a fight

30 1 0
                                    

"Bu işe bana danışmadan nasıl girişebilirsin Amelia?"

Geceliklerim üstünde, kapının önünde dikilmiş Wyan uyuduğu için kısık bir ses ile telefonda konuşuyordum.

"Bunun gerçekleşeceğini biliyordun, Micheal."

"Sana ihtiyacı olan bir çocuk var." duraksadım.

"Hayır, annesine ihtiyacı olan bir çocuk var." dediğimde telefonun karşısındaki de benim yaptığım gibi duraksamıştı.

"Ne demeye getiriyorsun Amelia?"

"Senin çocuğunun sıkıntısı benim sürekli işte olmam değil, Micheal. Senin çocuğunun sıkıntısı onu annesinden ayırmış olman." Arkama dönüp yatakta yatan Wyan'a bakmıştım, ardından tekrardan önüme döndüm.

"Benim çocuğum.." buruk bir gülümseme sesi. "Bu ne demek oluyor?"

"Bir çocuğu annesinden ayırıp onun yerine kendi sevgilini koyup, çocuğun nasıl normal olmasını bekleyebilirsin ki? Ben onun annesi değilim, onun annesine ihtiyacı var."

"Seni seviyor, eve geldiğinde diğer çocuklar gibi oyun oynadığını hiç fark etmedin mi? Şimdi haftanın dört günü burada değilken ailemizi nasıl düzene sokacağız?"

"Üzgünüm ama kariyer hayatıma Meredith'e yaptığın gibi burnunu sokamazsın, Micheal."

"Biz nişanlandık ve yakında evleneceğiz, sen nasıl bana hiçbir şeyi danışmadan karara kavuşturuyorsun?"

"Çünkü senin takıldığın şeyin, haftanın dört günü evde olmayacağım olduğunu ikimiz de çok iyi biliyoruz. Takıldığın şey buraya kiminle geldiğim, çocuk mu kandırıyorsun?"

"Niye bizimle olmak yerine Wyan ile olmayı tercih ediyorsun Amelia? Niye hiçbir önceliğin ben olamıyorken, Wyan oluyor?"

"İnanamıyorum! Bu konuşmayı defalarca yaptık, yeniden yapmak istemiyorum."

"Bu senin hayalin değil Amelia, bu Wyan'ın hayali. Bunu sen de, ben de çok iyi biliyoruz. Wyan ile birlikte olmak için yapamayacağın şey yok."

"Yine aynı şeyleri saçmalıyorsun." sesimi biraz yükseltince hemen arkamdaki yatağı kontrol ettim.

"Bunların saçmalık değil de doğrular olduğunu sen de biliyorsun. Eski sevgilinle hâlâ görüşüyor olmana iki senedir bir şey demedim ama onunla ortak olup aynı odada kalmak.. Bu bambaşka bir şey."

"Biliyor musun, Meredith'in senden ayrılmasına, John'un da psikolojisinin bozuk olmasına şaşmamak gerek." Bir pot patlatmışçasına gözlerimi yumduğumda karşıdakinin cevabını beklemiştim.

"Pekâlâ, Amelia. Belki de sonunu bildiğim bu oyuna hiç girmemeliydim, geldiğinde görüşürüz. İyi geceler." sesindeki burukluk canımı yakmıştı.

İyi geceler dilemek için dudaklarımı araladığımda telefonun suratıma kapatıldığını fark ettim ve telefonu yerine yerleştirdim.

Sırtımı dikleştirip arkamı dönmüştüm ve yatağıma doğru ilerledim, yatağıma oturduktan sonra karşımda yatan bedene bakmıştım.

Bir süre terlemiş vücudunu izledikten sonra önüne düşen kahve saçlarını alnından çekmek için elimi uzattım ve bir iç çektim.

Elim ile saçına dokunduğum an yataktan zıplayıp yastığının altından silahı çıkaran adam irkilmemi sağlarken ellerimi ona doğru uzatmıştım.

"Hey, siktir. Sakin ol, sadece benim."

Uykulu haliyle tek dirseğinin üzerinde dururken silahını yavaşça indirdi ve açık tek gözüyle bana baktı.

"Amelia." sesi uykulu çıkıyordu, yüzüme birkaç saniye baktı.

Yatağıma biraz yaklaşıp gözümün önüne düşen saçlarımı kulağımın arkasına iliştirdi ve tekrardan konuştu.

"Amelia." demesiyle yastığına yüzüstü bir şekilde uzandı ve uykusuna kaldığı yerden devam etti.

"Wyan.." diye mırıldanırken dirseklerimi dizlerime yaslamış, kafamı önüme serbest bıraktıktan sonra alnımı ovalamıştım.

Bu durumdan hiç hoşlanmıyordum.

suçlu zihinler - criminal minds Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin