Bölüm 3:Psychologist
Birbirine girmiş iki kişi ve şaşkınlıktan sadece çığlık atıp onları izleyen ben. Farklı bir durumdu çok farklı. Bir dakika kavga...
'Hey durun artık!' Taehyung'un üstünde ki Jungkook'u ulaşıp geri çekmeye çalıştım onu evet sadece çalıştım çünkü kendisi bir kütük. 'Jungkook durur musun artık? Jungkook duyuyor musun beni? Jungkook bırak konuşalım konuşmak istemiyor muydun?' evet kesinlikle son söylediğimi eklemesem asla durmacaktı. 'Yürü!' Taehyung bir hışımla ayağa kalkıp bağırmıştı. 'SEN KİMSİN DE ONA EMİR VERİYORSUN?' tekrardan yumruk atmak için Jungkook'a doğru yürüyen Taehyung'u ikisinin arasına girerek durdurdum. Şaşkınlık içinde bana bakmıştı. Kulağa doğru yükseldim. 'Sadece konuşacağım. Hadi git yaralarına pansuman yaptır.' hafifçe sırıtmıştı. Yanağımı sıkmak için kaldırdığı el sertçe geri iyiliğinden elim sahibi Jeon'un kolundan tutup sürüklemeye başlamıştım.
Biraz hayır fazlaca yürüdükten sonra bir ağaç köşesinde durmuş ve etrafa bakmıştım yeşilliklerle dolu sessiz ve sakin bir hesaptı. Bir şey söylemek için buraya geldiğini hatırlatmak için Jungkook'a döndüm ve elimi hadi başla der gibi salladım. Anlamış olacak ki ağzından beklemediğim o iki kelime, on bir harf olan cümleyi çıkardı 'Özür dilerim.' şaşkına kaşlarımı kaldırıp ona bakmıştım. Sadece bir özürle onu affedecek değildim. 'Bu mu yani?' tepikimi böyle beklemiyor olacak ki kaşları şaşkınlıktan kalmış gözleri ise irileşmişti. 'Özrünü kabul etmiyorum Jeon.
Son sözümü söyleyip yanından geçerken omzuna vurmayı ihmal etmeden arkamda bırakarak yürüdüm onu.' Benziyorsun ona Tzuyu ve bilmiyorum ama sizin güzel kalbiniz benziyor. Umursar mısın bilmem ama sen çok daha güzelsin ondan.' bir hışımla dönmüştüm arkamı. 'Sadece ona benzediğim için mi benimle barışmak istiyorsun?' sözlerimi söyledikten sonra tekrardan arkamı dönüp ilerleyecekken ağzından çıkan sözler beni oldukça şaşırtmış ve etkilemişti. 'Özrümü kabul etmen için her şeyi yaparım Chou. Bana gerekli görüşün psikolojik tedaviyide kabul ederim.
꧁tzukookforever꧂
'Bana ona çok benzediğimi söyleyip duruyor Momo. Bu yüzden çıkmıştım ona benimle ona benzediğim için mi barışmak istiyorsun diye. Aslında bunları söyledikten sonra çekip gidecektim ama dedikleriyle yerim çivilendim sanki bir an bana psikolojik tedaviyi kabul edebileceğini söyledi. '' Sen ciddi misin? ' kapının oradan gelen sese ikimizde bakmıştık bu Jeon' un barakasında olan askerdi. 'Neyse ciddi miyim?' diye sorunca hafifçe gülümsemişti. Sevimli. 'Jungkook'un her zaman IU' yu sevdiğini hissederdik Tzuyu. ' IU mu o da kim?' IU derken? O kim? ' başını hafifçe sallamış ve sırıtmıştı.' Jungkook'un sevgilisiydi sonra belki anlatmıştır sana ben anlatmak istemiyor ayrılmak zorun da kaldılar. Çok kavgalarına ve barışma o lafına şahit oldum Chou. Jeon birinin gönlünü almak için hiçbir şey yapmaz. Ama senin için psikolojik tedavi görebileceğini söylüyor. Sen... ' duraksamıştı.' Sen kesinlikle onun için özelsin. ' pekala ne? Özel mi?
Tüm gün ve tam olarak şuan aklım da sadece Jeon vardı uyuyamıyordum. Sağa dönsen Jungkook sola dönsem Jungkook her yer Jungkook. Adını yeni öğrendiğim Hoseok' un dedikleri beynime işlemişti bildiğin. Asla aklımdan çıkmıyor. Beynim de o cümle hariç hiç bir cümle geçirmiyordum. 'Sen kesinlikle onun için özelsin.' pekala niye kalbim hızlı atıyor ve bu durum benim hoşuma gidiyor pekala bu kesinlikle yaşanmadı ve yaşanmayacak.
Camıma gelen taş sesi ile yerimde sıçradım korkak adımlarla camı açtığımda Jungkook'un camın önünde olduğunu gördüm. Camı açmam için verdiği komut ile hafifçe camı aralamıştım. Aralığım aradan bir kağıt uzatmıştı bana ve yüzüme bakıp gülümseyip gitmişti tamam onu kesinlikle çözemiyordum. Elime bıraktığı kağıda baktım sakince. Ve daha sonra önünde bulunduğum yarı açık camı kapatıp perdemi kapadım. Yatağa doğru yavaş adımlarla ilerliyordum. Çok... Evet çok ama çok yavaş adımlarla.
Sanki bana vermiş olduğu kağıdı be kadar geç açarsam o kadar iyi olduğunu düşündüğüm beynim ile yönetiliyordum. Evet kesinlikle öyle yönetiliyordum. Yavaş adımlarla ulaştığım yatağa yavaşça oturmuştum. Ve içimdeki heyecanı görmezden gelerek açtım kağıdı. Pekala o bu konuda ciddiydi sanırım.
Savaştan çekildileri için yarın merkeze dönüyoruz sonraki gün için bir psikolog ile konuştum ve randevu aldım sende benimle gelmek ister misin Chou Tzuyu?? Lütfen beni hemen reddetme. İyi geceler güzel kız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
War
Fanfiction'Savaş.' cümlenin devamını getiremeyen şefimiz Kim Seokjin'e baktım. Çenesi titriyordu. Gözleri kıpkırmızıydı. Burnunu çekti ve ağzından zorla sıralı kelimeleri çıkardı. 'Kuzey Kore *hıck* ile olan savaşta bir sürü yaralı asker varmış. Ayrıca *hıck*...