1/Soğuk Sıcak

23 5 3
                                    

Hiç bitmeyecek zannettiğim bir iş günü, nihayet bitmişti. Hava kararmış ve şehrin ağırlığı sanki üzerime düşmüştü. Sanki bugün bedenim değilde ruhum çalışmış gibiydi. Ne bedensel olarak iyiyim ne de ruhsal olarak, oysa her şekilde gülmeyi başaran o kız içimden çığlıklarla kaçmışmıydı? Yaşananlar mı bu kadar canımı yakıyordu ya da yaşayamadıklarım mı, yoksa her şekilde şuçu kendimde aramak mı? Oysa dün olanlarlar hala yüzleşmemişken, kendimden nefret etmeyi başarmıştım. Toparlanıp iş yerimden çıktım. Otobüs durağına doğru ağır adımlarla yürüyor ve düşünüyordum. Hayatımın en güzel günü ile hayatımın en kötü gününün son 48 saat olması dışında pek bir problem yoktu. "Dün bu yolda mutluydum bugün ise berbat" diyen iç sesimi bastırmaya ve olanları hatırlamamaya çalışıyordum. Kafamdaki düşünceleri bölen otobüs sesine kulak verip doğruldum. Otobüse yaklaşıp bindim, arka tarafa doğru ilerledim. Cam kenarında ayakta dikilmeye başladım. Bir elimle otobüsün demirini tutuyor bir elimde telefonda geziniyordum. O sırada astroloji uygulamasından bir bildirim gelmişti. Aslında ilgim yoktur ama bazen pozitif şeyler duymak insanı iyi hissettiriyor. Tabi şuan pozitif kalan tek şey kan grubum orası ayrı ama neyse sakinim diye kendimi telkin ettikten sonra bildirimi açtım.

Merhaba Sezin, kadere bak kadere... Bir bakmışsın tesadüfen karşılaştığın bir insan ya da yaşadığın bir olay hayatını değiştirivermiş. Süprizlere ve kafa karıştıran tesadüflere fazlasıyla açık bir atmosfer var. Hayat sana güzel, keyfini çıkar..

Hayat bana mı güzel uygulama sen kafayı mı yedin? Ben burada serum almam gereken yerde sıkı sıkı otobüs demirlerin tutuyorum ki olduğum yerde hüngür hüngür ağlayıp rezil rüsfa olmayayım diye, güç bela kendimi ayakta tutuyorum, yani pes doğrusu senden bunu hiç beklemezdim. Aslında dün olanları da beklemezdim, nereden bilebilirdim onunla sadece bir gün sevgili kalacağımı. Bütün arkadaşlarımı elimden alıp, bana sebepsiz ihanet edeceğini nereden bilebilirdim ki...
Etrafında benden başka onu anlayan kimse yokken gözünün önündeki dolandıcırı arkadaşını herkesten önce fark edip diretmeme rağmen. Onu korumaya çalışırken, nasıl bana açıklama yapmadan ortadan kaybolabilir ki?

Aylar önce evden kaçmıştım ve en yakın arkadaşım Buse ısrarla 'benimle kal' demesiyle onun evine yerleşmiştim. Ne tuhaf ki oda dün herkes gibi yanımda değildi. Sabaha kadar beklemiştim, onun için endişelenmiştim ısrarla üst üste arayıp sürekli meşgüle alınınca bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım. Umarım düzelir diyerek evden işe gitmek için çıkmıştım.
Otobüsten inip yavaş yavaş eve doğru yürüyordum. Bunları aşabilecek miyim diye kafamın içinde kara kara düşüncelerle boğuşuyordum. Evin kapısına yaklaştığımda, gözlerim hızla doldu ellerim titremeye başladı. Kıyafetlerim, ayakabılarım yani eşyalarımın hepsi kapının önünde, bir çöp pöşetine alelade şekilde atılmıştı...
Bacaklarım birden uyuştu sanki hiç bacaklarım var olmamış gibi bıraktım kendimi yere. Çarpan dizlerimin acısını kalbimde hissettim. Yer soğuktu ve benim ciğerim alev alev yanıyordu.

Hangi Yoldayım?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin