0.2

151 19 16
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir hafta geçmişti ama gizemli kişinin bahsettiği teklif ile ilgili bir gelişme yaşanmamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir hafta geçmişti ama gizemli kişinin bahsettiği teklif ile ilgili bir gelişme yaşanmamıştı. Porchay umudunu iyice yitirmeye başladı. 'Belki de yalancının teki, neden ona inandım ki?' diye düşündü. Okul bahçesine girdiği an onu gören arkadaşı Miyar koşarak yanına geldi ve kolunu Porchay'in omzuna attı.

"Naber kanka, biraz üzgün duruyorsun. Bir şey mi oldu?" en iyi arkadaşının her zamanki neşeli halinden eser yoktu. Nedenini merak ediyordu Miyar.

"Bir şey yok...baksana Wik'in buraya geleceğini söyleyen oldu mu hiç?" Porchay'in merak ettiği tek şey buydu.

"Wik mi? Onun ne işi var oğlum burada? Gerçi bu okuldan mezun olduğunu duymuştum ama sanmıyorum geleceğini."

"Hmm..." duyduklarından sonra umut etmeyi tamamen kesmişti Porchay.
Daha fazla konuşmadan en yakın arkadaşı ile sınıfa doğru ilerlediler.
...
İlk dersleri matematikti ve Porchay matematikten nefret ederdi. Oflayarak dersin bitmesini beklerken kapı çalındı ve nöbetçi öğrenci içeri girdi. Ders işleyen hoca durmuş ne diyeceğini bekliyordu.

"Hocam, müdür bey teneffüste herkesin bahçeye toplanmasını söyledi."
Öğrenciler böyle bir duyuru beklemedikleri için şaşkınlıkla aralarında konuşmaya başladılar. Porchay ise 'acaba...' diyordu içinden.

"Yine ne diyecek o kel merak ediyorum." arkadaşı Miyar'ın ise pek hoşuna gitmemişti anlaşılan.
...
Zilin çalmasıyla tüm öğrenciler bahçeye doluşmuştu. Porchay ve Miyar ağır ağır diğerlerinin yanına ulaştılar.

"Sevgili öğrenciler, size bir sürprizimiz var. Kendisi geçen gün beni aradı ve eski okulunu ziyaret etmek istediğini söyledi. Ne kadar onur duydum anlatamam, izninizle ona hoşgeldin demek istiyorum. Karşınızda Wik!"

Pis pis sırıtan okul müdürü karşısında Miyar gözlerini devirirken Porchay, ağzı açık bir şekilde bakakalmıştı. Onun bu halini gören arkadaşı her şeyin farkına vardı.

"Siktir! Cidden Wik mi geldi oğlum?"
Arkadaşının şoktan donmuş yüzüne hafif bir tokat attı. Ve omuzlarından tutup sarsmaya başladı.
"Kanka kendine gel, Wik geldi. Bu anları kaçıramazsın."

Porchay tokatla kendine geldi ve Wik'i görmek için kalabalığı yarıp en öne geçmeye çalıştı. Onun bu halini gören Miyar 'kafayi yedi galiba' diye düşünüyordu. Peşinden ön tarafa doğru geldi.

Sahneye çıkan, Wik adıyla tanınan ünlü şarkıcı Kimhan Theerapanyakul'dan başkası değildi. En kısa zamanda bu görüşmeyi ayarlamış ve ciddiyetini Porchay'a göstermek istemişti. Ön tarafa yaklaşan Porchay, onun odağındaki tek kişiydi. Geçmek için herkesi ittiren Porchay onun için sevimli görünüyordu. Ona baktı ve gülümsedi. Arka tarafta bulunan çantadan gitarını çıkardı. Porchay ise ona hayran hayran bakmaya devam ediyordu.

"Sevgili öğrenciler, bilmeyenler için adım Wik ve bu okuldan mezun oldum. Şu anda ne mi yapıyorum? Gördüğünüz gibi müzikle uğraşıyorum ve bunu yaparken hayallerimin bana yol gösterici bir etken olduğunu söyleyebilirim. Sizler de hayallerinizin peşinden gitmeye çekinmeyin ve bu yolda..."

Porchay Wik'i gördükten sonra evrendeki tüm her şey kaybolmuş, sadece o ve hayranı olduğu kişi kalmış gibi hissediyordu. Dediklerini ne duyuyor ne de tek bir kelimesini anlıyordu. Büyülenmiş gibi bu anın gerçekliğini sorguluyordu.

"O zaman bu kadar konuşma yeter. Sizin için bir şarkı söyleyeceğim, hazır mısınız?" Etraftan öğrencilerin istekli bağırışları duyuldu. Porchay şarkı söyleyeceğini duyunca daha çok heyecanlanmıştı. Onu dikkatle izlemeye devam etti.

Kim ise hazırlıklarını tamamlamış, gitarıyla şarkı söylemeye başlarken gözlerini Porchay'in gözlerine dikmişti. Şarkı boyunca yalnız onu izlemişti.
Porchay de ondan farklı değildi. Aradaki çekimi hisseden Miyar 'burada neler oluyor' diye geçirdi içinden.

(Şarkı - until i found you)

"Bugün beni dinlediğiniz için teşekkür ederim, bir dahaki sefere görüşmek üzere."

Wik şarkısını bitirmiş son selamını verirken Porchay ona el sallamaya başladı. Onu gören Kim aklına bir şey gelmiş gibi durdu ve sahneden aşağı atlayıp Porchay'e yaklaştı. Cebinden kalın uçlu bir kalem çıkardı.

"İzin verir misin?" Kalemi ve Porchay'in yakasını göstererek imza atmak istediğini belli etti. Porchay'in kalbi güm güm atarken hızla başını salladı.
Sonunda bu günün gerçek olduğunu hatırlatan bir şeye sahipti. Ona bu kadar yakın olduğuna hala inanamıyordu.
Parfümünün kokusu burnuna gelirken güzelliğine hayran hayran bakmaya devam etti.
Wik imzanın hemen ardından ona göz kırptı ve hızla uzaklaştı.

...

Saatler geçmiş Porchay kaçıncı derse girdiklerini bile bilmiyordu. Sadece bu günün verdiği muhteşem hissi yaşıyordu.
Aniden aklına gizemli kişi ve anlaşma geldi. Gizemli kişinin bunu nasıl yaptığını bilmiyordu ama sözünün eri olduğunu anlamıştı. Sıranın altından telefonunu açtı ve mesajlarına baktı.

@mrsaturdayss
Şimdi bana inanıyor musun?

@chayboy
İnanıyorum.

@mrsaturdayss
O halde benimle konuşacak mısın?

@chayboy
Sapık şeyler yapmadığın ve istemediğin sürece evet :)

@mrsaturdayss
Anlaşıldı, patron sensin.

Bölüm sonu

Selamlarrr ! Sizce nasıl? Ne düşünüyorsunuz? Lütfen düşüncelerinizi yazmaktan çekinmeyin.

maybe, you |  kimchay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin