İlk karşılaşma

381 62 10
                                    

Kahvaltıdan sonra avukat hanımın nasıl biri olduğunu hayal ederek kahvaltı masasını kaldırmaya başlamıştım.

Ve bu işin altından nasıl kalkacağımı düşündüm.

Kardeşim benim bu düşünceli hâllerimi görünce nasıl hissettiğimi anlamış olacak ki bana seslendi.

"Abla?"

"Efendim ablacığım?"

"Bir şey mi oldu?"

"Yok hayır, yarını ve avukatı düşünüyordum."

"Endişe etme, sen her şeyin olduğu gibi bununda üstesinden geleceksin."

Dediği gibi bununda üstesinden gelmeliyim. Bunu onlar için ve annemin de dediği gibi en önemlisi kendim için yapmalıydım.

Ve yapacaktım da.

Biraz vakit geçtikten sonra yavaş yavaş akşam olmaya başlamıştı. Odama çekilip internette vakit öldürünce saat 00.24 iken annem odama gelip uyumam gerektiğini söyleyip odamdan çıktı.

Kendimi yarının stresi ve heyecanı ile uyumak için bedenimi zorladım.

*************

Sabah 7 civarı uyanıp hazırlandım. Sabah uyanmam biraz zor olmuştu aslında. Akşam heyecandan ve tedirginlikten dolayı yatağımda dönüp durdum, bu yüzden geç uyudum.

Avukatın yanına gitmek için hazırlanmaya başladım. Altıma gri bol bir pantolon ve üzerime siyah oversize tişört giyindim.

Çantama cüzdanımı, anahtarımı, telefonumu, bilirsiniz işte kendimi korumak için çantama elektro şok ve biber gazı aldım.

Kendimi dahada güvende tutmak adına avucumun içine sığacak kadar elimde minik bir çakı bulundurmaya karar verdim.

Son olarak hazırlığımı tamamlamak için gözlerimin altındaki uykusuzluktan ve birazda stressten dolayı oluşan koyu göz altı torbalarını kapatmak için birazcık kapatıcı fondoten sürmüştüm.

Daha sonra kardeşimin benim için aldığı ama göz farı kullanmadığımı söyleyince üzüldüğü pembe göz farı ile yanaklarıma ve birazcık burnuma sürerek güneş yanığı süsü vermiştim.

Sıra gözlerime geldiğimde çok uzun olmayan bir eyeliner çektim.

Ve işte bitti, hazırım.

Kahvaltı için aşağıya inip masaya oturup yemek yemek için çatalı aldığım sırada kardeşim konuşmaya başlamıştı.

"Oooo bu ne güzellik böyle Arya Hanım gözüm gönlüm açıldı vallahi."

Ben onun bu cümlelerine gülerken, yanağından öpüp sandalyeme oturmuştum.

"Teşekkür ederim o senin güzel bakışın bebeğim."

Kahvaltımız kardeşimin bana, benimse kardeşime iltifat etmem ile geçmişti. Kardeşim çocukluğundan beri güzel olduğumu ve güzelliğime hayran olduğunu söylerdi.

Ama ben pek öyle düşünmezdim.

Beni hep beğendiğini söylemesi özgüvenimi bir tıkta olsa yerine getirirdi.

Her neyse kardeşimi çok sevdiğimi biliyorsunuz zaten ondan hep bahsetmemden. Yeter bu kadar kardeş sevgisi.

Kahvaltıda annem, babam, ben ve kardeşimle olan sohbetimizden sonra dışarı çıkmak için babamla hareketlenmiştik.

Çantamı sırtıma, çakımıda cebime atıp dış kapıya varıp, ayakkabılıktan converselerimi giydim.

Ben ayakkabılarımı giyinesiye kadar babam beni kapının önünde bekleyeceğini söyleyip aşağıya benden önce inmişti.

Ayakkabı giyerken her zaman oturarak giyerim sebebini anlıyorsunuzdur.

Her neyse daha fazla kötü anıları hatırlamamaya çalışıp kendimi yeni hayatıma adamalıyım.

Ayakkabımı giyinip apartmanın dışına çıktım. Babam arabasının içinde beklerken beni gördüğü için yolcu koltuğunun kapısını eğilip benim için açtı.

Bu adamın centilmenliklerine ölüyorum.

Her neyse arabaya binip kemerimi taktım ve babama dönüp teşekkürlerimi ilettim.

"Evet hazır mısın yeni hayatın için adım atmaya?" Dedi gülümseyerek.

"Evet hazırım."

Babam bu cevabımı duyunca gülümseyen yüzü dahada genişledi.

"Bu cesareti benden aldın kesin var ya. İşte benim küçük kızım!"

Bunu demesi üzerine birlikte kahkahalarla  güldük.

"Hadi gidelim!"

Kontağı çalıştırıp yaklaşık 20 dakikalık yolcuktan sonra adalet sarayının yakınlarındaki avukat ofislerinin bulunduğu binaya varmıştık.

Babam bana dönüp "Heyecan yapma güzel kızım tamam mı? Ofis 2. Katta. Kapıda zaten Burçak Ertürk yazıyor."

"Tamam babacığım olabildiğince sakin olmaya çalışacağım."

"Senin bugün geleceğinden haberi var o yüzden rahat olabilirsin."

Arabadan inmeden önce kemerimi çözüp arabadan indim, kapıyı kapatmadan önce ona havadan öpücük gönderip vedalaştıktan sonra kapıyı kapattım.

Araba yavaş yavaş giderken arkasından 10 saniye falan baktım.

Apartmanın içindeki asansöre binip 2. Katı tuşladım. Biraz heyecan gelmeye başlamıştı ve birazda nefeslerim hızlanmıştı.

2. Kata geldiğimi bildiren ses ile asansörün açılan kapısından dışarıya çıktım ve kapısında Burçak Ertürk yazan kapıyı buldum.

Ziline basmadan önce gerginliğimin azalması için kısa olan saçlarımın arkasındaki saçlarım ile oynadım.

Bu istemsiz olurdu.

Derin bir nefes alıp zile bastım.

Kapı açılınca karşıma hafif gülümseyen ve yumuşak hatları olan benden max 5 santim uzun olan bir kadın açtı.

Hafif sarıya kaçan kolunun yarısına gelen saçları, gözlerindeki uzun eyelineri ile mavi gözlü ve rahat giyimli bir kadın açmıştı.

Onu görür görmez kalbimin atışları arşa çıkmış gibi, göğüs kafesimden dışarıya çıkmak için mücadele veriyormuş gibi hızla atmaya başlamıştı.

Sanırım uzun zamandır ailem dışında başka bir insan ile denk gelmeyişimden olsa gerek.

Ya da,

Onun güzelliğinden adeta büyülenmiştim.

*
*
*
*

Oy sınırı koymuyorum arkadaşlar oy sınırı asla dolmuyor insafıma kaldınız artık tamamen fkskfksmfksr

Evet arkadaşlar yavaş yavaş Burçak ile Arya'nın etkilemişlerini görmeye başlayacağız.

Umarım bu acıyı kimse yaşamaz.

İyi okumalar.



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Avukat Hanım GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin