-Let Me Be Your Everything-

çook boş oldu amk

-okul çıkışı-

''burdan nereye gidiyosun?'' diye sordu hürkan sohbet olsun diye çantasını toplayan erkan'a. Erkan anlamaz gözlerle Hürkan'a baktı ve ''e-eve tabiki?''dedi. Hürkan gözlerini devirdi ve ''ooof erkaaan 5. sınıftamıyız biraz gez bu senelerini derslerle yakma'' dedi. Ona göre lise insanın altın çağıydı ve bu senelerini ona göre saçmalık olan derslere ayırmamalıydı insan. Mesela kendisi tam olarak bunu yapıyordu ve hayatı harikaydı. Bence Erkan'a mükemmel bir rol model olabilirdi. Erkan çantasını sırtına takarak ''ben gezemem hürkan'' dedi. Bunu derken yüzündeki ifade değişmiş çok ciddi bir hal almıştı. Gözleriyse sanki gerçekten üzgünmüş gibi bakmıştı aniden.  Erkan bunu söyledikten sonra hızla sınıfın kapısına yöneldi. Hürkan'dan kaçıyor gibiydi. Hürkan eliyle masasındaki kağıtları çantasına atıverdi ve çok hızlı adımlarla Erkan'ı takip etmeye koyuldu. Bir yandan da bağırıyordu '' Erkan! Tamam öyle demedim yanii!'' Ancak Erkan çoktan koridorun sonuna fırlamıştı. Hürkan'ın izini kaybettiğini anlayınca ağır adımlarla yürümeye devam etti. Hürkan iyi bir çocuktu ama eğer Erkan ona biraz bile benzerse annesi onu bu okuldan alır ve duymak istemeyeceğiniz şeyler yapardı ona. Hürkan serserinin önde gideniydi ve Erkan böyle olmamalıydı. Düşünceli düşünceli yürürken Erkan aniden birinin göğsüne sertçe çarptı. Biraz sendelemişti, başını kaldırıp baktığında bunun Hürkan olduğunu gördü. Neler olduğunu anlamayan bir gözlerle telaş içinde Hürkan'a bakarken Hürkan sırıttı ve ''benden kaçamazsın'' dedi. Sonra gözlerini devirerek '' neden kaçıyorsun onu da anlamadım ama'' diye ekledi. Erkan başını sağa sola salladı bahane ararcasına ve birşey bulamadı. Başını öne eğdi ve sadece '' hürkan bunlar aile problemleri sana anlatmak zorunda değilim'' dedi cılız bir sesle. Hürkan ise burnunu çekti ve '' evet aslında. bana hiçbişey anlatmak zorunda değilsin'' dedi ardından arkasını döndü ve Erkan'dan uzaklaştı. Uzaklaşırken de '' yarın okulda görüşürüz'' diye ekledi. Uzun ve yapılı delikanlı ağır ağır adımlarla uzaklaşırken Erkan'da onu izliyordu. Acaba onu üzmüş müydü? O da Hürkan'ın gittiği yoldan derin düşüncelerle yürüyerek gitti ve servise bindi.  

***********************

-hürkan-

Okuldan çıkıp okulun girişinde arkadaşlarını beklemeye koyuldu. Önce Kaan geldi sonra da Emre ile Ali.  Delikanlılar havanın kararıp saatin geç olmasını beklemek için burger king de oturmaya gittiler. Yemek yerken Ali Hürkan'a döndü ve ''kanka okul çıkışında çocuğun birinin önünü kestin, kimdi o?'' diye sordu. Hürkan yediği whopper'ı güçlükle yuttu ve ''okula yeni gelmiş çocuğun biri işte iyi biri onunla uğraşmak eğlenceli. ama bazı problemleri var sanki'' dedi. ''neyi var'' diye sordu Kaan kolasını teklerken. ''Ya işte kollarında sıyrıklar var ve ailesi çok sıkı. çocuk da baya içine kapanık zar zor konuşturdum. '' diye kestirip attı hürkan. ''belki de dövüyordur ailesi ondan böyledir. bi ara getirsene biz de tanışalım'' dedi emre. Hürkan cevap vermedi, aklına bir cümle takılmıştı ''belki de dövüyordur ailesi ondan böyledir'' nasıl aklına gelmemişti. büyük ihtimal bu çocuk evde zorbalık görüyordu. Hürkan bir an ona destek çıkmak ve yanında olduğunu söylemek istese de sessiz kalmayı tercih etti. Erkan'ın da dediği gibi onun aile problemleri Hürkan'ı ilgilendirmiyordu. Saat  9 a gelirken gençler burgerdan kalkıp  Ali'nin bulduğu iyi bir pub a gittiler. Geç saatlere kadar partileyip eğlendiler.

**********************

-erkan- 

Erkan eve geldiğinde annesi evde değildi ama dolabın üstüne bir not bırakmıştı. Kaba ve hiçbişey açıklamayan bir not. '' Bulaşıkları makineye yerleştir ve salonu toparla. geç olmadan yat geldiğimde seni uyanık görmeyeceğim'' Erken notu katlayıp cebine soktu ve bulaşıkları makineye yerleştirdi ilk iş olarak. Sonra ise salondaki yastıkları koltukların üzerine yerleştirdi. Annesinin verdiği işleri bitidikten sonra ise kısa bir duşa girdi ve uykusu gelene kadar telefonla uğraşmaya koyuldu. Telefonuyla oynarken hayatının ne kadar sıkıcı olduğunu düşünüyordu. Telefonunda hiç oyun yoktu,  oyun oyanayabileceği bir bilgisayarı yoktu. Sadece ailesinden gizli açtığı bir instagram hesabı vardı.  Arkadaşı yoktu gece geç saatlere kadar eğlenemezdi. Gerekmedikçe evden çıkmazdı. Yine de bunun kendisi  için en iyisi olduğunu düşündü ve saat 11 e gelirken yattı 

------------------------------------

- sonraki günün sabahı-

Erkan yine üstüne oversize bir hoodie giymişti. Ama bu sefer nadiren giydiği gibi beyaz bir hoodieydi bu. Erkenden okula gelmiş dersler için beklemeye başlamıştı. Gözleriyse çaktırmadan Hürkan'ı arıyordu. Bütün öğrenciler yavaş yavaş geliyordu ama Hürkan ortalarda yoktu. Dakikalar geçti ve ders başladı. Erkan dersi dinlerken aklı Hürkan'daydı ama artık dersin 30. dakikasına geldiklerinde onu düşünmeyi bıraktı ve notlarına odaklandı. Ders bitince Erkan notlarını çantasına koydu ve 2. dersi beklemeye başladı. 2. ders de başladı ve tam ortasına gelirken kapı Allahsızca vurulmaya başladı. Bütün öğrenciler şaşkınlıkla kapıya bakıyorlarken beklenen şey oldu. Gömleğinin düğmeleri özensice iliklenmiş, saçları darmadağan bir Hürkan nefes nefese içeri girdi ve diyecek birşey ararcasına etrafına bakındı. Hoca ise gözlerini buruşturmuş Hürkan'ı azarlıyordu '' evladım ya. hiçmi terbiyen yok deli gibi kapıyı çalıp dalıyorsun içeri. derse de geç kalmışsın, düğmelerini ilikleyememişsin. saçına da elektrik mi çarptı?'' Hürkan ise aniden bir bahane bulmanın heyecanlıyla konuşmaya başladı ''hocam bizim bu salak emre varya benim telefonumu almış dün. alarm da telefondaydı. saat 10 sularına gelirken sinirle uyandım ve çok üzüldüm çünkü  ilk dersin bitmesine az kalmıştı.'' bunu söylemesiyle bütün sınıf deliler gibi kahkaya boğuldu.  Kahkahaların verdiği özgüvenle Hürkan gaza geldi ve '' Sonra ise koşarak Emre'nin evine gittim. gerizekalıyı uyandırıp telefonumu aldım ama servis falan yoktu biz de dolmuşla gelmeye karar verdik. dolmuş da çok doluydu bin tane durakta durdu. e tabi o kadar yol gidince birden duruverdi. herkes indi biz de emreyle koşarak geldik''diye devam etti ama sıçtığını fark edince bağırmaya başladı ''HOCAM BAKSANIZA EĞİTİM İÇİN NELER YAPIYORUZ AYAKKABILARIMIZ YIRTIK OLSA DA DİKENLİ YOLLARI KOŞARAK GEÇTİLK'' sabrı tükenen hoca onu bölerek ''tamam oğlum sus artık, geç yerine zaten dersimi mahvettin.'' diye kızdı.  Hürkan ise gülerek Erkan'ın yanındaki masasına geçti. Erkan ise onu zileyerek gülüyordu, Hürkan bunu fark edince Erkan döndü ve ''bak öğren paşam nasıl da inandı'' dedi yüzüne salak bir ifade takarak. Erkan ise ona sırıtıyordu. Birkaç dakika sonra teneffüs zili çaldı ve öğrenciler tenefüse çıkmaya başladılar. Hürkan da dün arkadaşlarıyla da konuştuğu gibi Erkan ı onlarla tanıştırmaya karar verdi. Erkan a döndü ve '' 2dakika gelsene dışarı'' dedi ve genç adamın cevap vermesine izin vermeden onu çekerek sınıftan çıkardı.

-----------------------------

OOOOOF AMK BU BÖLÜM SİK GİBİ OLDU HİÇ BEĞENMEDİM. arkadaşlar hikaye yazamadığımı düşünmeye başladım :( okunmuyo vote de alamıyorum ya vallahi yazdıklarımı bi Allah bi de ben biliyorum :'( neysee cano bi sonraki bölüm daha güzel olcak -inş- <3