JisungHavalar ısınmaya başlamıştı. Ne ara kış geldi de geçti anlamaya zaman bile kalmamıştı. Yine de sıcak havaları daha çok seviyordum. Rahatça çıkıp gezebiliyor, evde tıkılıp kalmamıza gerek kalmıyordu.
Oturduğumuz yerde etrafıma baktım. Geçen ay Minho'nun ilişkimize deneyelim dediği yere gelmiştik yine. Bu sefer gelme sebebimiz ise Minho'nun arkadaşlarıyla tanışmamı istemesiydi. Mutlu olmuştum.
Hyunjin ve Seungmin birbirinden iki zıt karakter gibi dursa da çok yakışıyorlardı. Onların da ilişkilerinin daha yeni olduğunu öğrenmiştim. Sanırım ondan önce sadece yakın arkadaşlardı.
"Minho bak seni döverim."
Bir anlığına daldığım yerden ayrılıp ortama geri döndüm. Minho yanımda yan bir şekilde arkadaşına sırıtırken Hyunjin kızgın civciv misali ona laf söylüyordu. Seungmin de gülmemeye çalışarak onu sakinleştiriyordu.
Çok güzel bir arkadaşlık ilişkileri vardı ve beni de aralarına almak istemeleri cidden hoşuma gitmişti.
"Yiyosa gel aslanım." Minho rahatça konuştuğunda Hyunjin tam ayaklanmıştı ki Seungmin durdurdu onu.
"Sevgilim bir sakin mi olsan amına koyayım?"
"E ama bana yavşak diyo bu?"
Hyunjin çocukça Minho'yu sevgilisine şikayet ederken güldüm bu hallerine.
"E hayatım öyle değil misin zaten? Ne kızıyosun, otur işte."
"He öyleyim yani Seungmin?"
Ben kaotik ikiliyi izlemeye devam ederken dibimden gelen sesle Minho'ya döndüm.
"Seni de bu ortama soktuğum için özür dilerim." Sesi ciddi değildi, yüzünde saklamaya çalıştığı gülümsemesini görebiliyordum.
Başımı iki yana sallayıp "Hiç sorun değil." dedim. Dip dibe oturmamızdan kaynaklı yanağı yanımda dururken öpüp geri çekildim. Son zamanlarda onu daha fazla öpüyor, daha çok temas ediyordum. Minho'nun bazen kendini geri çektiğini anladığım için ben ona yaklaşıyordum.
"Bu öpücüğü neye borçluyum?"
Kahvelerini bana çevirip bakarken "Güzelliğine." dedim. Sırıtıyordum.
Tek kaşı kalktı. Tam cevap verecekken onun yerine "Güzelliğine mi!?" diyerek Hyunjin iğrenircesine konuşunca güldüm. Öyle şaşkın ve yüksek sesle söylemişti ki gören kötü bir şey dedim zannederdi.
"Evet yavşak, noldu beğenmedin mi?"
Hyunjin suratını kırıştırdı. "Beğenmedim." Seungmin onun bu haline göz devirse de gülüyordu.
"Aynasız köyden geliyo kendisi." Minho bana bir bakış atıp kendince açıklama yaptığında "Uğraşma çocukla." dedim. Hyunjin'in bizden daha küçük olduğunu biliyordum.
"Haha, çok güldüm. Sevimsiz."
Hyunjin nihayet tatlısını yemeye geri döndüğünde kahvemden bir yudum aldım bende. O sırada boştaki elim tutulunca Minho'ya döndüm. Önüne dönmüş tatlısını yiyordu ama masanın altında duran elimi tutmuş, baş parmağıyla okşuyordu.
Bu hareketi kalp atışlarımı hızlandırırken ufacık bir hareketiyle bile bunu başarması yüzümü gülümsetti.
"Minho?"
Parmaklarımızı birbirine kenetleyip kısık sesle ona seslendiğimde tatlısını yemeyi bırakıp bana döndü.
"Efendim?"
"Bize bir şans daha verdiğin için teşekkür ederim."
Eğer onu tesadüfen çalıştığım yerde görüp, kartımı vermesem ve bana mesaj atmasa asla şimdi burada olacağımızı düşünmüyordum. Bu yüzden ona bu konuda hep minnet duyacaktım.
Derince bakan kahveleri içime işlerken bana doğru eğilip tadını özlediğim dudaklarını benimkilere bastırdı. Çok hafif ve kısaydı. Yüzündeki kocaman gülümsemeyle yüzüme bakarken parlak kahveleri içime işledi. Gülümsemesi sanki bulaşıcıymış gibi bana da yansırken ellerimizi kucağıma koyup önüme döndüm.
Onu cidden çok seviyordum.
-
veee bitti
kisa olmadi hayir😠 uzattim bile
ilk basta zaten filmden aldigimi soylemistim konuyu
film cok cok daha kisa tutmustu :')okuyan az kisi de olsa tesekkur ederim hepinize,
opuselim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
two night stand | minsung
Fanficmini fic* uzun bir ilişkisi biten Minho, tek gecelik bir ilişki yaşamak için gittiği yerde fırtına yüzünden mahsur kalır. iki gününü mecburen Jisung'la geçirmek zorundadır.