︻デ═一 7

923 103 51
                                    


Sabah ezanı başladığı sırada, Ölüm elinde duran siyah bir tabancayı, yatakta huzurlu uykusunda uyuyan adama doğru tutuyordu.

Mahrem yerlerini kırmızı örtü ile örtülmüş ademin ilk yaratılışı gibi çırılçıplak yatıyordu. Çok hoştu. İnlemeleri, acıdan sayıklaması o tatlı dudakları, ve burnuna değen hafif ter kokusu.

Dudaklarını dişleyerek bir süre daha izledi onu. Tabanca bileğine ağır geliyor gibiydi, şafak sökmek üzereydi usulca gozlerini yumdu sonra bir el ateş. Elleri titriyorken, tabanca  parmakları arasından yere kayarak düştü.

Derin bir nefes alarak gözlerini açtığı sırada kapı hızla açıldı ve içeriye giren üç kişi etrafa şaşkınlıkla baktı. Kadın hızlıca ona doğru baktı. "Yanlış adam." Dedi sessizce. Ardından korkarak usulca  bakışları yatağa doğru kaydı

Kaşları çatıldı ve korkuyla bir adım geriye doğru attı. "İnanamıyorum" diyerek mırıldanarak eliyle ağzını kapattı. Tüm şaşkın gözler kapı ağzından yatakta olan bedene bakıyordu.

Yatakta ise silah sesinden dolayı uyanmış,korkudan şaşkınca açılan gözleriye  onlara bakan adam vardı. Ve sapasağlam duruyordu.

Tüm bakışları üzerinde hissettiği için utançla örtüyü bedenine çekti, sonra titrekçe konuştu."Silah sesi duydum" dedi. Ardından çırılçıplak şekilde ayakta durup onu izleyen ölüme baktı.

Ölüm ağlıyordu. Saçları dağılmış, gözleri kızarmıştı. Kapıda onları şaşkınca izleyen kişileri unursamadan usulca yataktan doğrularak güzel adamı yatağın içine doğru çekerek nevresimle bedenini sardı. Ölüm itaatkar bir şekilde ona eşlik ederek kolları arasına girdi.

İri adam kızgınca kapıya baktı."Neden içeriye dalıyorsunuz?"

"Ölmemiş." Dedi adının Hikmet olduğunu hatırladığı adam .Onun sözleriyle kadın ve yanında duran diğer genç adam başını usulca sallarken. "Nasıl olur?" Diyerek geveledikleri sırada gözleri arkasında kalan delinmiş duvarı buldu.Şaşkınca dudaklarını ısırdı fakat sessiz kaldı.

Ölüm asla ıskalamazdı. "Odayı terk edin, sessizce." Sorgulamadan dışarıya çıkanlara anlamazca bakan adam tekrar başını arkasında duran delinmiş duvara ve kapının ani açılmasıyla devrilen büyük vazoya göz gezdirdi. Neler oluyordu burada? Çekingen ve meraklı gözlerini yanında ona doğru bakan ölüme çevirdi. "Neler olduğunu sorsam?"

Ölüm  başını usulca salladı. "Tuhaf şeyler." Dedi mırıltı ile. Nasıl olurdu da ona ateş etmekten kendini çekmişti? Gece ona 'bana ne yaparsan yap' diyen adamın canını kendi bencil istekleri yüzünden almaktan vazgeçmiş ve işinin amacından sapmıştı. Kuralları ilk defa çiğnemişti fakat nereden bilebilirdi ki aslında en baştan beri büyük bir yanlışlığın ortasında olduklarını?

"Nuh'un Gemisine bir masumun binemediğini nereden bilebilirdim ki?" Diyerek mırıldandı.  "Ama anladım."

Devam cümleleri bölük börçüktü. Ölüm bir gecede birininden etkilendi. Sonra onu öldürmeye kıyamadı.

Bu sayede pek sevgili ahmağın otuz bir yaşının başlangıcı o kadar da kötüye sarmamıştı, iyi bile sayılırdı. Hayatının devrimini yaşamıştı.

Ölüm usulca iri adamın kucağına oturarak boynuna başını gömdü. "Beni sevebilirsin." Diyerek fısıldadı. Sonra güzel bir kıkırtı koyuverdi. İri adam "Ciddi misin?" Dedi bi umut.
Ölüm cevap vermek yerine usulca öptü dudaklarından.

Bizimki heyecanla fısıldadı. "Hiç bu kadar güzel bir doğum günü geçirmemiştim." Ölümün gözleri şaşkınca aralandı ve  tekrar öptü o güzel dudaklardan. Ardından usulca fısıldadı. "İyi ki doğdun."

Başına gelmeyen kalmamıştı. Sikilmiş, öldürülmeye çalışılımış dahası aşık olmuştu. Bazen her şey tek gecede insanın başına gelebiliyordu. Fakat sonuç olarak güllerin içinde, sevdiği adamın yanında cennetten bir köşedeydi sanki. Ölüm haklıydı, cennette gibi hissediyordu.

10.08.2022

Son

︻デ═一

Kısacık bir hikayeydi.

Sevdiğinizi ve o yüzden buraya kadar geldiğinizi ummaktan başka çarem yok sayıyorum. Kitabın hakkı mutsuz sondu aslında, cidden ölmesi gerekiyordu amaaa beni biliyorsunuzz kıyamıyorum.

İmdatttttt biri yufka yüreğime onların kurgu olduğunu söylesin.

Sonracağıma bunlar ne ara etkilendiler, ne ara aşık oldular diyebilirsiniz. Ama demeyin.
Toplasanız 3K etmeyecek belki 10 sayfaya zor sığacak bir hikayede max böyle etkileniyorlar. Benim adım hıdır hesabı. Ama eğer ölüm etkilenmeseydi bizimki boku yiyecekti.

Aslında bu kurgunun farklı bir verisyonu olacaktı ama kısa tutmak için böyle kestirmeye gittim yoksa bi yirmi bölümü vardı.

Bu kısa hikaye işini baya sevdim. Ben aklıma gelen anlık kurguları sığdırırım böyle  9-10 bölüme. Hem uzun soluklu kurgulardan daha çabuk yedirip yazıyorum, birde şevkim geri geliyor.

Başka ne diyeceğimi bilemiyorum ama sorularınız ve aklınıza takılan detaylar olursa sorunuz.

Öptüm, sonraki mini kurguda görüşmek üzere diyelim 😌💜

Nuh'un Gemisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin