first meet?

31 5 22
                                    




Kim Mila

Dersten çıktığımda telefonuma gelen mesajla terastaki kafeteryaya doğru ilerledim. Sky, ayrılamadığı siyam ikizi Chris ile yine ve yine terasta bir şeyler içtiğine dair mesaj atmıştı.

Terasa çıktığımda bana el sallayan Sky ile yanlarına doğru adımladım. Her zamanki yerimde biri oturuyordu. Kaşlarımı çatarak masanın başına geçtim.

"Pardon ama orası benim yerim, diğeri tersime geliyor yan sandalyeye geçer misiniz?" dediğimle Sky ve Chris benden bıkmış gibi aynı anda gözlerini devirdiler.

Konuştuğum çocuk telefondan başını kaldırıp bana bakınca şaşırdım. Bir şey dememe fırsat vermeden gülümseyerek kalktı ve yandaki sandalyeye oturdu, "Buyrun sakar hanım."

Anında Chris ve Sky'ın gözleri bana dönünce yerime oturup 'ne var?' dercesine onlara baktım.

"Ya ben Hyunjin ile seni tanıştıracaktım ama siz tanışıyorsunuz sanırım." Chris cümlesini bitirir bitirmez sevgili arkadaşım söze atıldı, "Nedense hiç de haberimiz yok ama, neyse."

"Triplere girmeyin hemen tanışmıyoruz. Sabah çarpışmıştık sadece." dediğimde Hyunjin elini uzattı, "Doğru, bu arada Hyunjin ben."

Gülümseyerek hafifçe elini tutup sıktım "Mila."

Gözlerimin içine baktı, "Aşk." dediğiyle duraksadım.

"Anlamadım?" hafifçe elini çekerek güldü, "Slav dilinde aşk demek."

"Ah, anladım." önüme döndüğümde kafam karışmıştı. Slav dilindeki ismimin anlamını nereden bilebilirdi ki?

Chris sanki aklımı okumuş gibi Hyunjin'e döndü, "Onu nereden biliyorsun oğlum? Slavca mı biliyorsun sen?" dediğini başımla onaylayıp Hyunjin'e baktım.

"Yok be, İngilizcem bile tam değil. Bir yerde görmüştüm ama hatırlamıyorum." söze atıldım, "Ben de bir yerde gördüm ama hatırlamıyorum."

Yavaşça bana döndü, "İsminin anlamını mı?" dediğiyle cümleyi çok yanlış kurduğumu fark ettim, "Yok hayır, seni. Yani gördüğüme eminim ama hatırlamıyorum nerede olduğunu. Önceden tanışıyor gibiyiz."

"Okulda görmüşsündür muhtemelen hayatım, ben de çok kez rastlamıştım ama hiç konuşmamıştık." Sky yine mantıklı konuşuyordu ama nedense çok emindim onu gördüğüme.

Onlar Hyunjin ile Chris'in tanışmasını konuşurken aniden yüksedim, "Banana Fish!"

Masadaki tüm gözler bana döndü, "Yine mi o anime Mila?" Sky'ı takmadan Hyunjin'e döndüm. "İzlemiş miydin o animeyi?"

Gülümsedi, "Evet, en sevdiğim anime hatta." aynı animenin favorimiz oluşunu şimdilik göz ardı edecektim çünkü onu nereden tanıdığımı bulmuştum.

"Ash Lynx, enerjiniz falan çok çok benziyor." tamamen bana dönüp beni onayladı, "Oh, evet. Daha uzun saçlıyken bunu çok söyleyen olmuştu, ben de benzetiyordum açıkçası kendimi." gülerek söylediği şey ile gözlerim kocaman açıldı.

"Saçların uzun muydu?" soruma karşılık telefonuna yöneldi, "Evet, dur göstereyim."

Telefonundan fotoğrafı açıp gösterdiğinde 'vay anasını seni neyle beslediler?' diye bağırmak istesem de kendimi tuttum. "Gerçekten bayağı vibe aynı."

Konuşma iyice derinleşip animelerden sevdiğimiz dizilere gelince en sevdiklerimizin aynı olması beni her seferinde daha da şaşırtıyordu.

İkimizin de en sevdiği dizi Friends, K-drama Descendants of the Sun, en sevdiğimiz anime ise tahmin edileceği üzere Banana Fish'ti.

nightmareWhere stories live. Discover now