1. Bölüm

28 4 5
                                    


Merhabalar, bu benim ilk kurgum değil ancak ilkmiş gibi hissettiren ve yazarken gerçekten eğlendiğim kurgum. Kafamın dolu olduğu bu dönemde eğlenmek için yazdığım, sizlerin de eğleneceğini düşündüğüm için yayımlıyorum, umarım sizler de benim gibi düşünürsünüz. Her bölüme bi özel olarak not yazmayacağım sadece bir hoşgeldiniz demek istedim!

Bir kişi de olsanız, yüz kişi de inanın fark etmez. İyi ki varsınız!

Bölümde kullanılan şarkılar;

Dove Cameron - Boyfriend

Nicholas Bonnin, Angelica - Shut Up and Listen

Sena Şener - Teni Tenime

Yaşlı Amca - Bir İstanbul Beyefendisi

Katy Perry - I Kissed A Girl


İnsanlar bulundukları duruma gelebilmek için çok çalıştıklarını, beraberinde sıraladıkları övgülerle anlatırlar. Ancak kimse oraya gelirken yaşadıklarını mutlulukları anlatmazlar. Baktıkları olumsuzluk penceresi, kendilerini daha yüce ve ulaşılamaz kılıyor sanırlar. Bu yüzdendir ki benim olumluluğum tüm bu olumsuzluk arasında kalan küçük bir noktaya dönüşmüştü. Yıllarımı verdiğim bu sektör, acillere düşmelerim, yorgun bir halde sabahlamalarımın beraberinde getirdiği eğlenceli dakikalar, birbirinden güzel arkadaşlar ve iyi anlarla sonuçlandı. Şöhret basamaklarını paylaştığım grubum, hayatımdaki en büyük şansımdı. Hayranlarım ise burada bulunma sebebim. Hayatımızda yaşadığımız olumsuzluklar bizleri etkilese de olumlu yönlerine baktığımız her an bulunduğumuz duruma şükrediyoruz.

Ödül töreninden iki gün sonra kendimizi Türkiye turnesinin ilk durağında, İstanbul'da sahne alacaktık. Yarın gösterimiz olacağı için bugün kendimizi pek yormak istememiştik. X'de gündemken heyecanlanmamız anlamsızdı üstelik... Bu konser için atılan tweetlerin bazıları olumlu iken bazıları oldukça olumsuzdu. Gelmek isteyen ama gelemeyen hayranlarımızın yazdıklarını gördükçe üzülüyorduk. Bu yüzden her konserimizde önceden 200 kişilik bilet ayırtarak çekiliş ile biletleri dağıtıyorduk. Genelde bilet parasını karşılayamayan hayranlarımız bunu yapıyordu ve bizde insanlara yardımımızın dokunduğunu fark ettikçe seviniyorduk.

''Akay çorapların neden koltuğun üstünde?''

''Ne bileyim ya! Unutmuşum niye bağırıyorsun.''

''Ha ha şuna bakın Akay bey azar işitiyor hem de Çisem'den.''

Kulis odasından gelen bağırış ve tepinme seslerine kafamı sallayarak sahneye daha hızlı gittim. Ses ve görüntü teknisyenlerimiz menajerimiz ile konuşuyor, planlarımızı gözden geçiriyorlardı. Üstümüzdeki ışıklar deneniyor, arkaya koyulacak videolar açılıyor, sahne yanlarından patlayacak alevler kontrol ediliyordu. Küçük ya da büyük fark etmeksizin her konserimizi itina ile ciddiye alıyorduk belki de bundandır bu kadar sevilmemiz. Bu akşamki konser epey kalabalık olacaktı. Küçükçiftlik Parkta ilk konserimiz değildi ancak ilkmiş gibi hissediyorduk. Grup menajerimiz İzel elindeki kağıtları sallayarak bana doğru geldi.

''Yansı seni yakaladığım iyi oldu. Soundtrack list bende kalmış.'' Elindeki kağıdı bana uzattı. İçerisinde yapacağımız coverlar ile birlikte toplam on beş şarkı vardı. Her zamanki gibi Türkçe-İngilizce karışık bir konser sergileyecektik.

''İzel şarkı aralarında kıyafet değişimini düşünüyordum da belki track listi değiştirebiliriz.'' Dedim kağıdı sallayarak.

''Ne gibi mesela?'' Kağıdı ikimizin de görebileceği şekilde tutarak üzerinde parmağımı gezdirerek şarkılar gösterdim.

visalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin