3- İLK KURŞUN

327 54 37
                                    


Gece bölüm atmayı özlemişimmmmm

.  J K I L L E R  .

3' | İ L K K U R Ş U N |

7.11.2022

"Evet efendim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Evet efendim... Dediğiniz gibi, şuan zaten köşke doğru ilerliyoruz. Hayır efendim, izlenilmediğimizden emin olup köşke giriş yapacağız... Evet... Hanımefendi şuan uyuyorlar, bilinci hala kapalı. Evet, evet efendim. Baba'ya selam ve saygılarımı iletiyorum." Kulağımın dibinde dönüp duran vızıltılarla birlikte büyük bir acı başıma saplanmıştı. Kafamı yarıp geçen bu sızı tıpkı bir balyozun beynimi sarsmasını anımsatıyordu.

"Sikeyim ya..."Elimi alnıma attığımda kaşlarımı buruşturdum, acıdan gözlerimi bile açamıyordum.

"Kim Ryuna-shi? Kendinize geldiniz mi, efendim?" Bu tanıdık sesi nereden tanıyordum ben? Senelerce duymadığım, işitmediğim bir lisanda konuşan bu kişi kimdi? Gözlerimi yarım yamalak açmayı başardığımda etrafıma bakındım. Geniş bir aracın içinde olduğumuza kanaat getirince yanımdaki adamın yüzüne baktım.

"Kahya?" İstemsizce Korece konuştuğumda kahyanın dudakları yukarıya doğru kıvrılmıştı.

"Kim Ryuna Hanım güzelce büyümüş gibi görünüyor." dedikten sonra gülümseyip önüne dönmüştü, eğilerek önünde oturan adamı dürttüğünde şaşkınlığım sanırım ikiye katlanmıştı. Park Jimin kollarını göğsünde bağlamış bir biçimde gözlerime bakıyordu.

"Jimin? Neden buradasın? Niye buradasın?" Lütfen, aklımdan geçen cevabı verme bana, babamın yolladığı köpeklerden biri olma. Samimi bir biçimde geçirdiğimiz son bir senenin hatırına, lütfen bana geçirdiğimiz bu günlerin, ayların gerçek olduğunu söyle. Lütfen bana ihanet etme.

"Seni Kore'ye gelene kadar getiren bendim, şuan Busan'dayız." Bir ihanet insanın canını en fazla ne kadar yakabilirdi? Duyduklarımı algılamam bile zorlaşmıştı, yıllarca babamın gölgesinden kaçmaya çalışırken aslında bir insanın gölgesinden kaçamayacağının farkına varmıştım.

Gölgeden kaçmanın tek yolu karanlıkta yaşamaktı. Bense insan gibi yaşama derdindeydim, güneş ne kadar tepemde olursa gölgeden o kadar uzaklaşırım sandım, nasıl da yanılmıştım ama...

"Kim Hangyeol'un emrindeydin yani?" Ona tiksinircesine baktığımda gözlerini benimkilere dikti, bir an içimde hissettiğim soğuk hisle buz kesince ürperti yaşasam da belli etmedim.

"Öyle, bana seni korumam gerektiği söylendi. Ben de üstüme düşen görevi layığıyla yaptım ve seni Kore'ye getirdim. Daha fazla soru soracaksan kahyaya sor, hanımefendi." Bir de utanmadan bana hanımefendi mi diyordu bu asalak?

Dump!

Duyduğum sesle gözlerimi Jimin'e çevirdim, az önce kesinlikle dışarıdan bir kurşun yemiştik. Jimin eliyle omzumu aşağıya doğru itince eğilmek zorunda kalmıştım, kahya da tıpkı benim gibi eğildiğinde pusuya düştüğümüzü anlamıştım.

JKILLER - Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin