8

373 13 2
                                    

Fotoğraf benim odamda erenle sarıldığımız zaman çekilmişti ama kim atmıştı demir abim yanıma çöktü diğerleri de aynısını yaptı sende bana sormadan seni aldattığını düşündün dedim sadece fotoğraf var Azra hala inkar mı edeceksin dedi evet umut inkar edeceğim o benim kuzenim seni aldattığım birisi değil dedim büyük bir nefes verdi kuzenin mi dedi evet umut kuzenim keşke bir dinleseydin açıklamama izin verseydin ama sen ne yaptın yargısız infaz umut sen bana güveniyor musun gerçekten dedim ses gelmedi güvenmiyordu içimde birşeyler kırıldı da her tarafıma batıyordu sustuğuna göre ben cevabı aldım son tek soru dedim sadece hıçkırdı sen gerçekten beni seviyormusun dedim yine konuşmadı bende diğer kızlar gibiymişim bitsin umut ayrılalım deyip kapattım telefonu demir abiye telefonu verip ayağa kalktım benimle birlikte abimlerde ayaklandı annemle babamlar ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı hala kimse gelmesin kalbinizi kırmak istemiyorum dedim demir abim telefonunu uzatıp yanına al iyi olduğunu bilelim güzelim aramak istersen hemen gelirim şifre doğum gününüz dedi telefonu alıp evden çıktım ormana doğru yürüdüm yetmedi koştum ama hiçbir şey içimdeki ateşi dindirmiyordu bunca yıllık sevgilim beni sevmiyordu bana güvenmiyordu ciğerlerim patlayana kadar koştum kafamdaki sesler yok olana kadar ama olmuyordu bir kaç saat sonra eve döndüm kimseyle konuşmuyordum ilk önce yemiğimi yedim sonra biraz durup odama geçtim belki de 50. Kez arayışıydı engelledim telefonu yatağa bırakıp şuursuzca hem bağırıyor hemde elime geçenleri fırlatıyordum dışarıdan sesler geliyordu ama sanki çok uzaktaymış gibi beynim bana oyun oynuyordu en sonunda yumruğumu aynaya geçirdiğimde acıyı hissedip gözlerimden yaşlar akmaya başladı elimden aşağı kan süzülüyordu annem çığlık attı gökhan koşarak yanıma geldi ilk önce elimi tuttu sonra hastaneye gidelim dedi hiç bir tepki veremiyordum sürekli birşeyler fırlatıyordum elimin acısı artsın yüreğimdeki azalsın diye düşünüyordum.
diğer kolumda ufak bir acı hissettiğimde iğneyi gördüm ilk gözlerim sonra yavaştan bilincim kapandı en son Gökhan'ın sıkı sarılması ve özür dileyişi geldi kulağıma sonrasını hatırlamıyorum

Gözlerimi açtığımda
Tüm Saral ailesi ve eceler buradaydı hızlı bir şekilde ayağa kalkmaya çalıştığımda başım döndü emir abim kollarını bana dolayıp yavaş dedi saçımı koklayıp çok korktum sana birşey olacak diye dedi gözlerim doldu annem ve babama baktığımda içim yandı çok korkutmuştum herkesi özür dilerim dedim size bunları yaşatmaya hakkım yok çok özür dilerim dedim annem ve babam yanıma geldiklerinde ikisine de sarıldım
Babam  seni bu kadar yıpratan ne kızım dedi şimdi birşey sormayın lütfen sonra anlatırım dedim tamam deyip ayağa kalktı biz çıkalım arkadaşlarınla konuşacakların vardır dedi kafa salladım herkes odadan çıktığında Ece yanıma geldi bana kızgın kızgın bakıp sarıldı neden bize haber vermedin dedi sarp siz nerden öğrendiniz unut aradı anlattı seni aradım ulaşamadık Ece ardayı aradı arda anlattı dedi kafa salladım ne oldu dedi güney birisi sabah eren abiyle sarılırken fotoğrafımızı çekip umuta atmış eren abi amcamın oğlu birde onu bırak aldatabileceğimi düşündü bir sürü şey söyledi bana diğer kızlarla aynısın dedi açıklama yapmama bile izin vermedi dedim güney konuşmaya başladı

Bak güzelim siz kaç yıldır beraber siniz aranızda mesafe var ve bu mesafe çok fazla sürdü sabah tartışmışsınız çok bahsetmedi nedenini seni sarılırken görünce kaybetmekten korktu demekki 
Kuzey olayını hatırlıyorsun dimi daha 8 yaşındaydınız çocuk sana kalem verdi diye o yaşta çocuğu dövdü tebessüm edip kafa salladım benim anlamadığım onu ne kadar çok sevdiğimi biliyor bırak hadi ben öyle bir ihtimal olsa söylerim dedim güney eceye bakıp en yakınında da olsa uzağında da olsa özlüyor insan endişeleniyor korkuyor kırmaktan kaybetmekten üzmekten saçının teline zarar gelse dünyayı yakasın geliyor umut seni çok seviyor Azra dedim

Biraz zaman istiyorum güney düşünmem lazım dedim sen bilirsin ama ilişkinize yazık etmeyin dedi Ece annem mesaj atmış çok selamı var Azra kuşum gitmem gerek dedi sende söyle canım dedim sarp bizde kalkalım dediğinde onlarla beraber aşağı inip yolcu ettim annemle babam oturma odasında film izliyorlardı bana da yer varmı deyip gülümsedim ikiside kocaman güldüğünde kızımızın yeri bizim yanımız deyip kaydı ikisinin arasına oturduğumda aradığım huzuru bulmuştum en azından şimdilik yardımcı kadın sofra hazır efendim dediğinde hep birlikte masaya oturduk herkesin gözü üzerimdeydi çaktırmadan da olsa bakıyorlardı amcam nasıl olduğumu sordu iyiyim sizi korkuttum özür dilerim tekrar dedim serap yengem sorun yok birtanem sen iyi ol yeter dedi babam hep birlikte şu pastanın tadına bakalım güzel kızım nasıl yapmış dedi dışarıda otursak olur mu hava da güzel yıldızları izleriz dedim annem aklımı okudun birtanem dedi arkasından babam anasının kızı deyip güldü. Amcam babama dönüp yengeme nasıl evlilik teklifi ettiğini hatırlıyorsun dimi abi dedi babam anneme bakıp unuturmuyum dedi demir abim anne anlatsana hem azrada dinlesin dedi ben de atladım hemen evvett anlatın diye bağırdım
Annem gülümseyip iç çekti
Anneanneniz babanızı çok seviyordu dedenizde öyle ama hiçbir zaman söylemedi hep aksi davrandı biz babamdan sakladık birlikte olduğumuzu baban bir gün anneannenizle plan kurup 2 gün izin aldı eski datçaya gittik gezdik eğlendik sonra babanız tekne kiralayıp çok güzel yemek organize etmiş her yerde yıldızlar var ama en güzeli babanızın gözlerindeydi benim en parlak yıldızlarım
Sonra babanız o gün bana harika bir yüzük aldı verdi ama hiç birşey söylemedi ben  evett dedim teklif bekliyorum yok hiç bozuntuya vermiyorum sabah oldu yine kahvaltı tur derken akşamı ettik ben tabi üzüldüm o gün dumanın konseri vardı babanız bilet aldı gittik konsere babanızın telefonu çaldı uzaklaştı 15 20 dakika geçti duman çıktı sahneye söylüyor falan bir anda babanız çıktı senden daha güzeli söylediler şarkı bitti evlilik teklifi geldi hayatımın en doğru kararı babanızla evlenmek ve sizler gibi harika evlatlar getirmekti dedim

Sebepsiz yere mutlu olmuştum aşk evliliği dünyanın en güzel şeyiydi arda yanıma telefonuyla gelirken Azra unut sürekli arıyor mesaj atıyor perişan olmuş çocuk dedi şu an olmaz dedim yarın umut alnıma öpücük koyup oturdu yanıma göğsüne başımı koyup gözlerimi kapattım ihtiyacım olan ortam diye mırıldandım
Artık uyku tüm bedenimi ele geçirmişti arda kucaklayıp herkese iyi geceler dedi merdivenlerden çıktığını anlayınca iyice sokuldum boynuna beni yatağıma bıraktığında gitme dedim işte beklediğim teklif deyip yanıma kıvrıldı başımı tekrar göğsüne koyup iyi geceler diğer yarım dedim gülümseyip iyi geceler diğer yarım dedi

Sabah uyandığımda yanımda arda yerine Gökhan vardı yanlış görmediysem saçlarımla oynuyordu bir anda elini çekip günaydın dedi Gökhan gerçek misin dedim gülümseyip özür dilerim dedi anlamadım dediğimde iyi bir abi olamadığım için seni korumak yerine zarar verdiğim için deyip hediye kutusu uzattı zarar vermek dediğimde Azra umuta fotoğrafı ben attım ama yemin ederim ayrılın diye değil sadece kavga edin istedim biliyorum seninle iyi anlaşmadık hiç bir zaman ben sadece seni kıskandım kızım zaten evde bir sürü erkek var yabancı olmasın istedim dedi Gökhan dün ben ne yaşadım farkındamısın bana inanması için ne kadar çırpındım kafa salladı özür dileyip çıktı odadan keşke herkes bir özür dileyip affetse birbirini diye bağırdım arkasından öz abimdi beni üzen insan ailesinede mi givenemeyecekti sinirle kalkıp duşa girdim üzerimi giyindiğimde aşağı kahvaltıya indim Gökhan yoktu günaydın deyip kahvaltıya oturdum ama hiç iştahım yoktu bir parça peynir aldım tabağımda oynarken demir abim farketti neyin var diye sorunca afaladım hiç iştahım yok deyip çatalı bıraktım midem bulanıyordu özür diler gibi ses çıkartıp lavaboya koştum kusmaya başladığımda birisi saçlarımı tuttu işim bittiğinde kafamı kaldırdım ardaydı iyimisin dedi iyiyim deyip kafa salladım sarıldığında gözlerim doldu ailemden herhangi birisine yalan söylemek canımı yakıyordu arda kendine çevirip gözlerimi sildi yanağına öpücük kondurup odama geçtim üzerimi değiştirip yüzümü yıkadım çantamı alıp çıktım evden artık bir karar vermem gerekiyordu geç olmadan söylemeliyim sahile gelip oturdum telefonumu çıkartıp ezbere bildiğim numarayı tuşladım kalbim acıyordu ikinci çalışta açıldı telefon cansız bir ses özür dilerim dedi ağzımdan bir hıkçırık çıktı kapattım telefonu kendimi kontrol edemiyordum derin nefes alıp çalan telefona açtım karşımda kaşı ve dudağı patlamış kısık gözleriyle bana bakan umutu gördüm içimi acı ve endişe sarmıştı yüzüne ne oldu dedim gülümsemeye çalışıp kavga ettim dedi arkasından acımıyor merak etme dedi merak etmem dedim ben sana güveniyorum Azra hemde çok güveniyorum sadece seni kaybetmekten korktun dedi ikimizde ağlıyorduk burada olsa sımsıkı sarılıp boynuna atlardım bir kez daha kalbim acıdı ve bu bana ağır geliyordu zaten yeterince yüküm vardı herşey benim üstüme gelmek zorundamıydı ne yapacaktım bu kadar şeyle nasıl taşıyacaktım tek başıma seni seviyorum dedim konuşmasına fırsat vermeden telefonu kapattım.

Merhaba canlarım içi bu bölüm diğerlerine göre birazcık geç geldi malum ders seçimi şehir dışı derken yazamadım
Yorumlarınızı paylaşırsanız çok sevinirim en azından nasıl gidiyor ona göre devam ederim .

🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️

BENİM BİR AİLEMMİ VARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin