Satır içi yorumlarınızı bekliyorum.
Sınır 50 okunma 25 yorum 15 oy.Bölüm 2:Punch
'
Chou Tzuyu hemen maraşel Jungkook' un barakasına fenalaşmış. ' kafamı salladığım gibi hastaneden çıktım. Barakalar hastaneye yakındı.' Chou bugün onun yanında kal akşam savaşın tekrar başlamasına az kaldı gibi duruyor. ' arkamda bağıran Bayan Kang' a seslendim onun gibi bağırarak 'Tamam.' koşuyordum.
Ama vatan için sonuçta maraşel yani bir yeteneği olmasa maraşel olamazdı. Yani tamamen vatan için. Nefes nefese barakaların oraya geldiğimde zorla kolumu kaldırıp barakanın kapısını çaldım. Kapıyı tanımadığım bir adam açmıştı askerdir büyük ihtimalle. Çünkü üniforma giyiyor.
'Geçebilir miyim?' başını sallamış ve yol vermişti. Jungkook yatağında yatmış yarasının üstünü tutuyordu. 'Bayan Kang fenalaştığını söyledi.' ellerimi önümde birleştirip gözlerinin içine baktım. 'Rüya gördüm korkunçtu. Korktum bir kere daha aşık olmaktan.' bana bunları niye anlatıyordu. 'Sonra-...' kapının kapanma sesi ile arkamı döndüm üniformalı olan çocuk çıkmıştı.
'Dün kabus gördüm. Sevgilim polisti Chou . Ve ben onu kaybetme anımı bir kere daha rüyamda gördüm. Fenalaşmışım sonra. Ondan hastaneyi aramışlar.' kafamı salladım. Yaşadıkları zordu hemde fazlasıyla. Ama bunun için ne yapabilirdim ki? 'Yarana bakalım.' kafasını sallayıp tişörtünü hafif yukarı kaldırmıştı. Yani kabus görmekle kalsa yarası bu hala gelmezdi. 'Kabus gördüğünü söylemiştin. Uyurken çığlık falan atıyor musun? Ya da hareket ediyor musun?' kafasını hayır anlamında sallamıştı. 'Peki-'.
Kapının açılmasıyla yerimden sıçramıltım. Daha demin ki çocuk gülümseyerek bakıyordu. 'Daha demin aradılar savaştan çekilmişler. Yani kazandık.' dedikleriyle şaşırmıştım. Niçin çekilmiş olabilirler ki. 'Çok saçma.' Jungkook sanki iç sesimi duymuş gibi aklımdakini söyleyince istemsizce tebessüm etmiştim fakat anında ciddi halime geri dönmüştüm.' Bu işte birşeyler var. ' çocuk gülmüş ve kafasını onaylamaz gibi sallamıştı. 'Çok farklı düşünüyorsun. Düşünüyorsunuz. ' bana bakarak söylediğinde başımı önüme eğdim.
'Bence bu kadar kolay olamaz.' dediklerime Jungkook kafasını onaylayarak sallamıştı. Üniformalı siz kafayı yediniz dercesine baktı ve dışarı çıktı. Jungkook'a dönüp ne düşüneceğini neden böyle yaptığımı bilmeden konuştum. 'Psikolojik tedavi görmeni istiyorum.' gözlerini büyütmüş kafasını hızlıca hayır anlamında sallamış ve ayağa kalkmıştı. 'SEN KİMSİN DE BENİM PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRMEMİ İSTİYORSUN. NE BİLİYORSUN SEN BASİR BİR DOKTORSUN ANLADIN MI BİLMEDİĞİN KONULARDA YORUM YAPMA ŞİMDİ ÇIK DIŞARI!!' bağırmasıyla gözlerim dolmuştu istemeden parmağımı göğsüne bastırdım ve zorlukla ağzımdan çıkardım kelimeleri 'Sen çok yalnız kalacaksın.' 'SANANE!' 'Çünkü seni düşünenleri hiç düşünmeden itiyorsun.' afallamıştı son kez baktım yüzüne. Ve arkamı dönüp çıktım barakadan.
Aptaldım ne diye düşünüyordum ki onu...
⇢twice forever↫
Kumlara oturmuş denizi izliyordum. Yanımda hissettiğim hareketlilik ile başımı sağa çevirdim.
Taehyung. Kim Taehyung.
' Mutsuz gibisin.' gülümsedim 'Çok mu belli?' düşünür gibi yapıyordu sevimliydi ama olmazdı bir kere daha. 'Hmm... Birazcık.' gülümsedim. Çok gülümsüyordum mutsuzken bile. 'Tüh ben farkettirmiyorum sanmıştım.' dediklerimden sonra dudak büzünce gülmüştü.
'Sevimlisin Tzuyu.' 'EVET NE SEVİMLİ NE!' Bu ses bir tık maraşelin sesine benziyordu ve o olmamalıydı öyle değil mi?! Arkamı döndüğümde onu görmek şaşırtmıştı daha yarım saat önce beni azarlayan adam? Evet o buydu. 'Jungkook ne işin var burada?' psikopat gibi gülmüştü hey! gerçekten tedavi görmeliydi. 'Tzuyu ile konuşacağım izin verirsen!' kaşlarımı çatmıştım. 'İzin vermiyorum.' Taehyung'un sözüyle şaşkına baktım pekala bu hiç iyi değildi çünkü Jungkook'un sinirden ortaya çıkan damarları kendini fazlasıyla belli ediyordu ve bu korkunçtu.
Bir dakika ya ben daha dün Taehyung'u istemediğimi söylüyordum. Neden şuan yanımda? Ahh doğru üzülmüştüm. Ve Taehyung üzüldüğüm zaman ne yapmasını gerektiğini iyi bilirdi.
'Taehyung bence daha fazla zorlama ve çekil.' başımı salladım hızla 'İstemiyorum.' hah dercesine gülmüştü çok fazla sinirliydi ve ben bir kere daha bana bağırmasını istemiyordum. 'İsteyip istemediğini sormadım konuşacağız dedim!' emir mi verdi o lol. 'Hadi ama Jungkook ben sadece senin hayatına gereksiz karışan biriyim neden benimle konuşmak istiyorsun. Ayrıca bağırıp çağıracaksan tekrardan hiç konuşmayalım.' 'Sana bağırdı mı?' ağzımdan kaçırdığım şey ile hızla ağzının üstünü ellerim ile kapadım.
Hey! Sizde duydunuz mu?
Ahh evet Taehyung'un Jungkook'un yüzünde geçirdiği anda ki şaşkınlıktan çıkan çığlımı...~~~~~
586 kelime kısa oldu ama olsun :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
War
Fanfic'Savaş.' cümlenin devamını getiremeyen şefimiz Kim Seokjin'e baktım. Çenesi titriyordu. Gözleri kıpkırmızıydı. Burnunu çekti ve ağzından zorla sıralı kelimeleri çıkardı. 'Kuzey Kore *hıck* ile olan savaşta bir sürü yaralı asker varmış. Ayrıca *hıck*...