"Huh? Merhaba tatlı kız. Evini mı kaybettin? İstersen bulmana yardım edebilirim."
Lee Felix, lise son sınıftır. Babası annesini öldürdükten sonra onu da öldürmek ister ama ünlü bir iş adamı olan Hwang Hyunjin onu büyük bir para karşılığında sa...
Bu bölüm MinSung olacak Ama MinSung sanki önceden tanışıyormus gibi yazacağım aklıma tanıştırma Fikri gelmdi
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Minho Hyung..."
"Sorun ne Jisung? Sesin kötü geliyor."
"Biraz hastalandım."
"Neyin var grip mi?"
"Evet grip gibi. " biraz duraksadı ve devam etti küçük olan "Şey hyung.. Seungmin ve Jeongin evde değiller. Ben evde yanlız olmaktan korkuyorum. İşin yoksa yanıma gelebilir misin?"
"Elbette. Konumu at 10 dakikaya ordayım."
"Teşekkür ederim Hyung.."
Minho telefonu kapatmış zaten içinde olduğu aracı küçüğünün attığı konuma yönlendirmişti. Hasta olduğunu söylemesiyle arabasına koşmuştu zaten. Seviyordu Jisung'u. Ama ona Hyung diyince seviniyordu içten içe. Tatlı buluyordu küçüğünü.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Ay kapı çaldı. Seun- ay doğru evde değiller. İş başa düştü."
Küçük olan hemen fırlamış hasta haliyle kapıya koşmuştu.
"Hoşgeldin Hyung..."
"Hoşbuldum gü- Jisung.." "gel uzan şöyle ben sana çay hazırlayayım."
"Zahmet etme Hyung.. Geç otur yorulma."
"Sen bu haldeyken oturamam minik şey. Hadi uzan geliyorum 5 dakikaya."
Jisung oturduğu koltuğa uzanmış kızarmış burnunu çekmişti. Minho'nun mutfağa girmesiyle tatlı tatlı sırıtarak büyüğünü çay hazırlarken hayal etmişti. Her hali çekici geliyordu. Gidip gizli gizli bakmayı düşündü ve yaptı da.
"Ay görmez inşallah."
Yavaşça kafasını mutfağın kapısından içeri soktu. Gözleri büyük olanı arıyordu. Sonunda gördüğünde tatlı bir gülümseme sundu.
"Çay yaparken bile seksi.."
"Hm? Neymiş seksi olan?"
"Sen. Yani şey çay bardağı."
"ㅋㅋㅋ. Bence ben çay bardağından daha seksiyim.."
"Evet öylesin. Yani şey evet yakışıklısın Hyung.."
Yavaş adımlarla küçüğüne yaklaşırken etkileyici ses tonuyla konuştu Minho.
"Tatlısın Jisung.. Sevdiğin var mı?"
"Ah şey var ama bilmiyorum."
"Neyi bilmiyorsun?"
Bunu söylerken dibine girmişti. Jisung yere baktığı için fark etmemişti.
"Ondan gerçekten hoslanip hoşlanmadığımı.."
Tam son kelimesini söylerken kafasını kaldırmış Minhoyla göz göze gelmişti.
"Ay! Hyung! Ne yapıyorsun dibimde?!"
"Senden hoşlanıyorum Jisung."
"He tamam. Ne!?"
Tam o sırada dudaklarına yapışmıştı büyük olan. Masum bir öpücüktü. Jisung ayakta durmakta zorlanmaya başlamış kollarını büyük olanın boynuna dolamıştı. O da istiyordu. En başta şaşırmış olsada devam etmişti. Bu bir aşkın başlangıcıydı. Belkide kötü şeylerin başlangıcıdır. Kim bilir?
~~~~~~~~~~~~🌸~~~~~~~~~~~
Bu aralar aklıma çok kaoslu şeyler geliyo kjsksldjwljewlls
Yazarken çok tereddüt ettim acaba yazsam mı diye ama güzel oldu.
VE BUGÜN SEUNGMİN İN DOĞUM GUNUUU (jisung ve Felix in doğum günlerinde bölüm atmadım attiysamdaunuttm yazmayı kb aşklarım)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DOGUM GÜNÜN KUTLU OLSN KÜÇÜK KOPUSS SUNUN TİPE BAKIN HELE BEBEK GİBİ DEĞİL Mİİİ
NEYSE SEVİYOM SİZİ AŞKLARIM ÇOK İYİ BAKIN KENDİZİE🌸🌸🌸
