yürümeye başladım su dizlerime geldiğinde siseyi elime alabilmiştim . İçinde bir mektup vardı sanki . Yavaşça şişeyi açtım ve içinde ki kağıdı çıkardım tanrım bu gerçek miydi? Gözlerim dolmaya başlamıştı Jungkook haklı mıydı? " Tzuyu noldu niye tepki vermiyorsun ?" gözlerimden yaslar gelmeye başlamıştı hem korku hemde sevinç göz yaşları." Jungkook bu nasıl oldu bilmiyorum ama Mina *hıck* Mina'dan mektup gelmis . Jungkook o yaşıyor." Jungkook hızlı bir şekilde yanıma geldi ve elimden kağıdı alıp okumaya başladı.
Tzuyu biliyorum benim öldüğümü düşünüyorsun sana her şeyi anlatıcam . Öncelikle bilmeni isterim ki bu mektubu çok zor sartlar altında yazdım suan da Kuzey Kore'de esir alındım ve doktorluk yapıyorum. Askerlerden duyduğum kadarıyla senin geldiğini umarak yazdım bu mektubu açıkçası eline bu mektup ulaşır mı bilmiyorum burada bu savas durumlarından bıkmış biriyle tanıştık ve ona veriyorum bu mektubu ve bütün kalbimle inanıyorum ve diliyorum ki bu mektubu sana ulaştıracak . Kuzey Kore'nin cephanesi ciddi anlamda çok fazla azaldı ve zor durumdalar halk tamamen ac sefil bir durumdalar bırak savasta yaralı askerleri açlıktan ölüm döşeğine düşen insanlarla dolu hastaneler . Amerika Kuzey Kore'ye silah veriyor suan bir güçlenme sürecine girmeye çalışıyorlar. Amerika'nın savaşa girmeyeceğinden eminim. Kısacası tekrar saldıracaklar dikkatli olun . Ve Tzuyu seni çok özledim arkadaşım burada yasar mıyım bilmiyorum ama seni çok sevdigimi bil istiyorum. Chaeyoung'ta iyi suan fakat bu yolun sonunu görmek bizim için çok zor eğer öldürülürsek üzülme seni çok seviyoruz .
