cehennemden kaçış.

245 27 3
                                    

Jisung önündeki çorbadan bir kaşık alırken iştahının olmadığını bir kez daha fark etti. Bu boş ve soğuk evde kendini çok yalnız hissediyor iştahının kaçmasına fazlasıyla sebep oluyordu. Onun oturduğu sandalyeye takıldı gözleri, boş sandalyeye. Kafasını elleri arasına alıp bekledi bir süre, bir ay olmuştu. Bir aydır haber alamıyordu. Sıcak çorbanın eline dökülmesini umursamadan hızla masadan alıp çöpe döktü.

Kafasını dağıtmak için her gece yaptığı şeyi ileri sokaktaki yavru kedileri besleyecekti. Kapının önündeki mamadan onlara yetecek kadar kaba koyup üstüne mont almadan dışarı adımladı, soğuk hava yüzüne vurunca titremiş ama asla umursamamıştı. Terliklerini giyip bahçeden çıktıktan sonra tek eli cebinde karanlık ve boş sokakları yavaş adımlarla gerisinde bıraktı. Kendisine koşarak gelen anne kediyi görünce eğilip kendisine sürtünmesine izin verdi. Annenin kafasını okşayıp zaman kaybetmeden mama koydu önüne. Annenin peşinden koşarak gelen yavruların şirin koşuşlarını gülümseyerek izledi, pıtı pıtı geliyor ve her defasında Jisung'un kucağına çıkmaya çalışıyorlardı.

Burada uzunca bir zaman geçirdikten sonra üşüdüğünü hissedip kucağındaki kediyi yavaşça yere bıraktı. Doğrulup bir sigara yaktı, geldiği yolu elindeki sigarasıyla bu sefer daha yavaş adımlarla geri dönmeye başladı. İzlendiğini hissettiği anda şu an tamamen savunmasız olduğunun iki tarafta farkındaydı. Sigarasını içmeye devam ederken hiçbir şey olmamış gibi hareket etmeye devam ediyordu. Korkmuyordu asla. Evinin önüne geldiğinde bahçe kapısıyla bakıştı bir süre. Elini kapıya atıp bekledi, geri dönmek istiyordu. İçindeki ses onun geri dönmesini söylüyordu. Dinleyecekti, içindeki sesini dinlemesi gerektiğini düşünüyordu.

İzlendiğini hissetmeye devam ettiği sırada oraya doğru adımlamaya başladı. Şu an akılsızca davrandığının farkındaydı, evine gitmeli ve kendini korumaya çalışmalıydı ama bunlar artık onun umrunda değildi. Bu saatten sonra da bir şey değişmezdi zaten.

Kendisini izleyen kişinin olduğu kısma doğru adımladığında onun hareket dahi etmediğini fark etti. Yüzünü seçemiyordu ama ona çok derin bakan iki çift gözü seçebilmişti. Bu gözleri nerede görse tanırdı. "Şu ana kadar ölmemiş olsan da şimdi benim ellerimde can vereceksin." çatallaşmış sesiyle kurduğu bu cümleyi gözyaşları takip etti hemen ardından. Onu izleyen beden topallayarak geriye doğru adım atmaya çalıştığında Jisung yakasından tutup kendisine çekti. Sıkıca sardığı kollarını bir daha asla ortadan kaybolmaması için çözmeyecekti, bu sefer çekip gitmesine izin veremezdi. Vermeyecekti.

❛şimdi gelsem sana zaman ötesinden،، ::minsung, texting.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin