''Erkan! Zorluk çıkarmayı kes istesen de istemesen de okula başlayacaksın!'' diye bağırdı annesi. 2 yıl önce babasını kaybetmiş Erkan'In annesinden çektiği çileye ortak olacak bir kimsesi yoktu. Kardeşi veya yakın bir arkadaşı yoktu. Sosyalleşmeye veya yeni arkadaşlıklara açık biri değildi. Yanlızlığı seven biriydi ve çok soğuktu çevresindekilere. Annesi alkolik olduğu zaman eve gelmezdi bu yüzden Erkan annesini çok sık görmezdi. Annesi sarhoş olmadığı zamanlardaysa Erkan'ın üzerinde çok büyük bir baskı vardı. Maddi durumları kötü için Erkan burs almak zorundaydı fakat burs almak çoğu okulda çok zordu bu yüzden Erkan çok sık okul değişitirirdi. Erkan'In dersleri çok iyiydi ve çok zeki bir çocuktu. Ancak bunu onun içinde olduğu durum için de söyleyemezdik. Annesi Erkan'a küfrediyordu kötü birşey yapmasa bile. Erkan'ı odasına kilitlerdi ve belki birkaç gün çıkarmazdı onu oradan. Bazen unuturdu bir oğlu olduğunu. Erkan düşük notlar aldığı zaman aç bırakır, odasına kilitler ve öldüresiye döverdi. Erkan'In kolları morluklarla doluydu ve insanlar bunu fark etmesin diye dışarı çıkmazdı. Okula gitmek istemiyordu çünkü eski yıllarda okulda sürekli zorbalığa maruz kalmıştı bir yandan da kollarındaki yaraları kimse görmesin istiyordu. İnsanlardan korkuyordu ve hiçbiriyle en ufak bir iletişim bile kurmak istemese de eğer itiraz ederse annesinin kendisine yapacaklarını bildiği için okula gitmeye karar verdi
*******************************
Gece boyu birşey onu huzursuz ediyordu sanki okula gitmesi doğru değilmiş gibi hissediyordu. Sabaha kadar uyuyamadı ve 5te yataktan kalktı. Güneş henüz doğmamıştı, ev yine çok dağınıktı. Erkan üzerine siyah bir sweat geçirdi altınaysa gri bir eşofman. Siyah çantasını da alıp evden çıktı. Okul evine uzak değildi o yüzden okula yürüyerek gitmeye karar verdi. Evden kimsenin onun kollarındakileri görmeyeceğini umarak çıktı. Erkan insanlarla göz teması kurmayı seven birisi değildi bu yüzden başını ayakkabılarına çevirdi ve yola öyle devam etti. Okula yaklaştıkça daha fazla insan sesleri duyuyordu bu onu daha da geriyordu.okulun kapısına geldiğinde tüm insanlar pür dikkat ona bakıyorlardı okul sanki bir anlığına durmuştu. Erkan hızla okula girdi ona bakan onlarca gözün önünde. Okulun içinde de işler pek farklı değildi insanlar fısıldaşarak ona bakıyordu. Çoğunun yüzünde tiksintiyle merak karışımı bir ifade vardı. Erkan sınıfını bulamayacağını fark edince bir öğretmen aranmaya başladı. O etrafa bakınırken kızlardan birinin '' Kolundaki koca morluğa baksana'' dediğini duydu ve sweatin kolunu daha da indirdi aşağıya utançla. ''Ona ne olmuş böyle?Saçları darmadağan'' dediğini duydu birinin de. Erkan kaçacak bir yer arıyordu. İnsanlar acımasızca eleştiriyordu onu. ''Saçları ne kadar dağınık!'' ''Şu çocuğun kolundaki yaralara bak!'' ''Giydikleri ne kadarda kötü midem bulandı!'' Erkan gözleri dolu bir şekilde koşarak oradan uzaklaştı. Yanlız kalmak istiyordu o yüzden kütüphaneye girdi. En arka rafların sözlüklerin arkasındaki biryere girdi ve ağlamaya başladı. Neden böyleydi? Herkes gibi olmak istiyordu sürekli burs almak için zorlanmak ve dövülmekten bıkmıştı. İnsanlar neden onun üzerine geliyorlardı?Artık dayanamıyordu. Erkan ağlarken arkasından duyduğu sesle irkildi.
yabancı: Herşey yolunda mı?
Erkan arkasını döndü hızla ve eliyle gözyaşlarını sildi. Arkasında çok uzun, esmer, siyah gözlü son derecede yakışıklı bir çocuk gördü. Çocuk Erkan'dan epey uzundu Erkan onun yüzünü görmek için başını kaldırmıştı. Karanlıkta karşısındaki çocuğun gözleri parlıyordu. Erkan bir adım geri çekildi, tekrar dalga geçilmek istemiyordu. Yabancı ona yaklaştı ve eğilerek konuştu
yabancı:iyi misin? neden ağlıyordun?
Erkan oradan çıkmak için çocuktan uzaklaştı ve tam dışarı çıkacağı sırada yabancı koluyla onu yolunu kesti ve ''Söylemezsen çıkmana izin vermem. Neden ağlıyordun?'' Erkan gözyaşlarını sildi ve ''a-ağlamıyorum'' dedi. Yabancı Erkan'ın gözlerinin içine ilgiyle bakınca Erkan'IN kalbi bir anlığına pırpır etti. '' Ağlamak normal birşey. Gizlemene gerek yok'' dedi.Erkan insanların gözlerinin içine bakmasına alışık değildi. Çocuk elini kaldırınca Erkan elini yüzüne siper etti ve gözlerini kıstı. Ona vurcağını sanmıştı. Yabancı ''Birşey yapmayacağım sadece el sıkışmak istemiştim'' dedi. Erkan kolunu kaldırdığı için sweat biraz aşağı indi ve sağ bileğinde morluk ortaya çıktı. Çocuğun gözleri faltaşı gibi açıldı ve Erkan'ın sağ elini tuttu, sweatini aşağı doğru sıyırınca kolundaki tüm morluklar , yaralar ortaya çıkmaya başladı. Erkan elini çekmeye çalışsa da çocuk bırakmadı. ''S-sen iyi misin? Ne oldu?'' dedi telaşla . Erkan tüm gücüyle kolunu geri çekti. ''Ö-önemli d-d-değil'' dedi ve sağ kolunu arkasına sakladı. Çocuk ''Önemli'' diyerek Erkan'ın elini tutmaya çalışınca Erkan ''yapma'' dedi sadece. Çocuk durdu ve Erkan'ın gözlerinin içine baktı ''Ben Hürkan,sen?'' diye sordu. Erkan gözlerini kaçırdı ve ''a-adımı öğrenmene gerek yok. 11-C nerede?'' diye sordu. Yeni tanıştığı bu çocuk onun biraz tuhafına gitmişti. Onu merak etse de birşey yapmadı. Hürkan gülümsedi ''Var bence, sınıf arkadaşımsın.'' dedi. Erkan çok şaşkınlıkla Hürkan'ın gözlerine baktı. Hürkan ''evet, adın ne?'' diye sordu tekrar. Erkan başını öne eğdi ve ''Erkan'' dedi çok kısık bir sesle. Tam o anda zil çaldı Hürkan ile Erkan sınıflarına yöneldiler. Erkan bu çocukta tuhaf şeyler seziyordu ve bu onun ilgisini çekmiyor değildi fakat şimdilik sessiz kalmayı tercih etti
------------------------------------------
BÖLÜM SONUUUUU :)))
beğendiyseniz yorum yapmayı unutmayınnn!!
Sizi seviyorum kendinize iiyi bakın <3
YOU ARE READING
-Let Me Be Your Everything-
Romance''hiçbirşeyim yok hislerimi kimse anlayamaz, şu koskoca dünyada tek başına yaşayan biriyim ben. Dünyamda bana ait olan tek şey benim, başka hiçbirşey yok'' ''biliyorum hiçbirşeyin yok, ama bırak herşeyin olayim'' **************** porgola gay wattpad...