︻デ═一 4

897 83 34
                                    


Odada duyulan tek ses yatağın duvara çarpma sesiydi. İri eller yatağın demir başını sıkıca tutuyor, geniş gövdesi neredeyse yatağı kaplamış ve bacaklarını hep hayallerinde olduğu gibi iki yana ayrıktı.

Biz buraya nasıl gelmiştik? Baştan başlayalım.

Ölüm şen bir kahkaha attı. Doğrusu pek gülmeyen bir adamdı. Gülecek bir hayatı da olmamıştı. Ama karşısında duran bu iri yarı adam onu güldürüyordu. "İlahi..." dedi kadınlar gibi işlevle. "Siz çok şakacı birisiniz."

Bizim ahmak hüzünle omuzları çöktü. "Ben ciddiyim." Dedi sonra da özgüvenle ekledi."Beni gerçekten sikmenizi istiyorum." Ne diye böyle doğrudan söyleyip ortamın romantizmini kaçırıyorduysa.

Ölüm şaşkınca kaşlarını kaldırdı. Bir adama dokunma fikri dahası onun içine zonklayacak olan bir et parçası gönderme fikri hiç iğrenç gelmemişti de."Nasıl isterseniz!" Dedi. Hizmette kusura mahal verilmezdi. Müşteri velinimetti ve ne derse oldurulurdu.

Saat gece yarısı olmuştu. Ayın otuz biri cuma günüydü. Sonrası biraz ikilem dolduydu. Aslına bakarsanız iki adamın da dudakları birbirini bulduğu an gerisi iştahla ilerlemişti. Ölüm güzel parmaklarıyla iri adamın sert çehresini okşarken hırpalar gibi öpüyordu.

O güzel kiraz tadı oradaydı. İkramlarda meyve olarak kiraz var diye düşünürken, dili onun dilini usulca sardı. Sertti. Bu kadar hoş ve ıslak bir öpücük beklemiyordu.Yani kırk yıl düşünse bu noktaya geleceğini tahmin edemezdi. Hayat da bir tuhaftı zaten.

Bizim ahmak mayışmıştı! Zavallı heyecanla eli ayağı dolaşıyordu lakin son dakika ölümün saçlarını okşayarak kendine doğru çekti. Dilleri sanki bu anı bekliyor gibi ağzı içinde kıvrılıyordu. Ağzında başka bir dil girmesi ilk değildi  ama bu kadar iştah kabartması bir ilkti.

Bedenini yatağa yaslarken ondan daha ince olan adamın bedenini kendisiyle yatağa çekti. Ölüm itaatkar davrandı, iri adamın üzerinden onu öperken elleri tüm fazlalıkları atmak için hızlandı.
İlk defa iki parça kıyafeti yük olmuştu üzenlerine.

Bizimki iç çamaşırı giydiğine pişman olarak buldu kendini. Gözleri kapalı kıvrak eller tarafından soyulmaya başlamıştı bile.
Her şey çok çabuk mu olmuştu yoksa o mu öyle hissetmişti bilmiyordu.

Çırılçıplak kırmızı çarşaflar boyunca uzanırken, Ölüm üzerinde onu çevreleyen son parçayı da yere attı. Aynaya yansıyan görüntüden  gözlerini çekemedi; yuvarlak hoş kalçaları,  kıvrılan omurgası ve omuzlarına dökülen kömür karası saçları. Sıkı ve kaslı bacakları. Göz bebekleri titrerken bu görüntü ile seğirdiğini hissetti.

Göbek deliğine doğru kalkmış  sünnetli penisi zonkluyordu. Henüz içine girmemişti, onu yalamamıştı, sadece soyunmuştu. Son bir gayretle gözlerini aynadan çekerek cesaretle ön bedenini süzdü. Tanrı onu yaratırken oldukça bonkör davranmış olmalıydı.

Geniş ama çok yapılı durmayan omuzları pürüzsüz pembe uçlu memeleri ve sıkı ama kassız incecik karnı. Beli kaç santimetreydi böyle tek eli ile sarmalardı emindi. Kasıklarına doğru inen ince tüyler bir yerde bitiyordu. Tertemizdi. Onun aksina daha şahlanmamış aleti bacakları arasında sallanıyordu. Hoş bir şekilde kıvrıktı. Bu zayıf beden içinde böylesine güzel ve iri bir penisi olması şaşırmıştı doğrusu.

İnce damarlar etrafını sarıyorken bembeyaz duruyordu. Onun ayakları dibinde köpek gibi diz çöküp onu ağzına alıp zevkten kudurtmak istiyordu. Ölüm, ona aç bir köpek gibi bakan adama usulca gülümsedi. Sonra usulca yatağa doğru yaklaştı.

"Bana böyle taparcasına bakmanız..." diyerek sustu. İri adamın bacaklarını ayırarak arasına girdi ve usulca üzerine doğru uzandı."Beni hem şaşırtıyor hemde azdırıyor." Yutkundu. Başka yapacağı bir şey yok gibiydi."Sana tapabilirim." Dedi kesik kesik. "İstersen tabii." Diyerek devam etti.

Zihni zonkluyordu. Ölüm kıkırdadı. Elleri usulca onun iri bedenini okşarken dili boynunu, boylu boyunca lezzetli bir dondurma gibi yalıyordu. "Neden olmasın" dedi usulca başını kaldırarak gözlerine baktığında. "Buram buram parfüm kokuyorsun, teninin kokusunu almakta çok zorlanıyorum."  İri adam parfüm şişesini eve gidince parçalayacaktı. Aklının köşesine not etti.

"Seni sevebilir miyim?" Ölüm'ün dudakları göğsü boyunca ince öpücükler kondururken durakladı. Bocaladı. Bir an sevişiyor olduğunu bile unuttu. Duymazdan gelerek devam ederek kahverengi meme uçaklarını ağzına aldı. Bir adamın meme uçlarını bu kadar iri olması komikti doğrusu, gerçi  memeleri de kendi gibi iriydi. Tebesüm ederek sertleşen ucu dişiyle ezdi. Sonra kulakları edepsiz bir inleme kazandı. Bu iş hiç olmadığı kadar baş döndürücü hale geliyordu.

Parmakları boş durmaz gibi diğer meme ucuyla oynarken bedeni altında kasılan ve titreyen adamı daha fazla görmek için geri çekildi. Yanakları kızarmış, gözleri kapalı ve bacakları her an onu yutmaya hazır gibi iki yana ayrıktı. Kaslı karnı titreyerek inip kalkıyor ve elleri ne yapacağını bilemiyor gibi yastığını sıkıyordu.

Tebesüm ederek usulca kasıklarına doğru inen uzun siyah tüylere üfledi. Zaten zonklamaya başlayan aleti sızdırıyordu. "Seni Seviyorum." Diyerek inledi. Ölüm yutkundu.  Penisi sanki bu anı beklemiş gibi sertleşmeye başladı. Nefes almayı unuttu. İri adam, onu dikkatle izleyen Ölümü görmek için gözlerini araladı, ne dediğinden bile bi'haberdi. Zevkten kafayı sıyırmıştı ahmak.

"Neden durdun? Bedenim hoşuna mı gitmedi?" Biraz kırkınca fısıldamıştı. Hiç mi hoşlanmamıştı. Ölüm tekrar kıkırdadı, hayatında geçen son bir yılda bu kadar gülmediğine emindi. "Senin bedenini beğenmeyecek tek bir kadın yoktur." Diyerek fısıldadı iri adama. Yanık buğday teni, altın gibi parlıyordu  sert ve karizmatik yüzü, geniş ve kaslı omuzları, sıkı göğüsleri ve çıkmaya başlamış olan karın kasları. Onu belinden sarsa sıkarak öldürebilecek kadar sıkı ve iri bacakları. Göbek deliğine değen iri çengelleşen penisi, derisini biraz uzatan ve aşağıya doğru uzanan dokunsa alev gibi yandığına emin olduğu topları ve tertemiz kahverengi deliği. Büyüleyiciydi ve onun altında kıvranmak için yalvarıyordu. Daha önce siktiği veya sikmek üzere olduğu hiç bir kadın onun için bu kadar utangaç olmamıştı veya cüretkar veya bu kadar absürt.

Dahası cüssesi korkuturken onun altında yavru bir enik gibi ulumasını duymak için sabırsızdı. İri adam duyduklarına cevaben konuştu. "Ama senin kadın olduğunu sanmıyorum." Usulca Ölümü izledi; Uzun saçları, büyüleyici güzelliği ve ince beli olması yahut bu kadar zarif olması hatta genç bir kız gibi kıkırdaması...Hiç biri ona kadın demeye yetmiyordu.

O çok güzeldi ve kendisini sikerken inleyecek olması, saçlarının omuzlarına dokunması ve içine boşaldıktan sonra sabah kadar göğsünde uyutmak istemesi. Hepsi erkek olduğu içindi. Kadın olsaydı şayet penisi asla bu kadar şahlanmazdı. O bir erkekti ve büyüleyiciydi.

05.08.2022

Nuh'un Gemisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin