Avukat Hanım GxG

Yeni Bir Hayat

Şunu söylemeden geçmek istemiyorum. Medyada ki şarkıyı çok severek dinliyorum.

Bölüm adını yazdıklarıma uygun koyarken bir anda aklıma bu şarkı geldi, okurken bunu neden dinlemeyesiniz?

Bence bölümle uygun bir şarkı.

İyi dinlemeler.

Bu arada okulunuz nasıl gidiyor?

*
*
*
*

O korkunç kâbusun üzerinden 2 gün geçmişti. Bugün günlerden pazar günüydü.

Sabah 10 civarı uyandığım sırada annemde beni uyandırmak için gelmişti.

"Arya'm kahvaltı hazır bebeğim. Hadi gel seni bekliyoruz."

"Tamam anne geliyorum."

Yatağımdan kalkıp yatağı düzenledim ve elimi yüzümü yıkamak için lavaboya girdim. İşlerimi hallettikten sonra aşağı kata mutfağa kahvaltı için indim.

"Masa güzel duruyor ellerine sağlık annem."

Cümlem biter bitmez merdivenlerden koşarak daha doğrusu tabiri caizse uçarak kardeşim indi.

"Lena! Ablacığım dikkat eder misin? Bir yerini sakatlayacaksın!"

Ben endişeyle kalkmak üzereyken kardeşim yetişip bana yapışarak beni öpücüklere boğmuştu.

"Hiç bir şey olmaz ablacığım. Eskiden de dediğin gibi kötülere bir şey olmaz!"

Bunu demesi üzerine onu sandalyesine oturması için kendimden biraz uzaklaştırdım. Teması 3 yıl önce ki kadar beni rahatsız etmese de yine de hafiften rahatsız olarak kardeşimi oturması için sandalyesine yönlendirdim.

Bunu fark eden kardeşim biraz bozulsada sandalyesine geçmek için benden uzaklaşmıştı.

O sandalyaye geçerken ben moralini düzeltmek adına, kıçına sertinden bir şaplak geçirdim.

"Ahhhh!! Anne ne yapıyor baksana kıçımı düzleştirecek."

Annem daha fazla dayanamayarak kahkahalarını saldı.

"Hahaha bayılıyorum sizin aranızda ki samimiyete. Seviyorum sizi yavrularım."

Kardeşim bunu duyması üzerine aşka gelmiş gibi garip sesler çıkarmıştı.
Bunun üzerine sözü ben devraldım.

"Ben de seni seviyorum Arzu sultan ama bu ufaklıktan daha çok ben seviyorum seni."

Kardeşim bunun üzerine, bana her zaman ki çatık kaşlı bakışlarını atmaya çalışırken kendini tutamayıp kıkırtılarını salmıştı.

"A-a ne demek o? Ben daha çok seviyorum seni canım annem."

Bana dönüp: "O senden bıkmıştır şimdi."

Biz Lena ile böyle böyle şakalaşırken yemeğimizi yemek üzere sessizleşmiştik.

Yaklaşık 20 dakika sonra kahvaltı tabağımı bitirip mutfağa götürmek için kalkıyordum ki annem oturmamı istediğini kibar bir şekilde belirtti, ona uyup oturdum.

Kardeşime baktığımda kardeşim sanki nasıl bir konuşmasının geçeceğini anlamış gibi bize dikkat kesilmişti.

"Kızım biliyorsun ki baban sana bir iş ile gelmişti. Bunu düşünmen için sana 3 gün süre vermiştik. Aslında akşam Şafak ile beraber konuşacaktık ama dayanamadım ve bu 3 günün yeterli bir süre olduğuna karar verdim."

Sonunda bu konunun konuşulma zamanı gelmişti. Aslında kararımı vermiştim ama yine de benim için çok zorlu bir süreç olacaktı.

"Bebeğim lütfen bunu iyice düşün, kabul edersen hem psikolojin hem de çevren için senin adına yararlı bir karar olur."

Ah annem sen bana öyle hüzünlü gözlerle bakarsan ben nasıl dayanırım sana? Bunu hem babam hem annem ve hem kardeşim için başaracağım.

Ah Şafak demişken, babamın kahvaltıda neden olmadığını merak ediyorsunuzdur. Babam bir polis, gececi olduğu için kahvaltıda henüz yok. Her neyse.

Ben bu işi tekrar kabul edip etmemeye karar vermek için düşünürken kardeşimi gözlerimin en derinlerine yalvarırcasına bakarken yakaladım.

Onunla göz teması kurunca hemen gözlerini kaçırıp tabağında ki ekmek kırıntılarıyla oynamaya başlamış ve tabağına gözleri hüzünlü bir şekilde dalmıştı.

"Tamam anne bunu hem kendim hem de en önemlisi sizin mutluluğunuz için yapmaya çalışacağım. Bana şu meşhur avukat ile ilgili bilgi verebilir misin?"

Kardeşim bu cevabımdan sonra kafasını hızla kaldırıp bana gözlerinden kalpçikler çıkararak baktı, bakışını mutlulukla izlemiştim.

Annem konuşmadan önce mutluluktan dolan gözlerini silip, boğazını sesini toparlamak için temizlemişti.

"Öncelikle bizim değil kendin için bunu kabullenmeni istiyorum ve teşekkür ederim kızım. Avukatın ismi Burçak, yaklaşık 25-26 yaşlarında ve okuduğu üniversiteyi derece ile bitirmiş bir avukat."

"Peki ne iş yapacağım?"

"Ofisi açalı yaklaşık 5 gün olduğu için temizlik için yardımcı olacak birini, daha sonra ofisinde temizlik işlerini bitirince sekreterlik yapacak genç, pratik ve resmi giyinebilecek birini arıyormuş. Ama ofisi yeni açtığı için ilk günler rahat temizlik yapabilmek için rahat kıyafetler giymekte sorun olmayacağını dile getirdi."

Aslında kolay gibi duruyor. Ancak benim durumumdan haberi olup olmadığını merak ediyorum. Birazcık çekinerek;

"Peki yaşadığım bu şeylerden ve psikolojimden haberi var mı?"

Annem bunu sormamı bekliyormuşçasına derin ve sıkıntılı bir iç çekmişti.

"Anneciğim eğer hazır hissedersen ona kendin söylemelisin o yüzden Burçak hanıma bir şey demedik sadece bazı durumlardan dolayı senin insanlardan çok çekindiğini ve temas kuramadığını söyledik."

Buna rağmen beni kabul mü etmiş? Eğer kabul ettiyse anlayışlı biridir diye düşünüyorum.

"Ne zaman başlarım?"

"Bugün biliyorsun ki pazar. Yarın pazartesiden itibaren başlayabileceğini söylüyor."

Evet yeni bir hayat, yeni bir macera, yeni bir mücadele ve yeni bir toparlanma sürecine böylece adımımı atmış bulundum.

*
*
*
*

Arkadaşlar öncelikle şunu söylemek isterim ki da, de ve ki eklerini ayırmakta sıkıntı yaşıyorum. Yazım kurallarını pek bilmiyorum isteyen beni uyarabilir.

Oy sınırı 50