ay 2 hafta olmus bolum atmayali sorry. maalesef ev anca tasindi, hic vaktim yoktu yazamadim. hâlâ tam yerlesmis sayilmayiz. sizin yorumlarinizi okumayı çok özledim 😭😭😭 yine 8393929 yorumla kaplarsaniz cok mutlu olurum askolar 🤙🏻 AYRICA SHUT DOWN DINLEMEYEN VE SEVMEYEN FETOCUDUR BYE 👋🏻
***
Ağrıyan başım yüzümü buruşturmama sebep olmuştu. İlacın gram etkisi olmamıştı, bir saat geçmesine rağmen. Sanki parol içmiş gibiydim. Parol içeceğime ellerimi açıp Tanrı'ya dua ederdim, daha çabuk etki ederdi. Ama başka bir ilaç almamın da bir faydası olmamıştı.
Bana sanki Everest'e çıkıyormuş hissi veren merdivenler sonunda bitmişti. İlk dersin başlamasına çok az kalmıştı. Ben önden diğerleri peşimden sonunda sınıfa girmiştik.
Aylin'in kucağında oturmam baş ağrımı kısa bir süreliğine unuttursa da tekrardan kendini hatırlatmıştı. Diğerlerinin neler konuştuğuna odaklanamıyordum bu yüzden. Arka sıradaki yerime geçerek başımı kollarımın üstüne koydum ve gözlerimi kapattım. Sadece uyumak istiyordum. Bugün neden okula gelmiştik ki? Eve dönmediğim için şimdiden pişman olmuştum. Sınıftan çıkan uğultu daha da başımı ağrıtıyordu.
"Abi biz bugün neden okula geldik ki?"
Alina'nın sesiyle gözlerim aralanmıştı.
"Voleybol maçını nasıl unuturuz ya?" dedi Melodi yakınmaya başlayarak.
Okullar arası voleybol maçı olduğu benim de aklımdan tamamen çıkmıştı. Maç bizim okul ve başka bir okul arasındaydı. Bizim okula geleceklerdi. Voleybol maçı olduğu zamanlar herkes istediği gibi takılabiliyordu. İstemiyorsan okula gelmeyebiliyordun ya da voleybol maçını izleyebiliyordun. Baya çekişmeli geçtiği için genel olarak izlemeyi tercih ediyorlardı bizim okul. Tam destekçiydik yani. Bu nasıl aklıma gelmemişti cidden? Bugün gelmeme şansım varmış ve ben elimin tersiyle tepmişim resmen.
"Olsun, ne güzel voleybol maçı izleyeceğiz." diyen Lilya'nın el çırpma sesleri geliyordu.
Voleybol maçlarını izlemeyi her zaman sevmişti. Kız-erkek karışık oluyordu takımlar. Onları kesmeyi seviyordu. Voleybol oynayan kişiler onun için her zaman seksi görünüyordu. Bu yüzden hiçbir maçı kaçırmıyordu diyebilirdim.
"Yapacak bir şey yok, madem geldik aşağı inip destek olalım." dedi İrem.
Dolunay da ona katılmıştı. Hâlâ kafamı kaldırmadığım için yüz ifadelerini göremiyordum. Zaten gitmeyi de düşünmüyordum. Herkes maça ineceği için burda güzelce uyuyabilirdim. Muhtemelen bir yerlerim uyuşacaktı ama sorun değildi.
Omzumdan dürtüldüğümü hissettim ama tepki vermedim.
"Devin, uyudun mu hemen?"
Lilya parmağıyla dürtmeye devam ediyordu. Omzumu delmişti galiba. Sonunda pes ederek kafamı kaldırdım. Gözlerim Lilya'dan önce Aylin'e gitti. Endişeli gözlerle beni süzüyordu.
"Siz gidin ben gelmeyeceğim, çok başım ağrıyor."
"Verdiğim ilaç etki etmedi mi?"
"Pek bir faydası olmadı maalesef barbie." dedim omuz silkerek. "Siz gidin maça ben uyurum burda."
"Hayır, seninle kalayım ben."
Lilya'yı kafamı iki yana sallayarak reddettim. Benim yüzümden maçı izlemeyi kaçırmasını istemiyordum. Az önce ne kadar heyecanlandığını sesinden bile anlamıştım. Ayrıca zaten uyuyacaktım, benimle kalmasının bir anlamı yoktu.
"Hayır, git kankam. Uyuyacağım zaten."
"Bir şey olursa ara veya mesaj at ama."
"Altı üstü başım ağrıyor, kızım ne abarttın? Hadi git." dedim onu kovarak.
