part 4

199 24 26
                                    

park jimin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

park jimin.

"Cinayetleri neden işledin?"

Sorgu odasındaki camın arkasında, çok iyi tanıdığımı sandığım birini izliyordum şimdi. Senelerce aynı evi paylaştığım, birlikte uyuduğum, beraber yemek yediğim, ihtiyacım olduğunda her zaman yanımda bulduğum ama beni ihtiyaç duyacak konuma düşürdüğünü bilmediğim o kişiyi.

Hoseok hyungu.

Yakalanmasının üzerinden bir buçuk saat geçmişti. Bir polis memurunun günler öncesinden bulduğu ama izlemeyi sürekli ertelediği asansörden alınmış kamera görüntülerini sonunda izlemesiyle o gün Jungkook'tan önce eve gelen kişinin, Taehyung'un misafirinin o olduğu ortaya çıkmıştı.

Binadaki kamera görüntüleri yoktu, kamera aylardır bozuk olduğu için oradan herhangi bir şey çıkmamıştı ama şaşırtıcı bir şekilde asansördeki kamera çalışıyordu. Ama herkes katilin Jungkook olduğuna o kadar emindi ve önemli olan kısmın onu bulmak olduğunu düşünüyordu ki kimse görüntüleri izlemeye gerek duymamıştı.

Duysaydı neler değişmiş olurdu? Bilmiyordum.

"Öyle gerekti." diye yanıt verdi soğukkanlı bir şekilde. Sanki polisler aniden evimize girip onu yakalamamış gibi rahattı. Sanki iki kişiyi öldürmemiş gibi soğukkanlı.

"Neden öyle gerekti?" diye ısrarcı tutumunu sürdürdü polis memuru. "Cinayetleri senin işlediğini biliyoruz, neden işlediğini söylemen sonucu değiştirmeyecek. Cezan belli, sessiz kalırsam daha az ceza alırım diye düşünme."

"Ne yaptıysam aşk için yaptım." dedi bakışlarını kelepçeli ellerine indirerek. Verdiği cevap tırnaklarımı avuç içime batırmamı ve avcumun içinde hilal şekillerinin oluşmasını sağladı. "Pişman değilim."

"Park Jimin'e mi aşıktın?"

Sadece gülümsedi.

"Eğer ona aşıksan Jeon Jungkook'u anlıyorum ama Kim Taehyung'u neden öldürdün?" polis memuru onun ağzından laf almak için konuşuyor olsa bile cümlenin başı canımı çok acıttı. Hala kabullenemediğim o gerçek başkalarının ağzından kolayca dökülüyordu. Sanki basit bir şeymiş gibi söylüyordu herkes.

"Çok salaksınız," Polis memurunun söylediği şey komik gelmiş gibi güldü. Başını geriye attığını gördüğümde yerimden kalkıp sorgu odasına geçmek ve bana verdiği kadar zarar vermek istedim ona. Onu ağlatmak, onların canını yaktığı kadar canını yakmak. "Jungkook piçi hesapta değildi ki. Asıl öldürmek istediğim Taehyung'du."

"Nasıl?"

"Bana ilaçları sağlayan Taehyung'du." dedi sakince. "Normal biri olarak o ilaçları almak imkansız ama o eczacılık okuduğu için istediği ilaçlara kolayca ulaşıyordu. Bana yardım ediyordu, ne istesem ertesi gün bulup getiriyordu."

denouement, jikook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin