Rahatsız hisseden Chuuya, Yosano ve Dazai'nin yanından ayrılarak teras katına çıkmaya karar verdi. Genellikle stresli olduğunda Sigaraya baş vururdu. Fakat anlam veremediği şey kadın kıyafetlerinde olmayan ceplerdi . Bu nedenle yanında sigarası yoktu. Teras oldukça sessizdi derin bir nefes alabilirdi. Fakat Dazai bu sessizliği bozan kişi olmayı başardı. Neden Chuuya'nın peşinden gelmişti ki, Chuuya zaten ondan kaçmıştı.
"Cidden anlamıyacağımı mı düşünmüştün. Kapıdan girdiğin andan beri biliyorum"
"Neyden söz ediyorsunuz?" Chuuya bilerek anlamazlıktan geldi bu yüzden Dazai'yi görmek istemiyordu. Onu kandırmak imkansızdı.
"Değişen tek şey büyük göğüslerin"
"Yaptığınız kabalık"
"Daha ne kadar rol yapmaya devam edeceksin ChuUuUyAAaA!"
"Kimden söz ettiğinizi bilmiyorum" önüne gelen bir tutam saçını kulağının arkasına aldı.
"Chuuya olduğunu kanıtlayabilirim"
"Ha! öyleyse kanıtla" dedi küçümseyen bakışlarla.
Dazai, 3-4 cmlik yüksekliğin yukarısına çıktı.
"Sana kanıtlayacağımı söylemiştim" demesiyle kendini terastan aşağı bıraktı. neredeyse gökdelen kadar uzun bir binaydı bu yüzden Dazai bir dakika bile tereddüt etmedi.
"Aptal herif!!!" hemen Dazai'nin arkasından atladı. Ona temas ederse yeteneği etkisiz hale gelirdi bu nedenle paltosuna dokunmaya çalışıyordu. Neredeyse deymek üzereydi ve parmağının ucuyla dokunmayı başardı. Dazai ve Chuuya yavaşça havada süzülüyordu.
"Sana dokunmamı ister misin Chuuyaaaa"
"Kes sesini. Napıyon lan çek elini."
Dazai, Chuuya'ya dokunmaya, Chuuya ise Dazai'nin elinden kaçmaya çalışıyordu. Yere iyice yakınlaştıkları sıra Dazai Chuuya'nın yanağına dokundu. Yeteneği etkisiz hale gelen Chuuya sırt üstü yere, Dazai ise yüz üstü Chuuya'nın üstüne düştü.
"LAN!? KAFANI GÖĞSÜMDEN KALDIR" diyerek Dazai'yi iteledi.
"You have been to heaven have you?"
"Sokucam şimdi sana bandaj israfı"
"Memelerin yumuşacıkk"
"Kadın olduğum için mi bu ilgin" sesiz bir tonla söylemişti.
"Yo erkek halini tercih ederim"
"NE!?"
"NE NE!?"
"Az önce ne söyledin!?"
"Aa bak Ane-san"
"Yürüyen Şarap şişesi desen daha inandırıcı olurdu...
Artık kalksan mı üstümden"Dazai yavaşça Chuuya'nın üstünden kalkar ve elini tutması içim nezaketen Chuuya'ya sunar.
"Çek elini gereksiz"
"Çok kabasın senin gibi küçük insanlara, büyük sözler hiç yakışmıyor"
Chuuya, Dazai'yi görmezden gelmeye karar verdi. Bulundukları sokak tenha bir ara sokak olduğu için kimsenin dikkatini çekmemişlerdi. Chuuya sinirinden oldukça hızlı yürüyordu. Topuklular yürümesini oldukça yavaşlatıyor bir de yetmezmiş gibi Dazai hala onu takip ediyordu.
"Chuuya"
"Kes sesini"
"Burnun kanıyor"
Göğüsleri yavaşça küçülmüş, uzun saçları yavaşça kısalmaya başlamıştı. Beklenilen saatin aksine Chuuya daha erken kendi cinsiyetine döndü. Bugün daha boktan geçemezdi değil mi?
Olduğu yerde bir kaç dakika bekledi ve eliyle burnunu sildi. Dazai ise sadece ona bakıyordu."Bakmayı kessene sikerim seni" kaldırıma oturdu ve topuklu ayakkabılarını çıkardı. Topukluları geride bırakarak yalın ayak yürümeye başladı. Oldukça rezil göründüğünü düşünüyordu.
"Siktirip gitsene sen yapabildiğin tek şey çekip gitmek değil mi zaten"
Dazai'nin yüzü düşmüştü sessiz kalmaya karar verdi. Rüzgarda saçları uçuşan Chuuya'ya bakıyordu.
"Eğer bana haber verseydin..." bir an sesi titredi.
"Biliyorum, Chuuya." Chuuya'nın uçuşan saçlarını yavaşça kullağının arkasına aldı.
"Bu kadar kolay mıydı senin için hepsini bir kenara bırakıp gitmek?"
"Kolaydı"
Chuuya duyduğu kelimeyi idrak edemedi. Dazai'nin cevap vermesini beklemiyordu. Şuan sadece dolan gözlerininde ki yaşları tutmakla meşguldü. Ne diyeceğini bilemedi. Kendini onda bulmuştu, onda kaybediyordu. Niye o olmak zorundaydı niye bu duyguları onda hissetmek zorunda kalmıştı. Arkasını döndü saçında ki tokayı çıkarıp fırlattı. Ağır ve yavaş adımlarla uzaklaşıyordu.
"O kadar kolaydı ki Chuuya, neden daha önce yapmadığımı sorguladım"
"Seninle tanıştığım günün gecesini sikeyim!" Nakahara Chuuya asla ağlamaz. Yanlızlığına ve yıkılışına doğru yürüyordu. Kirlenmiş elbisesi, dağılmış kızıl saçları bu haliyle bile oldukça büyüleyici görünüyordu. Dazai'nin onu göremiyeceği kadar uzaklaşmıştı. Dazai bir kaç adım ilerledi. Chuuya'nın fırlattığı tokayı aldı ve gülümsedi. "Sahibi bir köpeği terk etsede köpek sahibini unutamuyor ha" tokayı paltosuna koydu.
Chuuya çoktan evine varmış, İlaç kutusunu karıştırıyordu. İçinden sakinleştirici haplarını aldı. Şarapla birlikte iki hapı birden içti. Başka türlü günü geçirme ihtimali yoktu. Kendini çift kişilik yatağına bıraktı ve yastığına sarıldı. Uyumadan önce bir şeyler mırıldanmıştı.
"Yine de gördüğüm en güzel gözler seninkilerdi..."
Kısa olduğunu biliyorum fakat aklıma hiç fikir gelmedi ve gözümde arpacık çıkmış bir şeyleri okumakta ve yazmakta güçlük çekiyorum 😟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sensiz 4 sene /soukoku/
Adventure*Bu hikaye Dazai Liman Mafyasından ayrıldıktan sonraki zaman diliminde geçmektedir* ondan kurtulmak için çok fazla çabalamıştı istediğini elde ettiğinde ise boşluktan başka hiç bir şey hissedemedi.